bugün

uğruna canımızı feda edeceğimiz zihniyettir.

(bkz: ya ne olacağıdı)
orta çağ kompleksi.
(bkz: ispanya da camileri kilise ye dönüştüren zihniyet)

hep türkleri kötüleyin....
en doğal hakkını kullanmaktadır, istanbul onun mu? onun! ayasofya onun mu? onun! ister cami yapar ister internet kafe.
doğruluğu yanlışlığı tartışılır, ama bu eylemde biraz da hakimiyeti, gücü hissettirmek güdüsü vardır.

Ayasofya'ya gelirsek, taa 1453'te camiye dönüştürülmüştür bu kilise. Kilise olarak kullanılmışlığı kadar cami olarak kullanılmışlığı da mevcuttur. Cami olarak da bir tarihi vardır yani. Şu haliyle de bir şeyler anlatan, korunması gereken bir değerdir. Ayasofya'nın dönüştüğü hali beğenmemek, islamik mimariyi sevmemekle alakalıdır, sevip sevmemeyi sorgulayamayız tabiki ama, bunun da Ayasofya'yı eski haline getirmeyi gerektirmesiyle bir alakası yoktur.
avrupa' ya ayar veren zihniyettir. cami yapamadı ondan mı kilisye dönüştürdü zannediyosunuz? ya da kilise görmeye dayanamadı mı? hayır! bugün istabul' da kaç tane kilise var haberiniz var mı? peki avrupalıların osmanlı' dan aldığı topraklarda kaç tane cami kaldı? bilmezsiniz. sadece yunanistan' da bini aşkın camiden 3 tanesi ayakta. onları da ahır yaptılar. bi cami pornografik sinema olmuştu bi de. ayasofya bir meydan okumadır. saygısızlık değil! hoşgörüyse kralını osmanlı' da, fatih sultam mehmet' te görürsünüz.

ama tutup da bunu avrupalıların yaptığı cami kıyımıyla bir tutarsanız sorarlar adama "istanbul' da neden bu kadar kilise var? sümena manastırı maket mi? akdamar ne iş?" demezler mi? "avrupa' da yapılan binlerce esere n' oldu arkadaş?" diye sormazlar da, ayasofya bidi bidi diye konuşur bunlar. ben söyleyim yıktılar. parçaladılar. ahır yaptılar.
mostar köprüsü' nün onarılması sırasında fransız mimarlar ısrarla bu bir türk eseri değildir diye kıçlarını yırttılar. itiraz ettiler. ta ki köprünün nehre düşen kalıntılarından mimar sinan' ın öğrencisi mimar hayrettin' in imzası olan bi parça bulunana kadar. sonra çalışmaları terk ettiler. işte amaç da bu! türk izlerini silmek!

tekrar söylüyorum, ayasofya' yı camiye dönüştürmek, istanbulda görebileceğiniz onlarca tarihi kiliseden de anlaşılacağı gibi kilise varlığına bir tahammülsüzlük değil, dönemin avrupasına verilen bir mesajdı.

buna "camiyi kiliseye dönüştüren haçlı zihniyetiyle aynıdır demek, tek kelimeyle cinayettir. izansızlıktır, mallıktır."

