bugün

dark tanquility şarkısı!sözleri şöyledir!
outsmart the fever
and take us farther from
the killing life in capsules
a life that can't belong

so if i wake up dead to the world
with the helm at my command
the reaching out of this
faced tomorrow in the 11: th hour
beckoned closer
now as nightfall sends it's grace
cue to enter the insatiable ideal
slam it shut but the portal pounding lingers
what is it; is time undone
cannot falter in the security of labour
was i supposed to believe?

where did i sign
did i miss the auction where my life went under the club?

went the half mile
wondered when the resolution would come
life became too solid
diluted by the essence of denial
caught in fire's eye
the self and filter that is i
my lip was venom
words formed in my mouth
hid beneath the tounge
never to be seen
(bkz:
projector)
sırf bu şarkı için mail edresi almışlığımı düşünüyorum ve değer diyorum. dinleyin efendim herkes dinlemeli...
nasıl güzel bir şarkıdır bu ya dedirten.
bir yerden okuduğum ve hatırladığım kadarıyla, bu şarkıda henüz dünyaya gelmeden anne karnından aldırılmış bir bebeğin duyguları anlatılmaktadır. dark tranquillity'den başka ne beklenebilirdi ki zaten? harika...
harika ötesi bir parçadır kendisi. belki de dark tranquillity'nin çıkardığı en etkili parçadır. daha sakindir, daha derinden girer.. şöyle ki;

http://www.youtube.com/watch?v=MoV8mgjX83E
türkçe çevirisi ise:

aklını kullanarak ateşi yen
bizden uzağa al
hayatı kapsüller içinde öldürerek
bir hayat ki ait olamayacağı

eğer dünyaya ölümü uyandırırsam
emrim altındaki miğferle
bundan uzaklaşarak
11.saatle yarın yüzleşerek
işaretle daha yakına çağırarak..
şimdi akşam lütfunu gönderirken
açgözlü idealleri işaret ederken
kapıyı şiddetle kapat,yaralanmalar geciksin
o ne..zaman silindi mi..
çalışma güvenliği içinde sendeleyemez
inanmam mı beklendi.

nereyi imzaladım
hayatımın ayaklar altına alındığı açık arttırmayı mı kaçırdım

yarım mil gitti
kararlılığın ne zaman geleceğini merak ettim
hayat çok katılaştı
inkarla seyreltildi
gözlerde ateş yakalandı
kendine güven ,bencil ve seçici ki bu benim
dudaklarım zehirdi
kelimeler ağzımda oluştu
dilimin arasında gizlendi
asla görülmedi

nereyi imzaladım
hayatımın ayaklar altına alındığı açık arttırmayı mı kaçırdım
4:51 deki was i supposed to believe? ile yürekleri çoşturan, belki de en güzel dark tranquility parçası.
isveçli grup dark tranguillity'nin 99 yılında cıkan melodic death metal'e göre daha durgun albümleri projector'da yer alan güzel şarkısı.
dark tranquillity elinden çıkmış harika bir clean parça. sonlarına doğru gelen gitar girişi ise karanlık bir gecede ağlatabilir. grubun adı söylendiğinde belki de lethe'den sonra akla gelen ilk parçadır.
bakırköy özgürlük meydanından geçerken bir keresinde sezen aksunun tutuklu şarkısının introsu çalıyordu oturdum dinledim ruhumu okşadı... etkisinde çok kalmışım galiba yıllar sonra rüyamda yine aynı meydanda insanlara no leaf cloverı dinletiyordum ama kimse duymuyordu sanki, sanki sadece ben mutlu olmak için şarkıyı onlara dinlettiğimi düşünüyormuşum gibiydi kimse durup dinlemiyordu ve sinirleniyordum bi kişi bile bu şarkıyı beğenmez mi diye...

eğer bir gün tüm dünyadaki insanlara bir sesi dinletme imkanım olursa auctionedin sadece piyano kısmını dinletmek isterdim.

yaşamanın aslında ne kadar güzel olabileceğini hatırlatıyor... zaten müzikte olmasa nasıl hayatta kalır nasıl hatırlardım. onca unutturmak isteyen insancık varken.
dark tranquility'nin çıkardığı en iyi eserdir.
projector albümünün mükemmel ilk dört parçasından biri. hayatının açık arttırmasını kaçıranlar için yazılmıştır.
dark tranquillity'nin tüm şarkıları gibi mükemmel bir şarkısıdır. bağıra bağıra söyleme isteği uyandırır.
tek kelimeyle "inanılmaz" olarak tanımlanabilecek parça.

https://www.youtube.com/watch?v=52WNpBtzolk
dark tranquility'nin mükemmel parçası. Bu tarz parçalarda daha başarılı olacaklarını düşündüğüm bir garip hatta dark tranquility.
güncel Önemli Başlıklar