babanın garip huyları

bi türlü anlam veremem ama tv izlerken 5 dkka arayla ayaklarını havaya dikmesi sanırım.

peder sebo: seboo oğlum ayaktayken bi bardak su getir
sebo: iyide oturuyorum baba
peder sebo: ayak kalk o zaman eşoğlueşek. *
***

peder beyle maç izliyoduk. dışarı çıktı 15 dakikalığına. gitmeden önce takım öndeydi geri geldiğinde durumlar değişti.

peder sebo: maç kaç kaç bitti.
sebo: yenildik baba ya
peder sebo: bi takıma sahip çıkamadın lan.

***

peder sebo: oğlum gel rakı içelim.
sebo: içelim baba.

içmeye başlanır.. muhabbet renk vermeye başlar..

peder sebo: sigara içiyomusun hala?
sebo: eh işte baba arada falan *
peder sebo: git getir o zaman bi tane bana.
sebo: tamam.
peder sebo: bi daha da içme!

adam garip adam vesselam.

akşam 6 da başlayıp aralıksız 3 saat haber izlemesi.

tamam baba anladık memleket meselelerine duyarlısın ama aynı haberleri her görüşten kanaldan, farklı farklı izlemenin mantığı ne. önce samanyolunda etö haberleri, sonra uğur dündarla haberler, sonra habertürk, sonra ntv.

tam haber kuşakları biter, içimde kumandayı almak için umutlar yeşerir. bu sefer adana tv, toprak tv, köy tv, yaban tv gibi kanalları izlemeye başlıyor adam.yeter yahu insaf

telefon çalar arayan babadır, açarım telefonu,

+hah kızım söyle noldu?
-ha?ne bileyim noldu? baba sen aradın, sen konuşcan ben dinlicem?
+haa ben mi aradım, iyi o zaman ee nasılsın?

genelde ben aradığım, o meşgul olduğu ve sonrasında uygun olunca aradığı için bu diyalog o durduk yere arasa bile ezbere söylenir..

Aslında baba kişisinde hep olan ama evlat kişisinin yaşı ilerledikçe daha iyi farkettiği ve garipsediği huylardır. baba kişisinin ölümünden sonra "şimdi burda olsa da aynı huyları yapsa " dedirtir.

pijamasını yırtacak kuvvette osurup yaptığını inkar etmesi.

telefonda bağırarak konuşması.
bizimle sinirli sinirli konuşur , yabancı biri geldiğinde gülücükler saçar.
her iş dönüşü uyuyabilmesi ve hep salonda uyuması. ayrıca uyurken cevap verebilme kabiliyetine sahip.

kırmızı, bordo renk karışımı hariç başka renk tonunda hiç bir şey giymiyor oluşu; thirt, kazak gibi.

işten eve yorgun argın gelip, televizyonun karşısında her zamanki yerini aldıktan sonra biz gariban aile üyelerini istek yağmuruna tutması ve bunu da fütursuzca yani karşısındakini umursamadan yapması. :
-: şşşşşt ordaki.. * bana bi şişe soğuk su getir bakim...
* * *
ve siz otururken sizi rahatsız ederek kaldırması, sonra da ' hazır ayaktayken...' ile başlayan istek cümlesini yapıştırması.. * *

cep telefonuyla çektiği fotoğraflarını mms le bana yollamak.

birşeyi duyup önem vermediyse 10 kere "he yavrum ne dedin bir daha söyle bakayım " demesi. bir diğeri ise eve her geldiğinde tüm aile bireylerini sayıp bir nevi içtimaya çekmesidir. gariptir vesselam.

her türlü isteğe ilk başta hayır demesi.

