bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
Milan Kundera'nın 1973 yılında yazdığı romanı. Romanda olaylar bir kaplıca kentinde beş günde geçer. Kundera, insan ilişkilerini yine siyasal bir arka plana yerleştirerek irdeler. Yaşamda mutluluğu arayan karakterler ilişkileri içinde kendilerini de bulmaya, yaşamdan aslında ne istediklerini araştırmaya başlarlar. Olaylar akıp giderken Kundera, hayatla ilgili çözümlemelerine de devam eder.
"Yeyüzündeki en keskin kadın düşmanlarının kimler olduğunu biliyor musunuz? Kadınlar baylar, bir tek erkek, hatta iki kadının gebeliklerini sırtına yıkmayı denedikleri Bay Klima bile, kadınların kendi türlerinden olanlara besledikleri nefret kadar nefret duymamıştır kadınlara."
"Yeyüzündeki en keskin kadın düşmanlarının kimler olduğunu biliyor musunuz? Kadınlar baylar, bir tek erkek, hatta iki kadının gebeliklerini sırtına yıkmayı denedikleri Bay Klima bile, kadınların kendi türlerinden olanlara besledikleri nefret kadar nefret duymamıştır kadınlara."
Bir (bkz: milan kundera) romanı. Sarı ve siyah saçlı kadınlar hakkında değişik tespitler içeren bir roman... Övüyor mu yeriyor mu belli değil.
Evet, kadınlar neden saçları zift siyahı da olsa sarışın olmaya çalışır:
"Sarı saçlar ve siyah saçlar, insanın yaradılışının iki kutbudur. Siyah saçlar erkeklik, yüreklilik, içtenlik, eylem anlamına gelir; sarı saçlarsa kadınlığı, sevecenliği, güçsüzlüğü ve pasifliği simgeler. Demek ki bir sarışın gerçekte iki kat kadındır. Bir prenses ancak sarışın olabilir. Yine bu nedenle kadınlar, olabildiğince dişi olabilmek için, saçlarını hiçbir zaman siyaha boyamazlar da hep sarıya boyarlar."
Burada da sarışın erkeklerinin genel olarak neden sevilmediğine dair iki üç ipucu:
"Pigmentler söz konusu değil. Bir sarışın bilinçsiz olarak saçlarına uyar. Özellikle bu sarışın saçlarını sarıya boyatmış bir esmerse. Rengine sadık kalmak ister ve narin bir yaratık, uçarı bir bebek, her şeyden çok dış görünüşü için kaygılanan bir yaratık gibi davranır ve sevecenlik ve hizmet, kibarlık ve nafaka ister, kendiliğinden herhangi bir şey yapabilme yeteneğinden yoksundur, dış görünüşü tepeden tırnağa incelik ve içi tüm kalabalıktır. Siyah saç evrensel bir moda haline gelse, bu dünyada çok daha iyi yaşanırdı. Şimdiye dek gerçekleştirilen en yararlı toplumsal reform olurdu."
Evet, kadınlar neden saçları zift siyahı da olsa sarışın olmaya çalışır:
"Sarı saçlar ve siyah saçlar, insanın yaradılışının iki kutbudur. Siyah saçlar erkeklik, yüreklilik, içtenlik, eylem anlamına gelir; sarı saçlarsa kadınlığı, sevecenliği, güçsüzlüğü ve pasifliği simgeler. Demek ki bir sarışın gerçekte iki kat kadındır. Bir prenses ancak sarışın olabilir. Yine bu nedenle kadınlar, olabildiğince dişi olabilmek için, saçlarını hiçbir zaman siyaha boyamazlar da hep sarıya boyarlar."
Burada da sarışın erkeklerinin genel olarak neden sevilmediğine dair iki üç ipucu:
"Pigmentler söz konusu değil. Bir sarışın bilinçsiz olarak saçlarına uyar. Özellikle bu sarışın saçlarını sarıya boyatmış bir esmerse. Rengine sadık kalmak ister ve narin bir yaratık, uçarı bir bebek, her şeyden çok dış görünüşü için kaygılanan bir yaratık gibi davranır ve sevecenlik ve hizmet, kibarlık ve nafaka ister, kendiliğinden herhangi bir şey yapabilme yeteneğinden yoksundur, dış görünüşü tepeden tırnağa incelik ve içi tüm kalabalıktır. Siyah saç evrensel bir moda haline gelse, bu dünyada çok daha iyi yaşanırdı. Şimdiye dek gerçekleştirilen en yararlı toplumsal reform olurdu."
güncel Önemli Başlıklar