bugün

Bursa'da kavsaklara verilen isimdir. Ornek:
Abi şu babadan saga sap ebeni gorursun.
Baba, bir kızın ilk sevgilisi ve ilk kahramanı.
(bkz: )
görsel
Hani bazı ilaçlar vardır. Diğer ilaçlara göre etkisini daha fazla hissedersin ya. Öyle işte. Diğer insanların yaptığı iyiliklerin etkisiyle babanın yaptığı iyiliklerin etkisi farklıdır..
Başka bir insan dünyayı kurtarsa sevinmezsin. Ama konu senin baban olunca bi kedinin başını sıvazlasa evreni kurtarıyormuş gibi gelir.
Hep iyi yönleri yoktur tabiki. Ama arkandaki görünmeyen bir dağ, heybetli bir ağaçtır işte. Sense onun gölgesinde uyursun taa ki o ağaç kuruyana dek.
Dağ gibi adamdır. Her zorluğu ona aştırır aile fertleri. Sıkıntılar hep onda giderilir.
Mafya karakteri anlamında acımasız kişi.
Ba hecesinin iki kez arka arkaya tekrarlanması sonucu ortaya çıkan kelime.
Bir anlamı yok.
insanı sanıldığından da daha çok etkileyen figür.

babam ve annem bana kızım demezler. biz de şefkat ve sevginin eyleme dökülmüş hiçbir versiyonu yok. öpüşme, kızım, canım,babacım ifadeleri yok. hiç -cım ifadesini kullanmadım.

geçenlerde bir şey oldu. babam bana "kızım" demeye çalıştı. bir şekilde kendisini utandırmayacak bir tonlamayla araya sıkıştırmaya çabaladı. iyelik böyle bir şeymiş dedim. öyle garip geldi ki. onun için de çok zor olmalı. olmuştur da.
bir gün kapi calinacak ve ben onunla karsilasacagim eminim.
Bir dost.
(bkz: eb).
Evimizde boş bulduğu her şeye çiçek diken er kişisi. Müsait gördüğü her toprağa alelade sokuşturduğu her kökten güzellik çıkarıyor. Şaşılır şey.

Mesela Babamın Müslüm Gürses dinleyerek diktiği menekşelerin coşkusunu hiçbir zaman anlayamayacağım.
Kaç yaşında olduğunun bir önemi yok, kaybı insanı sahipsiz bırakandir. Gözümü kapattığımda aklımdan geçen tüm güzel anılarin sahibi, bu kapıdan çıkıp ne olarak geri gelirsen gel bu kapı sana her zaman açık diyen, ayağımın altinda sağlamca duran dünyanın mimari, beni ben yapan özguvenin kaynağı, okuma sebebim , var oluşumun yapı taşlarını ruhu ile birleştirmiş adam... babam... bir sabah ayrıldı aramızdan. ..
bana yakıştırmaz diye dizlerimi döve döve ağlayamadim. .oysa istiyor insan, dağın gidiyor kalbin aciyor.. anliyorum şimdi insanlarin acı cigliklarini. . öyle can yakıyor ki gidişi; sesinle boğazınla yırtarak atmak istiyorsun acıyı. ..
ben sessizce ağladım, tantanayi velveleyi sevmezdi, gidişi kendisine yakisti.. sessizce..
aklimda dönüp duran nedense bir kaç gün.. diğer anılar duvarların altında.
aklımdan çıkmayan bir çelenk, mezarının üzerine bıraktılar. . ağır gelmez mi?
aklıma takılan binlerce saçma günlük hayat dertleri, ne kadar kovmak istesemde çıkmıyorlar.. şu teyzeye helva verdik mi?
bunca yaştan sonra insan sahipsiz hisseder mi?
kısacası acıtıyor.. çok yakıyor. ..
evin direğidir.

bir şey olduğu zaman sığınma yeridir. sözü sözdür. hiçbir zaman kötülüğümüzü istemez.
Yaradır. Yaralayandır. Her seferinde yeniden umutlandırıp sonra yine o zift dolu çukura itendir.
görsel
Buruk bir mutluluk hissettirdi.
Dudağımın kenarında bir gülümseme izi kaldı.
"Aslında güçlüsün. Yıkılmıyorsun. Bilmiyorum niye,
kimin için ama kendini bırakmıyorsun."
Gözlerim nemlendi. Görmemesi için kapattım.
"Sizin için bir tanem, sizin için...
Bir paratoner gibi dertlerinizi üzerime çekmeliyim.
Gölgemde siz emin yaşayabilmelisiniz.
Benim mutluluğum diye bir şey yok. Siz mutluysanız ben o zaman mutlu olurum.
Ben babayım. Ben yıkılırsam çadırın direği yıkılmaz mı?"
bunları dedim ama içimden...
Duymasını istemedim.
Korkmasını, endişelenmesini istemedim.

