bugün

Acizliktir. Hani biliyorlar ya, insanoğlu milyonlarca yıl öncesini veya sonrasını bilemeyeceğini, o yüzden bol keseden atıyorlar.

Edit: bazı andavallar ısrarla anlamak istemiyorlar. Millete bok atacaginiza biraz daha kitap okuyunuz. iddia edilen evrim teorisinde gerçekleşen bir mutasyon dahi günümüzde ispatlanamıyor. Niye? Çünkü dawkins hazretlerine göre bir mutasyon yuzbinlerce yıl sürermiş.

De Siktir git ya. Böyle açıklama mı olur?

Edit2: la beni adnan oktar'ın müridi zannedenler olmuş. Yok öyle bir sey.
beyin terk bir açıklamadır. zira bunu söyleyenin fosil kayıtları denilen şeyden haberi yoktur.
dötünden uydurma tekniği.
ensest iliski ile aciklanmasindan daha akla yatkin olaydir.

(bkz: caps ile yaz daha etkili oluyor)
doğduğumda da bir milyon diyorlardı. dolayısıyle bir milyon on sekiz senedir.
adı üstünde evrim teorisi , teori yanı abi doğruluğu veya yanlışlığı kesin bile değil .
Açıkçası doğada herşeyin birden ''puf'' diye ortaya çıkmasında kullanılacak milisaniye ya da pikosaniye gibi birimlerden daha bir karizma sahibi birimlerle harekete geçmektir. doğadaki her canlının milyarlarca yıl boyunca değişmeden kaldığını sorgusuz sualsiz kabul etmek, olağanüstü bir midesizlik ve omurgasızlık gerektirir. tabanı kum olan göllerdeki lepisteslerle tabanı taş olan göllerdeki lepisteslerin, nesiller boyunca farklılaşan pulları, evrimin mekanizmalarından biri olan ''adaptasyon''a örnektir.

Bunun yanında, Lenski deneylerinde kullanılan Escherichia coli bakterisinin, stabil durumda birden sitrat kullanma yeteneği kazanarak popülasyon nüfusunu patlatması, ''mutasyon'' adlı mekanizmaya en iyi örnektir, ki, ''kambriyen patlaması'' dediğimiz, Dünya üzerinde bir zamanlar canlı nüfusunun patlamasını karşılayan olayı andırır.

Doğada enerji dönüşümü vardır, Güneş'ten gelen fotonlar, Dünya'da her türlü enerjiyi domine eder. bu enerji dönüşümlerini sağlayan canlıların, değişen Dünya şartlarında hep aynı kaldığını söylemek gerçekten hipotalamusun onikiparmak bağırsağı tarafından sıkıştırıldığını gösterir, ayıptır.

edit: cahil olup, bir de öğrenmek istememek daha da kötüsüymüş. Marmara Üniversitesi'nin sözlüğünde hissettim bir an.
evrimi pokemon ile karıştıran cahil söylemi.
oldu canım gün ile açıklarız sen yeter ki iste. * * *
yani? diye sorulası durumdur. işiniz gücünüz yok mu lan demek de akla gelebilir.
(bkz: şimdiki maymunlar neden insan olmuyor)
bir kaçış yöntemi değildir. insan vücudundaki çok değişimlerin tam 2 bin yıl arayla olduğunu söyleyen bir bilimden bahsediyoruz. 2 bin çok çok uzun bir süre. evrimi açıklamak için 200 yıl bile insanlar için ikna edici olabilirdi, çünkü değişimler gözle ayırt edilemeyecek kadar az. örneğin 5000 yıl önce yaşayan bir insanı ve günümüz insanını kıyaslayacak olursak evrimin başladığı ilk günden bu yana kadar olan değişimin %0.1 dolaylarında olduğunu görebilirsiniz. bence süreyi uzatırsak insanlarda zaman kazanıyormuşuz fikrini uyandırabiliriz düşüncesi kesinlikle ağır basardı. bu yüzden 200-300 yıl gibi rakamlar ikna edebilmek için daha makul bile olabilir.
(bkz: ve beyin sessizce oradan uzaklaşır)
evrim milyon birimiyle değil , milyon yıl veya milyar yıl olarak süreçler halinde hesaplanır hatta evrenin başlangıcı olan 14 milyar yıl öncesi de canlılıkla alakalıdır. çünkü canlılığı oluşturan kimyasalların baslangıcıda o donemdir.

bu tip kişilerle tartışmaya girmek saçmalıktır çünkü; bu çağda elinde bilgiye her daim ulaşabileceği internet imkanı olmasına rağmen zır cahil kalabilmesi ortaçağ'ın imkansızlıklarından ötürü zır cahil kalanlarından daha beter halde olduğunu gösteririr.

her seferinde herşeyi puffff oldu puffff oldu da oldu diye çözer bu zihniyet.

her türlü platformda tartışmaktan kaçındığım insan tipidir , çünkü adama hem bilgini öğretmek istersin hemde bir ton salakça ukalalığa maruz kalırsın , en iyisi bir köşede unutulması gerekir.
4 bucuk millar yillik dunyanim yasini 5000 yil sanan ve buna inanan yaratiscilara ve muslumanlara kiyasla gayet mantikli olandir.

yarram ,bugunku modern insana benzeyen en eski fosillin dahi yasi 200 bin yil , ki ondan onceki en eski bulunan primat fosili 45 milyon yillik yazi ile kirkbes milyon yil..

akilli olun akilli.
muhammede vahiy inerken yanında olanları gün yüzüne çıkarmış hadise.
Modern insana benzeyen en eski fosilin yaşı 200 bin imiş.

