bugün

valla bana da önce sen nerdeysen orası yuvam diyordu bizim ex-hatun, ki kendisi benden 1000 km uzaktaydı, sonra alttan alttan burası nasıl, beğendin mi, sence burada yaşanır mı, burada yaşamak ister misin, baktı olmuyor duygu sömürüsüne dönüyor; anamdan uzak kalamam, burası doğduğum büyüdüğüm yer, bütün arkadaşlarım burada falan filan... ya ben istanbuldayım, izmire gidelim yerleşelim diyen biriyim zaten, yani ne onun ne de benim şehir olmayacak yaşayacağımız yer... ama arkadaş inat değil mi... onunki inatsa bnimki keskin kılıç: uğaraşamam senle, kendine yerli birini bul dedim, ayrıldık...
evleneceğiniz zaman normal olan durum.
başka türlü saçmalıktır.
2011 yılında şahsım tarafından gerçekleştirilen Ağır mallık. Dgs'de Türkiye 850. Oldum. Başvurular başladı, mimar Sinan hariç her üniversiteye rahatlıkla yerleşebiliyorum. O Zamanlar sevgilim izmir'de yaşıyor ve 9 eylül'ü kazanmış. Ben de mal gibi gidip en tepeye Ege üniversitesi yazdım. Marmara vb. Üniversiteler hep alt sıralarda. Tabi ilk sıradan küt diye Ege'ye oturdum. Sonra ne mi oldu? Ben izmir'e döndükten 6 ay sonra ayrıldık. Şimdi başkasıyla nişanlı, yaza evleniyor falan.

Asla taviz vermeyin kendinizden.
(bkz: hicret)*
tabii ki fedakarlık yapılacak. Ama böyle fedakarlıklar kesin istenmeyen yerlerde patlar. Ama ne demişler? Aşkın gelişi aklın gidişidir.
(bkz: aşık olunan insan için dünyasını değiştirmek)
sadece yürekli ve kendine aşkına güvenen kuvvetli kişiliklerin yapabileceği unutulmaz özveri.
karşınızdaki insan bunun sorumluluğunu alabilecekse yapın. alamayacaksa benim gibi yapmayın da her aklınıza geldiğinde suçluluk duygusunu iliklerinize kadar hissedin. (bkz: içim acıyo sözlük be)
doğru olanı kalmaktır. güçsüz olanlar gitmeyi tercih eder.
(bkz: leyla ben aya gidiyorum)
aşk için gerekirse ülke bile değiştirilir. aşkın büyüklüğüne, özlemin boyutuna bağlıdır. *
iyi cesaret isteyen olaylardan biridir.
kerizliktir.
yapmayınız yapanları uyarınız. köklerinden kopan çiçek kurumaya mahkumdur...
huzura atılan ilk atımdır. şayet geçmişi unutmak istiyorsa beden ve ruh, geleceği başka diyarlarda geçirmek zorundadır.
tabi öyle başka diyarlarda sap gibi bekleyerek huzur bulunacağı zannedilmesin, derhal yeni bir aşka yelken açmalıdır insan. aksi takdirde dirhem dirhem azalır, santim santim çürür, ölmeden öldürülür yaşadığını zanneder.
Büyük bir fedakarlıktır mutlu olabilmek için atılan önemli bir adımdır. içinde yeni şehre ve yaşayacaklarınıza dair büyük heyecan barındırır. ileride aşk bitsede artık alıştığınız yeni şehirden ayrılmak pek mümkün olmayacaktır.
aşık olunan insan için yapılan her şey gibi, şehir değiştirmek de güzeldir. ama sonu belirsiz bir aşksa, hayatınızı veya bir kısmını riske atmaktır. aşk her yerde ve her zaman güzeldir.

aşk seninle güzel...
seni yaşamak,
seni yaşatmakla.

hele aylardan bahar
ve şehirlerden istanbul'sa
işte o zaman,
aşk sonsuzluğa akarken
ve seninle güzel...
aşık olunan insan için yemek yapmak, aşık olunan insan için çiçek almak, aşık olunan insan için kapisinda beklemek gibi eylemlerin bir ust levelidir. sevdiginizden ve sevildiginizden eminseniz, neden olmasindir.
insan hayatında verilebilecek en yanlis kararlardan biri.
eğerki beraber olmak için şehir değiştiriyorsa insan tadından yenmez çünkü sevdiceğin yanında her yer paris ...

fakat ayrıldıktan sonra uzaklaşmak için kaçıyorsa sevdiceğinin şehrinden boşuna çırpınıştır akıl yine paris'te kalır beden nerede olursa olsun kaçış fayda etmez...
herşeyini geride bırakarak sadece onunla birlikte olmak için değiştirilir şehir. belki 1-2 sene çok güzel gider herşey. sonra sorunlar yavaş yavaş patlak vermeye başlar. daha sonra anlarsın ki bütün bu fedakarlık bütün bu çaba koca bir hiç için. kız tarafı verir senin eline koskoca 2 seneyi. harcanmış koca 2 sene. ha hiç bir şey için keşke demem lakin giden 2 sene ve akabinde gelen bunalım süreci insanı fena hırpalıyor.

kürkçü tilki hesabı dönersin tıpış tıpış eski evine. hem de elinde kocaman bir hiç ile. bunalım dönemi başlar. aylar geçer gider sen hala eski sen. özlersin kokusunu ve bu özlem artık öyle bir hal alır ki "ya bir gün onu unutursam" diye korkmaya başlarsın. gereksiz hayaller ütopya fantaziler kurarsın kafanda ama hepsi boşadır. giden gitmiştir. ha unuturmusun? unutursun ama çok zor çok. * * *
şu an için geçerli olmasa da, çok yakında :
(bkz: step back)
(bkz: mutsuzluk)
(#7377306 )
cesaret ister.her insan yapamaz.
gereksiz ve pişmanlık verecek eylemdir. bir çok zaman, tabi akside mümkündür. istenilse insan değiştirebilir. git denildiğinde gidiyorsa, bir kal diyen olsaydı kalınırdı da.