bugün

"ulan hiç ölmeyeceğim sandım ama ölüm anı geldi çattı işte, ulan ya hakkaten allah(c.c.) varsa, ki şuan hissetmeye başladım sıçtık, çok geç kaldık lan" diye düşündüğü o geri dönülemez, sonsuz, pişmanlık ve vicdan azabının başlama anı.
ben varsam ölüm yok ölüm varsa ben yokum felsefenin gerçekleşeceği andır.
normal insanın ölüm anı gibidir.

ayrıca ateistler ölmeyecem sanmazlar, ölüp toprak olup yok olacaklarına inanırlar. arada fark var.
(bkz: firavun)
bir müslümanın, yahudinin, hristiyanın hatta ve hatta bir budistinki ile aynı olacak ölüm anıdır.
ateistin düşünmeye aklının yetmediği andır.
herhangibi bir dine mensup kişinin ölünce inancından yardım alacağına inandığı durumdur.
ve yine ölüm ölümsüzlüktür, ya ebediyete kadar şer ya ebediyete kadar hayırdır.
ben ettim sen etme.
bir inançlının ateistlerin düşüncelerine saygı duymadan mutlaka bir gün inançlı olmaları gerektiği yolundaki hayalleridir. nasıl ki bir inançlı ölüm anında ya tanrı yoksa bunca yıl boşuna mı inandım demiyor ise bir ateistte ya varsa demez. zaten arada kalmış olsa bunun adı ateist değil agnostik olurdu.
pamuk tepilmeden önceki andır.
sıradan bir andır.
pişman olunmaz sandığım kadarıyla.
ölüm anında değil de daha sonra bir ses gelip;

"rabbin kim?"

diye sorduğu zaman insan anlar herşeyi. pişmanlık gelir fakat ne çare.

(bkz: genç ateistler rahatsız)
arkadaş her konuda geyik çeviriyor insan ama nedense bu konuda yapamıyorum, Allah her nefse son nefeste iman nasip etsin arkadaş. bok yoluna gitmeyelim.