Tesadüfe bakın ki ikiyuz bin yılda insan hiç değişmemiş. ya kardeşim 200 bin yıl diyoruz boru mu ya? Hiç mi mutasyona uğraşmamış 200 bin yılda? En ufak bira fark yok 200 bin önceki suanki insan arasında.

Ateistlerin şu huyunu da çok seviyorum. Adamlar konuşmayı bilmiyor ağa. Hep hakaret, küfür var. Adam gibi konuşamıyor musunuz lan?
200 bin yılda insanın hiç evrimleşmediğini sanan insanları gün yüzüne çıkarmış açıklamadır. bunu diyenler genetik profesörü olmuşlar, o zaman ki insan ile şimdiki insanın genetik kodlarını karşılaştırmışlar ve bire bir tutmuş. dincilerin keselerinden bol bol sallamalarına alışığız.
200.000 yıllık değişimi eğitimsiz gözlerin sadece kafataslarına bakarak ayırt edemeyeceği gerçektir.
hele ki bu başlığı açan kişi gibi son derece bilimden uzak iseniz kati suretle yaratılışçı olunması normaldir.

yaratılışçılar hadi diyelim bu 200.000 yıllık fosilleri ayırt edemediler , fakat ondan önceki geçiş türlerinide kabul etmemeleri , bedeni cennete sokacağız diye önümüzde kabak gibi duran bir arabaya araba dememek gibi birşeydir.
evrim baştan sona saçmalıktır.
hiçbir tutar tarafı yoktur.
iddiaların hepsi asılsızdır.

zamanın doğa üzerindeki etkisi apaçıkken evrime dair hiçbir veri sunmaması su götürmez gerçekliktir.

şöyle ki; kıtaların oluşumu, dağların oluşumu, travertenlerin oluşumu, peri bacalarının oluşumu,

akarsu aşındırmaları başlı başına zamanla şekillenirken, evrimcilerin iddia ettiği evrimin zamanla

oluştuğu iddiası, günümüz koşullarıyla gözlenememesi bu iddianın tek başına saçma olduğunun göstergesidir.
Evrim zaten bir saÇmalıktır. Ama böyle cahil bir yazarın kitap okuyun demesi iÇ burkmuştur.

Edit: yazar çok alınmış olocak ya da yalakası çok olocak ki eksi butonu çöktü. aferin size. şimdi çekilebilirsin ufaklık.
darwinizm'i ateizmin yarattığı bir teori sananların veya öyle göstermekte siyasi çıkar güdenlerin evrim-zaman ilişkisi çarpıtma tarzıdır.

evrim, çevresel şartların değişimi ile yakından ilgilidir. bir kaç basit örnek vermek gerekirse, dağda sert şartlarda yetişen ve yapraklarını küçülterek kendisini koruyan bir hindiba bitkisi, dağdan alınıp ovaya ekilirse ılımlı şartlarda daha büyük yapraklar açar. küçücük acı meyvalar veren bir yabani kiraz, insanlar tarafından bakıldığında iri ve tatlı meyvalar verebilir hale gelir.

asya'nın kuzeyinde yaşayan halklar, soğuk iklimde ısı kaybını en aza indirerek ısı kaybeden alanı azaltmak ve böyulece soğuğa uyum sağlayabilmek için kısa boy, gövde, kol ve bacaklara doğru evrimleşmişlerdir. afrika'dan karaderili olarak göç eden ilkel insanlar, kuzey kutup dairesine kadar yayıldıktan binlerce yıl sonra, çevresel şartlara uyum sağlayarak, kutbun zayıf güneşinden daha fazla faydalanmak üzere ve güneşten korunmak için artık pigment üretimine gerek kalmadığından dolayı bugünkü sarı saçlı, mavi gözlü kuzeyli insanlara evrilmiştir. afrika'da kalan insanlar ise koyu derilerini korumuşlardır; çünkü atmosferik ve yörüngesel durum değişmemiştir. bunlar bir türün çevresel etkenlerle kendi içinde farklılaşmasının örnekleridir.

türlerin farklı türlere evrilmesi için daha uzun süreler gerekir. bunların kanıtları fosilbilim ve moleküler biyoloji tarafından elde edilir. arada "kayıp halkalar" olması, evrim gerçeğinin ortadan kaldıramaz. canlıların ortaya çıkmasını sadece "tanrı tüm canlıları birden yarattı" diye kestirip atarak açıklamak kolaydır. ama, bu kolaycılık anlamak ve açıklamak için zor ama doğru olan yolu seçen insanların bilgilerine ve emeklerine karşı büyük bir haksızlık ve saygısızlıktır. evreni doğru anamak için bilimden ve aklımızdan başka hiç bir aracımız yoktur.

bu arada bilimle hiçbir alakası olmayan zihniyetin, konu evrime gelince onu bilimle çürütmeye çalışması da ibret verici bir çelişkidir.

bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz !
(bkz: ateist evrimci olmak zorunda değildir)
(bkz: ateist hiçbir şey açıklamak zorunda değildir)
güncel Önemli Başlıklar