https://www.uludagsozluk.com/e/35442702/
dönel kavşağın bursa'daki adı.
Bu başlığı açan kişiye teşekkürler. Onun yeri dolmadı, dolmayacak ta. Çok özlüyorum seni...
Her sabah annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım
Annemin gündüzleri yüzü gülmüyor
Her gece ağlıyordu.
Saçlarımı okşuyor, gözlerime bakıyor
Kadersizim diyordu
Kadersizim kızım
Bahtı karalım benim.
Ama ne kadar sorsam da niye ağladığını söylemiyordu
Daha küçüksün yavrum
Büyüyünce anlayacaksın.
Babama koşuyordum,
Babam mutfakta sigara içiyor,
Hadi salona git kızım duman seni hasta eder diyordu.
Sen niye içiyorsun o zaman baba
Sigara senin sağlığına da zararlı deyimli yani
Yorgun gözleriyle
Öyle ya doğru söylüyorsun kızım deyip gülümsüyordu.
Dudak kıvrımlarında kaybolan sanki yaralı bir gülümsemeydi
Acı bir gülümseme
Oysa benim babam böyle gülümsemezdi
Gözlerime acı acı bakıp
Hadi sen salona geç demezdi.
Hem nedense son zamanlarda babam çok öksürüyor
Annemde çok ağlıyordu.
Annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım
Ne çizgi filmleri seviyordum artık ne barbi bebekleri
Babamın yüzü gülmüyor, annem hep ağlıyordu
Beş buçuk yaşındaydım.
Üstelik günler hiç geçmiyordu.
Herkes daha küçüksün derken altı yaşım bir türlü gelmiyordu.
Sabahları erken kalkıyorduk
Annem beni komşuya bırakıyor
Babamla yan yana yürüyüp kayboluyorlardı sokağın öbür başında
Oysa annem çalışmıyordu
Babamda erkenden niye nereye gider söylemiyordu
Pencerenin önünde dönüşlerini bekliyor,
Geldiklerini uzaktan taa uzaktan görünce
Dünyalar benim oluyordu.
Sonra yaz geldi
Doğum günüme iki gün kalmıştı
Herkes ne istersin diyordu
Ben susuyordum
içimden hiçbir şey istemek gelmiyordu.
Sonra sonra ne olduysa o gece oldu.
O gece annemin sessiz hıçkırıkları depreme dönüştü sanki
Ben odamdan çıkarken içerden sesler geliyordu
Hem ev ne çok kalabalıktı
Halamlar ağlıyor, büyük annem ağıt yakıyordu.
Dedem kuran okuyor
Komşular beni tutuyordu
Nedense bir an gözlerim babamı aradı
Ama ev evimiz çok kalabalıktı
Sanki babam bu kalabalıkta kayıptı
Ben baba dedim baba babam
Annem yavrum dedi sarıldı boynuma
Sanki yıllardır görmemiş gibi
Haykırdı sonra kızım iki gözüm
Babama ne oldu dedim
Yine cevap vermek yerine kadersizim bahtı karalım benim
Anne babam dedim babam babam
Bende ağlamaya başladım
Baban artık yok dedi baban artık yok
Baban öldü baban öldü yavrum
Baban artık hiç öksürmiyecek
Anne öldü ne demek
Ölüm ne demek
Ölüm nasıl bişey
Bende deli gibi ağlıyordum
Bir kıyametin ucundaydım anlıyordum
Yani artık baban geceleri rahat uyacak dedi
Sonra bayıldı
Ben öleydim yavrum dedi büyük annem, ben öleydim
Ölmüş babamın yorganına sarıldı
Babamın yüzünü zorla gösterdiler
Koştum sarıldım boynuna
Baba uyan dedim
Baba ne olur uyan
Uyan baba ben sensiz ne yaparım
Uyanda gülme istersen bana
Hem, kime sokulurum akşam olunca
Baba uyan yarın doğum günüm benim
Baba, baba altı yaşıma giriyorum uyan
Hiçbir şey istemem sözz
Gürültü yapmam, seni hiç üzmem
Söz baba, Baba söz
Hadi bir gün daha dayan
Baba aç gözlerini hadi uyan
Uyan baba, baba uyan

Babamı doğum günümde toprağa verdik
Doğum günümü öyle kutladı babam,
Sigarasıyla çakmağı hala bende durur
O beni babamdan, babamı bende ayıran
Her doğum günümde beni hala hıçkırıklara boğan,
Küçücük dünyama kıyamet olup yağan
Baba, baba nerdesin
Nerdesiniz babalar
Babalar uyanın uyanın babalar
Bu sigara dumanında yetim büyümesin arık
Başka şehirlerde başka çocuklar.
görsel
Canımdan öte canım
Her erkeğin çocuğu olabilir.
Ama her erkek baba olamaz.
Baba demek çocuk yapmak demek değildir. Baba olmak için adam olmak gerekir şevkat gerekir, en çokta emek gerekir. Yeri gelince koruyucu yeri gelince hayat hocası yeri gelince de arkadaşı olabilmektir.
işte benim de bir babam vardı ama adam değildi. Hiçbiri olamadı.
bizimkindede bir bokluklar sezidiğimdir gerçekten zor durum.ve bunu olmak şeref gerektirir.
Özledigim adam kalbimdeki boslugun sahibi..
Babalar günü şeysine çoğusu sosyal medyada babasıyla fotosunu paylaşırken altına birşeyler yazıyor. Ben de hemen "ne babalar varmış yaa" diyorum hemen. Benim babamla bi fotoğrafım bile yok. Tabi çoğunun da arkadaş çevreleri arasında ezik kalmamak için böyle yaptıklarının farkındayım.
Baba denince benim aklıma evde herşeyi en son duyan, kendisiyle iletişime geçmek için annemizi elçi olarak kullandığımız, kızının oğlunun yanlışına sahip çıkmayan aksine olayları daha da büyüten insan geliyor.