bugün

arabası olanları ilgilendiren durumdur. arabası olmayan insanın benzinle ne işi olur.
ekonnominin ne acayip geliştiğinin kanıtı bir durumdur. 4.53 tl´ye benzin resmen bildiğim her yerden pahalı.

bir litre benzin ortalama olarak almanya´da 1,52 euro, fransa´da 1,60 euro, lüksemburg´ta 1,10 euro, ispanya da 1 euroydu en son...

türkiye´de 2,25 euro...e yani rakamlar kendiliklerinden konuşuyolar.
+ sayın başbakan avrupanın en pahalı benzini türkiyede satılıyormuş ne düşünüyorsunuz?

- tüp taktırabilir vatandaşlar,

+ efendim en pahalı gaz da bizdeymiş?

- elektriklir araçlar çıkıyor onlardan alsınlar.

+ efendim en pahalı elektrikte bizde malesef?

- yakında suyla çalışan arabalar çıkacak vatandaş sabretsin çıkınca onlardan alırlar.

+ efendim en pahalı su da bizde

- o zaman binmesinler canım arabaya bakın ben arabaya da para vermiyorum benzine de hiç böyle müsrifliklerim yok çocuklar bitane

helikopter almışlar onu kullanıyoruz bülentle hem çokta yakmıyor vatandaş buna yönelsin.
Türkiye de petrol çıkmadığını gösteren olgudur.
Osmanlı torunları olduğumuz için bize gösterilen ''kapitülasyon'' (!)
''aman zaten arabam yok bana ne'' diyen insanlar yüzündendir birazda. toplum olarak bize dayatılan her yasaya, zamma ''hee'' dersek bu şekilde götümüzü siktiririz efendim.
akaryakıtın fiyatının artması sadece arabası olan insanları etkilemez üretim maliyetlerini arttırdığı için herkesi etkiler.
aslında artık kış mı desek rehavet mi desek, en derin uykularda uyuyan halkımızı işkillendirmesi gereken çok önemli bir haberdir bu.

herşeyin fiyatı artar bu şekilde, herşeyin. bir kamyon domates antalya serik´ten ankaraya bi depo mazotla gidiyorsa, o mazota da şöför, atıyorum 150 tl daha fazla para ödeyecekse, bu parayı kendisini kiralayan speditiondan ister. spedition taşeron, atıyorum o nakliyat hangi süpermarket zincirine yapılacaksa, onlara telefon edip, nakliyat ücretini yükselttiklerini, benzine zam geldiğini söyler... o süpermarket de n´apar ? ...evet doğru bildin, domatesin fiyatını bikaç kuruş yükseltir. demek ki neymiş? o paraların hepsi tüketici konumundaki vatandaşın cebinden çıkıyormuş.

neymiş, yunanistan "batmak" üzereymiş, avrupa topluluğu "benzin vergisini yükseltin" dedi diye benzinin fiyatını yükseltmiş. e şimdi türkiye´de benzin yunanistan´dan pahalı, üstelik, türkiye "batmayı" geç almanya´nın 10 katı büyüme yaptığını iddia ediyor.

bilmiyorum da...bana bu işlerin hepsinde bi "bit yeniği" varmış gibi geliyor.

bak, almanya´da "kartel denetleme kurumu" var, benzinin fiyatı bi ara 1,60´a falan yükseldiğinde, o kurum vatandaşın alım gücü düşerse daha az alışveriş yapar, daha az alışveriş yapınca ekonomi küçülür, diye, düşük tutturdu benzin fiyatlarını..

çok dramatik gelişmeler bunlar aslında.
türkiye'nin çok önemli bir sorunudur. enerji konusunda hala dışa bağımlılığımız devam etmekte. petrolün yerine ikame edebileceğimiz herhangi bir kalemimiz yok. rezervlerimiz sınırlı. artan bir nüfüsa dayalı olarak sürekli artan bir tüketim var. buda en pahalı benzinin türkiye'de satılmasının yanında, benzinden alınan yüksek vergi olarak da karşımıza çıkmakta.

eğer sen yüksek büyüme rakamlarını yakalıyorsan bunda sanayinin katkısı yadsınamaz. sanayinin çarklarının dönmesinde, hantal işlemeyen bir bürokrasi bir de ucuz elektrik ve doğalgaz fiyatları büyük rol oynar. ayrıca sanayinin doğalgaz kullanım kapsitesinin bir ülkenin gelişmişlik göstergesi olduğuda unutulmamalıdır.

eğer türkiye biran evvel kendi enerjisini üretemezse (mesela bor)bağımlı olmaya ve cari acığının büyüyerek artmasına engel olamayacaktır.
çünkü ham petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artış bize cari açıkta 4 milyar dolarlık artış olarak geri dönüyor. bu da cari acıktaki makasın haliyle giderek artması demek.

türkiye hem artan nüfüsa dayalı olarak artacak tüketimi karşılamak istiyor hemde kalkınmasını desteklemek istiyorsa biran evvvel petrolün yerine ikame edebileceği bir enerji üretmelidir. bu arada dünyada stokların giderek azalmasına rağmen artan nüfüsuna paralel olarak tüketimin artacağı ve otomatik olarak fiyatınında artacağını hiç hesaba bile katmıyoruz.
çok yüksek vergilerden kaynaklanan durum. keza avrupanın en pahalı elektriğini de türk milletinin kullanması hep yüksek vergilerden dolayı malesef.
ekenomiyle alakalı bir durum değildir. sigara ve alkolün pahalı satılması gibi bu da devletin halkın üzerinde uyguladığı bir stratejidir. Bu stratejiden bahsetmek gerekirse akaryakıtın pahalı olmasının nedeni trafik problemidir. Yaklaşık 80 milyon nüfuslu ülkemizde arabalar artık yollara,otoparklara,caddelere,sokaklara sığmamaktadır. devlet de akaryakıt fiyatına zam yaparak herkesin araba kullanmasını engellemeye çalışmaktadır. Cem uzanın dediği gibi mazotun bir lira olduğunu düşünürsek ülkedeki trafiğin hali resmen dumur olurdu.