bugün

oldum olası hayret etmişimdir. yav ne alaka ne alaka diye. şimdi bir sitede saçma sapan bir hikayeyle karşılaştım. oldukça astronomik olan bu hikaye anonim bir eser olmakla birlikte içerik bakımından zengindir. buyrun efenim;

"Ayşe diye bir çamaşırcı kadın varmış eskiden...
Mahallenin en güzel kadını, herkes ona hayran... Bakkalın kekeme çırağı, yeni yetme kahvehane müdavimleri, kır saçlı kasap zeki, manav rüstem, köşedeki çay ocağının ihtiyar çaycısı, sütçü dede...

Bir gün Ayşe Kadın bir gün bakkalın hizmet anlayışını protesto eder ve zamanının büyük marketi olan Hüpper Market'e gider. Orada çamaşır deterjanlarına bakarken satış elemanı kıza sorar:
-Fasulye kokulu olanlarından var mı?
Kız olmadığını söyleyince çaresiz dönüp gelir ve bakkala sorar. Bakkal, Ayşe Kadın'ı görmekten mutlu, kekeleyerek istediğini hemen getirtmeye söz verir. Gel zaman git zaman kekeme bakkal fasulye kokulu deterjan bulamaz. Bir gün evde kendisi yapmaya karar verir. Bütün gece uğraşır ve ertesi güne fasulye kokulu deterjanı hazır eder.

Sabahın erken vakti, Ayşe Kadın iş almaya giderken kekeme bakkal kadının arkasından seslenir:
-Ay ay ayş ayşe ka ka ka ka ddıı dı dıın!
Ayşe Kadın dönüp bakar. Fakat çırak bir türlü devam edemez. işi aceledir Ayşe Kadın'ın ve yürümeye devam eder. Çırak yine seslenir:
-Ay ay ayş ayşe ka ka ka ka ddıı dı dıın!
Kadıncağız koşarak ilerlerken bir kez daha döner ve bakar.
-Ay ay ayş ayşe ka ka ka ka ddıı dı dıın! Fass fasssu fasssuuul fasuulye ko ko ko...
Ayşe Kadın dönüp gider. Malum, işi aceledir. Bütün sokak sabahın o saatinde bu sesle uyanır ve o gün bu gün "Ayşe Kadın Fasulye" dillere pelesenk olur."
en sevdiğim yeşil fasulye türüdür böyle bol taneli.