7/24 haber izlemek istemesi.
olayları çok abarması.
işi oldğ zamanlar doğru düzgün yemek yememesi ama işi bittiğinde buzdolabını bile yiyecek olması.

bir eşyanız kırıldığında, "ben 5 sene evvel tahtakale'den 50 kuruşa saat aldım, hala kullanıyorum." demesi. siz "ama kırıldı baba n'apayım yaa" deyince de, "kırıldı değil, kırdım diyeceksin. aynı abin gibisin, eşyanın kıymetini bilmiyosun. bir daha sana bir şey alırsam iki olsun..." diye azarlayıp içeri geçmesi. sonrasında, tükürdüğünü yalayan biri olmamasına rağmen bir akşam elinde hiç tahmin etmeyeceğiniz ve "vay amk ne ilginç şeyler buluyor bu adam" demenize sebebiyet veren bir şeyle gelmesi ve bunu size aldığını söylemesi. onun kırılması... * yine aynı diyalog, yine aynı terane.

babam: lan gavat geç kaleye beş penaltı atıcam. **

ilk önce sevip,sonra sövmesi.

anneyle boşanıp bu huylardan mahrum bırakması üstüne üstlük bu dünyadan çok erken göç etmesi aklınızda kalan bi kaç huyunu bile bir daha görmemeyi bilmenin verdiği acı.

oturma odasında televizyon açıkken 1 saat boyunca horul horul uyuması, televizyonu kapatmak istediğinizde 'izliyorum' deyip televizyonu kapattırmaması ve 5 dk sonra tekrar uykuya geçmesi. ikinci saatte yine aynı şeyi yapmaya kalkışmanız ve tekrar 'izliyorum' deyip 5 dk sonra uykuya geçmesi. yiğidim benim.

para istediğimin akşamında evlatlıktan reddetmesi, sonra ertesi gün arayıp istediğim paranın 3 katını vermesi. her seferinde de aynısı yapılmaz ki arkadaş.*

maç izlerken takım hata yapınca 130 saniye boyunca cıklaması.

telefonda bağırarak konuşması. ilginç tarafı adana ile konuşurken daha az erzincanla konuşurken daha fazla bağırıyor.

- telefonu zil sesi ara verdiği anda açması. eğer o arayı kaçırırsa, açmak için zil sesini bitmesini beklemesi.
- tuvaletimi değerlendirmesi. örnek : oğlum sen su içmiyor musun ya ? biraz su iç su. kolum gibi afedersin.
- adamlığı ufak şeylere dayandırmak. örnek : kapının önünde duran damacana dışarıda unutulmuştur. baba eve gelir, suyu içeriye sokar ve söylenmeye başlar. " vay anamm vayy siz adam olacanız da ben görecem vay vay vay vay"...
- (anne rahmetli olduğundan dolayı yemekleri kendisi yapar)
Ç:ya baba bişey söyliyecem ama...
b: heh söyle?
Ç: ya sen şu karnıbaharı güzel yapamıyorsun
b: (tadına bakar) yoo gayet güzel vallahi. milleti görmüyon mu bayramda geliyo parmaklarını yiyo.
Ç: baba ama o et. bu karnıbahar ya güzel olmuyo.
b: hadi ordan. siz ağzınızın tadını bilmiyorsunuz oğlum. aşçı olacaktım ben. anam izin vermedi.

bilgisayar başına oturup, google'da bir şeyler ararkenki hali başlı başına garip görüntülere neden olsa da asıl ilginç olan şey şu:

google'a bir kelime yazıp aratıyor. çıkan sonuçlardan birine giriyor. ordan diğer linklere tıklıyor, ordan da diğerlerine derken bayağı bir fink atıyor kafası ekrana gömülmüş şekilde. fakat sayfayı kapatıp kalkacağı zaman sağ üstteki çarpıya basıp olayı sonlandırmak yerine, gezdiği tüm sayfalardan geri doğru giderek google anasayfasına ulaşıyor, hatta arama çubuğundaki kelimeyi de silip öyle kapatıyor. gözlüğünü çıkarıp, salona doğru yol alıyor.

evet, bunlar babamın rutin işleri.

benim deiğimi yap ama gitiğim yoldan gitme kelimesini her çocuk sıkça duymuştur.

bozulanı tamir etmeye çalışmak ve bidaha kullanılmayacak hale getirmek gibi garip bir huyları vardır.