2010 yılındaki yüzde 9,2 , 2011 yılındaki yüzde 8,5 sonrası 2012'de de yüzde 6 civarı bir büyüme beklenmesinin avrupa ülkelerini imrendirmesidir.
olmayan durumdur. hiç kandırmayalım birbirimizi. adamlar yüzyıllar önce büyüdüğü için şimdi büyüyecek teknoloji hariç pek bir şey yok. refah falan bizim ülkemizden gayet iyi. adamlar yüz metre serbest stil yüzüyor, biz havuza girdik diye seviniyoruz!
vakıflar yasasını bilmeyen cahilin yalanıdır. vakıflar yasası lozan'daki haliyle yabancılara sınırlandırmalar getirmiştir 1936 yılında ise bu yasa ile bütün yabancı vakıfların mülk edinmesi yasaklanmıştır.

2008 yılında ise lozan'a aykırı şekilde bu yasak kaldırılmış ve yabancı vakıfların yurt dışından sınırsız destek alması da sağlanmıştır.

bu büyüme tıpkı enflasyon gibi sahte rakamlara ve bize ait olmayan büyümelere aittir.
hatta öyle çok imrenmesi ki ekonomist adaylarını eğitilmesi için türkiye ye göndermesi.
doğrudur.bir büyüme oranı vardır bir de küçülme oranı, 2 ileri 5 geri.
Avrupalıların büyüsünler büyüsünler, bu tembellere, özentilere daha çok bizim ürünlerden kakalar, ceplerindeki paraları bir çırpıda alır, daha çok bize çalışırlar diye sevindikleri durum.

Duyan da kendi dev sanayimizle büyüdüğümüzü sanır. ithalata dayalı büyümeyi kim ister ki? Elbette biz.
eskiye göre çok büyük başarı olmakla beraber, yıllık büyüme oranlarının büyüklüğünün ekonominin küçüklüğünden kaynaklandığı durum.

Mantık basit; 100 liran var ve 10 lira kazanmışsan yüzde 10 artış vardır. 1000 liran var ve 10 lira kazanmışsan yüzde 1 artış vardır.

Çin dünyanın en büyük ekonomilerinden olmasına rağmen yıllık büyüme oranları bizimki gibidir hatta fazla. Asıl başarı o bence. Ama bu noktaya kaç yıllık bir istikrarla gelmişler ona bakmak gerekir.
(bkz: ilahi rosava)
böyle başlıklar açınca gerçek olacak sanıyor zahar.

oranlara imrenirken yakalanan 5 avrupalıdan şok açıklama: kendimizi tutamadık!
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/20620016.asp
biraz versin o zaman akp yazıktır çükleri şişmiştir.
Baskasinin %1 I bizim %10 a esit olduguda gercektir.
iç borcumuz 2002'de 149.9 milyar TL iken 2011 sonu 378 Milyar TL'ye çıkmış. Kim Olsa imrenir.
borçların faizi düşmüş ve vadeleri oldukça uzamıştır. tabii türkiye bu dönemde yüksek büyüme oranları yakalamıştır.
Borçların faizinin düşüp vadelerinin uzamasının nedeni ak parti hükumetinin verdigi guvendir. Piyasalara güven ve moral aşılamak da ciddi bir hükumet basarisidir.
büyüme yüzdelerine bakılınca arada fark olabilir fakat oranlar şaşırtıcı olabiliyor.
basitçe örneklendirecek olursak
10 bin lira maaş alan birine verilen %5 zam ile 700 lira maaş alan birine verilecek %5 zammın arasındaki miktar farkı. * * *
neden imrensinler, zaten türkiye'de büyüyen onlar biz değil.

vakıflar yasasını bilmeden gelip de yazma burda.
40000 dolar kişi başı gelire, yaşam kalitesine ve insana verilen değere imrenmesi gereken de biziz.
(bkz: 3 çocuk)

batıda 3, doguda 13... *
balonun patlamasınada imrenecekler mi acaba?
doğu doğu diye ölenlerin halka yedirmeye çalıştığı durumdur.
Türk halkının önüne ego tatmini için serilen haber(!)lerden bir başkası. "Dünya bizi konuşuyor", "Dünya bize hayran", "Dünyaya diz çöktürdük", "Avrupa bize imreniyor" falan filan... Oysa ki adamların umrunda bile değil. Başkasının bizim için ne düşündüğü çok önemli nedense türk milleti adına. Koca bir ulus, diğer halkların bizi sevmesini, hayran olmasını, tapmasını, kıskanmasını içten içten yana yana istiyoruz. Medya da bunun farkında mamamızı veriyor böyle.
(bkz: avrupa nın türkiyeye gaz vermesi) verin abi verin. şişirin iyice.
şakirt rüyasıdır.
(bkz: at yalanı sikeyim inananı)
1.000'in %1'i 10'dur, 100'ün %8'i 8'dir. oran çok şey ifade etmez. adamlar sonuçta yine senden daha fazla büyüyor. hem adamlar adı üstünde gelişmiş. gsmh'nın da bir potansiyeli var sonuçta. adamlar o potansiyele çoktan yaklaştığı, seninse daha yarısında olmadığın için oranın bizde yüksek olması çok normal. ha bunları kötülemek için mi söylüyorum? tabi ki hayır. bu sayede biz de gelişeceğiz. gayet olumlu bir sonuç. tabi birincisi göstergelerin güvenilirliği konusunda herkes gibi benim de şüphem var, ikincisi büyüme yanında yatırımı getirmediği için devamlılığı tartışmalı, en son olarak da gelir dağılımı adaletsizliği yüzünden o imrenilecek büyümeyi halkın büyük çoğunluğu hissetmiyor.