bugün

kafa kurcalayan bir soru. sürekli kendime sorup duruyorum bunu?

cidden nasıl bir şey aşk? ciddiyim, yaşamadım, bilmiyorum. kelebek uçuyomuş sanırım midede. alla alla.
(bkz: böyle puşt gibi ibne gibi bir şey)
aynı anda tatlı ve ekşi yemek gibi.
olmayan bişey.
özellikle ateistlerden eksi bekliyorum. anket yapıcam.
Karşılıklı olursa dünyanın en güzel duygusu. Ama karşılıksız olursa dünyanın en kötü duygusuna dönüşüyor.
Bok gibi. heleki sevgilinle asik oldugun adam farkliysa , geber daha iyi.
3 (üç) harfli bir kelime diZisi.
--spoiler--
ve aşk herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamamaktı.
--spoiler--
can yücel.
Bok gibi bok gibi cok kotu.
miden bulanıyor gibi olur ama kusmazsın, titremek,ellerin buz kesmesi vs vs. ateşli hastalık gibi bir şeymiş ya. (mümkünse karşılıksız olmasın)
Sayısız tanımı ya da tarifi vardır.
" Aynen yazıldığı gibi, sesli başlar, sessiz biter."
Ayşe kulin.
Platonik olanı hem ümit hem çaresizlik hissettirdiğinden iç gıcıklayıcı bir şey.
Böyle sokakta yürürken boka basarsın ya.

Hah, öyle bir şey işte.
Adını duyduğun an kaçıp saklanacağın bir tuzak,
sonu mezar olan...
(bkz: beyle puşt gibin ibne gibin bi şey yani)

Edit:Yazmışlar aq bunu. Tüm köşeler tutulmuş sikeyim. işte aşkta Bu edit gibi bir şey.
Aşk kelimesinde görüldüğü gibi, Sesli başlayan, sessiz biten bir şeydir.
Çok güzel bir duyguydu hatırladığım kadarıyla. Her insan en az bir kere aşık olmalı.
kuaförden fönlü saçlarınla çıkmışken yağmura yakalanmak gibi bir şey.
ekşi yüz yemek gibidir. başta tatlı sanırsın ama gerçek acıdır.
Aşık olmamış birine aşkı tarif etmek; hayatında hiç tatlı yememiş birine ballandıra ballandıra profiterol anlatmak gibi.

Onu yemeden anlama şansı hiç yok.
Böyle bir şey galiba,
görsel
Somut değil elle tutasın yeterince soyut değil unutasın.
ilgilenmediğin, ilgini çekmediği konularla bile ilgilenmeye başlıyorsun, yüzünde salak bir gülümseme, ama her detayda aklında o oluyor. sanki hayatın sıradanlığı bile onu düşünmek gibi oluyor. ama sonra bakıyorsun ki elde var sıfır. yine de olsun aşık olabildim dersen o başka.
insan kendini hiç olmadığı kadar mutlu ve yaşam dolu hissediyor, fakat malesef bu çok kısa süren bir duygu. Etkisi geçince işkence çektiğini ve inanılmaz acıttığını görüyorsun. O güzel duygu bir an gibi, sonrası cehennem gibi. Bu yüzden değmez, kalbini yorduğuna da, kendinden vermeye de, aşkından ölmeye de. Kimse için hiçbir şeye değmez, tükürüp her şeye yalnız kalmalı insan. Çünkü kimse canınızı yakamıyor, çünkü sadece sevdiklerimiz aldı canımızı..
Yüzünüzde anlam veremediğiniz bir gülümseme varsa, sabahları onu düşünerek uyanıyor ve onu düşünerek uykuya dalıyorsanız, meraklı ve telaşlı haller (bazen de sakarlıklar) artmışsa aşık olmuşsunuz demektir. Ama aşk uzun süreli değil, kısa süreli bir heyecan silsilesidir.

Devamında daha dingin bir sevgi ve huzur gelir. Zaten tüm ilişkinin bu şekilde aylarca saçma gülümsemeler, meraklar ve telaşlarla geçmesi bünyeye zarardır! Endorfini pompalaya pompalaya kalp krizi geçirmeyelim.

Önce biraz aşk, sonra bolca sevgi. Sonra da patırtı gürültü. Eee hep aşkla sevgiyle laylaylom geçecek değil ya!