bugün

ondan ayrı kalacağına, bir şehirden ayrı kalmayı seve seve tercih etmektir. o gider, sen gidersin, yanında tin tin edersin.
2011 yılında şahsım tarafından gerçekleştirilen Ağır mallık. Dgs'de Türkiye 850. Oldum. Başvurular başladı, mimar Sinan hariç her üniversiteye rahatlıkla yerleşebiliyorum. O Zamanlar sevgilim izmir'de yaşıyor ve 9 eylül'ü kazanmış. Ben de mal gibi gidip en tepeye Ege üniversitesi yazdım. Marmara vb. Üniversiteler hep alt sıralarda. Tabi ilk sıradan küt diye Ege'ye oturdum. Sonra ne mi oldu? Ben izmir'e döndükten 6 ay sonra ayrıldık. Şimdi başkasıyla nişanlı, yaza evleniyor falan.

Asla taviz vermeyin kendinizden.
saç rengini değiştir, kendini değiştir, şehir değiştir... bak bakalım aşık olan kişi kalmış mıdır sonunda...
en fazla 8 yıl dayanılabilinir. sonrasında o ilden terk-i diyar edilir.
(bkz: tecrübeyle sabittir)
yapabilene 'aşk olsun' denilesi durumdur.
herşeyini geride bırakarak sadece onunla birlikte olmak için değiştirilir şehir. belki 1-2 sene çok güzel gider herşey. sonra sorunlar yavaş yavaş patlak vermeye başlar. daha sonra anlarsın ki bütün bu fedakarlık bütün bu çaba koca bir hiç için. kız tarafı verir senin eline koskoca 2 seneyi. harcanmış koca 2 sene. ha hiç bir şey için keşke demem lakin giden 2 sene ve akabinde gelen bunalım süreci insanı fena hırpalıyor.

kürkçü tilki hesabı dönersin tıpış tıpış eski evine. hem de elinde kocaman bir hiç ile. bunalım dönemi başlar. aylar geçer gider sen hala eski sen. özlersin kokusunu ve bu özlem artık öyle bir hal alır ki "ya bir gün onu unutursam" diye korkmaya başlarsın. gereksiz hayaller ütopya fantaziler kurarsın kafanda ama hepsi boşadır. giden gitmiştir. ha unuturmusun? unutursun ama çok zor çok. * * *
büyük bir özveridir.
Büyük bir fedakarlıktır mutlu olabilmek için atılan önemli bir adımdır. içinde yeni şehre ve yaşayacaklarınıza dair büyük heyecan barındırır. ileride aşk bitsede artık alıştığınız yeni şehirden ayrılmak pek mümkün olmayacaktır.
yapmayınız yapanları uyarınız. köklerinden kopan çiçek kurumaya mahkumdur...
huzura atılan ilk atımdır. şayet geçmişi unutmak istiyorsa beden ve ruh, geleceği başka diyarlarda geçirmek zorundadır.
tabi öyle başka diyarlarda sap gibi bekleyerek huzur bulunacağı zannedilmesin, derhal yeni bir aşka yelken açmalıdır insan. aksi takdirde dirhem dirhem azalır, santim santim çürür, ölmeden öldürülür yaşadığını zanneder.
aşk için gerekirse ülke bile değiştirilir. aşkın büyüklüğüne, özlemin boyutuna bağlıdır. *
gereksiz ve pişmanlık verecek eylemdir. bir çok zaman, tabi akside mümkündür. istenilse insan değiştirebilir. git denildiğinde gidiyorsa, bir kal diyen olsaydı kalınırdı da.
aşık olunan insan için yapılan her şey gibi, şehir değiştirmek de güzeldir. ama sonu belirsiz bir aşksa, hayatınızı veya bir kısmını riske atmaktır. aşk her yerde ve her zaman güzeldir.

aşk seninle güzel...
seni yaşamak,
seni yaşatmakla.

hele aylardan bahar
ve şehirlerden istanbul'sa
işte o zaman,
aşk sonsuzluğa akarken
ve seninle güzel...
söz konusu olan şey aşksa eğer diş fırçasını değiştirmek gibidir. Sonuçları ne olursa olsun pişmanlık yoktur. Çünkü aşk bu...
sonradan acı sonuçlar dogurabilecek karardır. şehir dışı ilişkide, ayrıldıktan sonra en azından haber alamazsın, telefonlar susar falan, unutman kolay olur. ama onun için yerleştigin şehirde, birgün tek başına yolda yürürken yanında yeni sevgilisiyle gördügün zaman ızdırap çeken yine sen olursun.

aşık olunan insan için okudugun şehri değiştirmek de buna kardeş bi durumdur.