fatih sultan mehmet kiiim dönemin ortaçağ avruspası zihniyeti kim! şimdiki afganistan' la abd kadar uzak birbirlerinden. hatta daha uzak. kendi ecdadını bilmeyenlerin onlara hakaret etmesi yazık. ya da başka ecdaddansınız!
tarihi olayları o güne değildi bugünün şartlarına göre değerlendiren yazarın ishal olmuş barsaklarından dökülen pislik. senin atalarında bir zamanlar avcı ya da toplayıcıydı. ne kadar banal değilmi? 21. yüzyılda toplayıcı olmak çok berbat olmalı. yahu allah sana akıl izan vermiş, omzunun üzerinde ki düşünmeye de yarar. sadece yemek çiğnemek için değildir. osmanlının bir fetih geleneği vardır. ilay-ı kelimetullah için harp eder ve bunun için fetih ruhu taşır. bu fetih geleneğine göre fethedilen yerde ki bir ya da bir kaç dini mekan camiye çevrilirdi. çünkü osmanlı allah katında tek dinin islam olduğu gerçeğine göre hareket ederdi. bugün uygulanan zihniyet ise dinlerin kardeşliği safsatasına dayanıyor. kaldı ki ayasofya kilise olmasının dışında bizans imparatorlarının taç giyme törenlerinin de yapıldığı bir güç merkezini temsil ediyordu. fatih, orayı camiye çevirerek hem fetih geleneğine uymuş hem de bu temsili güç merkezinin işlevini yok etmiştir. osmanlının adaleti tüm dünyaca kabullenilmişken bizim içimizdeki satılmışlar sürekli osmanlıya sataşmaktadır. biz sizi anlıyoruz aslında. osmanlı kuyruğunuza basmıştı vaktiyle. canınız ondan yanıyor.
hiç kimsenin laf söylemeye hakkı olmayan zihniyet.
http://www.aksam.com.tr/2...osmanli_eseri_avcisi.html
(bkz: tüm tartışmalara son vermek için ayasofyayı yıkmak)
ayasofya fetih hakkıdır. fatih in vakfıdır. vakıf hukukuna itibar etmeyip, lozan a diyet edilmiştir.
kılıç hakkı vardır. biraz tarihi araştırma yapmak iyi olurdu efenim. ayrıca ayasofyanın camiden müzeye dönüştürüldüğünü de unutmamak gerekir. yılını hatırlamıyorum ama içlerinde Atatürkünde olduğu bakanlar kurulu kararıyla alınmış bir kararnamedir. ve resmi gazetede yayınlanmamıştır. sonuç itibariyle hristiyanlar gibi müslümanlar da ayasofyada ibadet yapamamaktadır. dolayısıyla bir haksızlıktan sözedilemez. ayrıca ayasofyanın tepesinde haç işareti hala durmaktadır. tüm bu unsurlar haksızlığın yapılmadığını kanıtıdır.
ayasofya fetih sonrası gay bar yapılmış olsa bu şekilde tepki alır mıydı acaba. *
(bkz: tamam beyler bluevelve bu)
(bkz: sorun yok)
bugün avrupa' da yıkılan ya da kiliseye dönüştürülen, tahrif edilen camilerin aksine osmanlı zarar görmesin diye fresklerin üstünü alçıyla kapatmıştır. aynı zihniyet olsa "sikerim freskini sökün lan şunları!" dememez miydi?
osmanlı fetihler de ibadethaneler en saygılı imparatorluklardandı.
ayasofyayı sultan fetih mührü olarak camii ye cevirdi ve satın aldı.
diğer kiliselere dokunulmadı.
dileyen dilediği din ve ibadethanede ibadetlerini gerçekleştirdi.
endülüs ü işgal eden ispanyollar tarihin en büyük katliamlarından bir tanesini gerçkleştirirken, kütüphane camii ve diğer eserleri yerle bir ettiler. bir çoğunu da kiliseye çevirdiler.

bugün bile kiliseler özgürce ülkemizde çanlarını çalarken, avrupa da camiiler cuma günü bile açıktan ezan okuyamamaktadır.

(bkz: var mı bunun başka bir izah tarzı)
(bkz: başka bir arzunuz)
Çok değil, son on yıl içerisinde avrupa da yapılan cami sayısıyla Türkiye' de yapılan kilise sayısını karşılaştırınca "hoşgörü ne arar la bazarda" dedirtecek durumla karşılaşmamıza sebep olacak zihniyettir. Zira, kendimin şahit olduğum bir durumdur: Bir kilisenin, bitişiğine sırf salon vb. bir yapı yapabilmek için tam on yıl boyunca izin almaya uğraştığını gördüm. Senin atan belki hoşgörülüydü de sana ne oluyor be hey dürzü diyesim geldi şimdi.
ayasofya bir semboldü ortodoks dünyası için. bu yüzden cami yapıldı.
o günlerde osmanlı tebasında yaşayan bulgar, rum, sırp, makedon birçok ortodoks hristiyan nüfusunu düşünürsek ne denli etkili bir karar olduğu açıktır.
osmanlı gibi hedefleri büyük olan bir devletin kudretini halka bir şekilde kabul ettirmesi gerekmekte olduğundan ayasofya camiye çevrilerek ibadete açılmış, böylelikle kutsal sayılan bir mekan bir müslüman mabedi haline getirilmiştir.
bu uygulama sırf ayasofya'da değil osmanlı'nın hakim olduğu bir çok yerde yapılmıştır.
osmanlı'nın sahip olduğu mimarların yaptıkları işler göz önüne alındığında pek tabii ki bu yerlerden daha ihtişamlı camiler bina edebilecek yeti ve bilgiye sahip olduğunu anlamak çok basittir.
ama verilmek istenilen mesaj farklıdır.
bu yüzden ayasofya ve benzerlerinin camiye çevrilmesi son derece manidar ve doğrudur.
ayasofya dün onlarındı evet.
ama dün vatanlarını koruyamayanlar, mabedlerini koruyamayanlar bugün aradan 600 yıl geçtikten sonra neyin peşindeler?
en fazla 2 mum yakıp siktir olup giderler.
ayasofya'nın tepesindeki haç'ı ancak ve ancak rüyalarında ve bilgisayar animasyonlarında görürler...
Osmanlı hoşgörü politikası diye zırlarlar.

ilkokul 4. Sınıf yükselme tarihi atıkları sizi.
iyi yapmış zihniyet

iki rekat namaz kılamadık şurada.