bugün

Kararsızlık;
- arasam mı, aramasam mı?
Çoğu zaman umutsuzluk;
- bu aşk beni öldürür, kesin kavuşamadan öleceğiz...
Bazen mutluluktur;
- bana baktı, o da beni seviyor...
Her zaman aptallıktır;
- kesin cennetten yanlışlıkla düştü...
karşılıklı işkencedir.
Dengesiz duygular bütünü.
Susam kadar dünyada bir yumak sevgi yoğunluğu.
Insani salaklastiran mantığını bi anda öldüren bi olay. Ikizler burcu insanlarin cok sık yaşadığı yada yaşadığını sandığı bir ruhsal atak.
Yıllardır şunu gördüm ; kadın doğurduğu çocuğa aşık, erkek kadına.
Yemektir.
Ruhların sevişmesidir.
aşıkların bihaber oldukları bir sorudur.
sherlock'un irene adler'lı olan bölümünde bir laf geçiyordu.
kabaca diyordu ki; "duygu yoğunluğu sadece kaybeden tarafta bulunan kimyasal bir kusurdur. aşk tehlikeli bir dezavantaj."

buralar hep hormon arkadaşlar.
"Aşk dediğin anlamsız bir hece."
Aşk, insan türünü sürdürmek için bireye kurulmuş tuzaktan başka bir şey değildir.
yanyana gelince adamın feleğini şaşırtan üç harftir. genelde ilk iki harfin yer değiştirmesiyle son bulur. (bkz: tokat sesi)
Mutsuzluk ve mutluluk arasında ince bir köprüdür....
toplumlari uyutan bir afyondur.
bulaşıcı bir hastalık geçirdiğinizde onun öpmesine izin vermemektir. açık ve net.
görsel
whatsup ta çevrimiçi mi diye bakmak ve çevrimiçi olduğunu görünce yazamamaktır.
gönüllü olarak acı çekmeyi göze almaktır.
kaçmaya çalışıp kaçamamaktır.
Kara bataktır.
Ağır
Şizofrenik
Kayboluş.
Hz. Mevlana'nin dediği gibi, ben ol da bil!
kadın ve erkeğin teğetsel bileşenidir,

şöyle ki x ve y eksenini düşünelim y ekseni normal bileşen olsun, x ekseni teğet bileşen y'nin pozitif alanı kadın, negatif alanı ise erkek olsun

şimdi, aynı şekilde deniz yüzeyini düşünelim deniz yüzeyi nin üst tarafı(kadın) yani normal hava olan kısımdan gelen ışık deniz yüzeyine yani teğet bileşene çarpınca ışık kırılır ve su içerisine girer (erkek tarafı)

şimdi, kadının yaşam tarzını hayata bakış açısını düşünelim birde erkeğin kini düşünelim aynı şekilde, ne kadar farklıdır. ne kadar farklı açılardan bakarlar görürler.

dönelim tekrar deniz yüzeyi hipo tezimize burada ışık eğik açı ile geldiğinde kırılır ve deniz içerisine dağılır fakat y bileşeni ile 90 derecelik dik açı ile gelirse kırılmadan normal bileşen ile direk denize absorbe olur.

yani durum şu ki teğet bileşen geçiş yüzeyidir, olayları duyguları kabul kısmıdır.

eğer aşk olmadan düşünürsek kadın ve erkeği ışık kırılır, aşk var iken yani teğet ve normal bileşen işler iken düşündüğümüzde ise normal bir geçiş ile sıkıntısız bir absorbe gerçekleşebilir. aşk duygusal olarak mantığı bastırdığı için mantık karşımızdakini mantık çerçevesinde yargılamaktan kaçınırız, onu her haliyle sever kabul ederiz bu yüzdendir aşk bitince ne salakmışım ulan demelerimiz.

aşk ışığımız arkadaşlar o olmaz ise kadınlar ile anlaşamayız ben ışığı kaybettim farkettiğiniz üzere mühendislik okudum ve mantk duygularımı öldürdü siz yapmayın ışığınız bol olsun..
Akü komple yok.

Aşk nedir bilmiyorum.