bugün

görsel
sözü geçen fotoğraftaki dönemde fotoğraflar ters basılırdı yani sol el sağ da oluyor.
*
Atatürk ananı getirde masasında rakı ıcerken sende bı koseden abad gor gavat oglu gavat.
--spoiler--
Ulaşmaya çalıştığınız internet sitesi Mahkeme/Savcılık kararı ile erişime engellenmiştir.
--spoiler--
(bkz: #15044185)
rezil olmuş yazar söylemidir.
Batıdan modern olmak hakkında her şeyi alan atatürk 'ün sofra adabı bilmemesi pek inandırıcı değil açıkçası. Ama sofra adabı konusunda bahsedilen yemeğe başlamadan önce besmele getirmemesi ve yemek bittiğinde şükür etmemesi ise orada durmak lazım olabilir.
Hayatında hiç cumhuriyet kurmamış, reformlar yapmamış, büstleri ülkenin hiçbir yerine dikilmemiş, dünyaya damgasını vurmamış bir göt beyinlinin bok atacak bula bula teknik hatalı bir fotoğraftan yola çıkarak zira başka bir meziyet sergileMemiştir, kendini rezil etmek için kullanmasıdır.
nerden yumurtlandığı bilinmeyen bir iddadır.
(bkz: lassie bize birşeyler anlatmaya çalışıyor)
kesinlikle başlığı açan kişiden çok daha iyi bildiğini iddia edebileceğim önermedir.
eksiksiz bir beyefendidir kendileri. sevmiyor olabilirsiniz ama en azından buna laf etmeyin be. insaf.
bıçak sağ elle, çatal sol elle tutulur diye katı bir kural yoktur, esas amaç bıçağın güçlü elde olmasıdır ki rahat kullanılsın. gel gelelim o fotoğrafta bu tür bir durumda yok, baktığını görmekten aciz bazı insanlar, neyse lan...
bu konu zaten çürütülmüş ama bir turizmci olarak bildirmek istediğim bir şey var, bir insan solaksa bıçağı sol eliyle tutar. yani sol eliyle bir sağlak insan bile bıçağı tutsa kalkıp ona sofra adabını bilmiyor diyemezsiniz.

hadi diyelim atatürk bilmiyor çatal bıçak kullanmayı. masaya sağda bıçak solda çatal koyulduğunu görüp hangi eliyle kullanacağını da mı akıl edememiş?

eğer masaya çatal ve bıçak ters koyulduysa ve atatürk bilgisizse bu konuda, suçlu olanlar garsonlardır atatürk değil.

eğer masaya çatal ve bıçak doğru yerleştirildi atatürk buna rağmen bıçağı sola aldıysa adabı bildiğini ama uygulamadığını gösterir. adap denilen şeyde kıçını yıkamaktan aciz olan avrupa insanının dayatması değil mi zaten? pek önemli değil esasında kullanılıp kullanılmadığı.
2012 yılında başka eleştirecekleri bir şey kalmamıştı ki, sofra adabı çıktı. Yemekteyiz UluSözlük.
gerizekalı aptal sürüleri bile atatürk'ü eleştirmeye başladı ya.
lütfen önce dişlerinizi fırçalayın, ter kokunuzu giderin. bu halde de otobüse binmeyin.
Atatürk'ün yaptıklarını 1000 de birini yapmaya bir tarafları yemeyecek olan insanların Atatürk'ün kusurlarını bulmaya çalışmalarıdır .Atatürk'ün sofra adabını bilmiyor olması saçmalığı kadar bunu sorun edecek gençlere o kadar emek ile bu vatanı bırakması ayrı bir soru işareti.Nasıl yemek yendiğini sizden öğrenecek değildir.Bunu anlatmak sizin haddinize değildir;ama sizin ondan öğreneceğiniz çok şey vardır.
kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş. onun gibi olma erdemine erişemeyenlerin ve asla erişemeyeceklerin götten uydurdukları asılsız söylemlerden biri işte.
Bu iddiayı ortaya atan kişi photoshop nimetlerinden bihaberdir ve dahası; bu kişiye sorulması gereken cümle "kaç kez atatürk ile yemek yedin?". cevap "hiç" ise boş verin. konuşmayın o zat-ı muhterem ile.
ucuz fotoğraf hileleriyle atatürk'ü karalama girişimidir.

yazık be.. 90 yıldır be soktuysa atam çıkartamadınız.
her ikisinin yaptığında da yanlış yoktur, sofra adabı bu değildir çünkü.

ağzını şapırdatmaz, hayvan gibi yemek yemezsen, ağzında yiyecek varken konuşmazsan, çevrendekileri sen yemek yiyeceksin diye rahatsız etmezsen adaplı olursun.

çatal sağ elle tutulmaz, solaklar sol elle saglaklar sag elle tutar. cehalet kokan hareketler... *
Bilsin bilmesin çok da önemli olmayandır. Neticede bildikleri ve yaptıkları yeter de artar, velev ki bilmese (ki birçoklarından iyi bildiği de ayrı bir gerçektir) onu eksiltmez...

Ancak benzeri her konuya aynalı sazan gibi "şakirrtt" diyen şuursuz dingiller ile bu lafı edenler arasında fark olmadığını da bir kere daha vurgulayalım.
ceketteki mendil cebi...diyor başka da birşey demiyorum, şeklinde karşılık verilecek adap bilmeme durumudur.
sağ elle yemek yediği için sevinmiştim, çünkü bizim kültürümüzde mecbur kalınmadığı sürece götün yıkandığı elle yemek yenmez. halkın adamı bunu yapar ve batı özentisi olmaz. ama bir kemalist aydın yazarımız resmin ters döndüğünü uyarınca üzüldüm. ne vardı ki batı kültürüne bu kadar özenmesek, biraz, biz olsak sanki ülke yıkılırdı.
yalandır. çatal bıçak kullanmayı biliyor olması ve bazıları gibi eliyle dalmaması yeterlidir. yoksa bıçağın ya da çatalın hangi elde olduğunun ne önemi var?
o'nun karizmatik bir kişi olarak bilinmesinde giyim-kuşamına gösterdiği özen, hal ve hareketlerindeki etkileyici tavır ne derece önemli ise kuşkusuz sofra adabı da o derece önemliydi.

bakınız, 1934-39 döneminde, ingiltere'nin ankara büyükelçisi olarak görev yapmış 'sir percy loraine', mustafa kemal'in ölümünün onuncu yıl dönümü dolayısı ile ankara palas otelinde verilen anma yemeğindeki konuşmasında ne diyor;

"...nasıldı! Aslını söylemek gerekirse dik, mağrur, kendinden emin, iyi giyimliydi. o'nunla aynı sofrada yemek yiyen bir ingiliz, kendisini lordlar kamarası'nın bir üyesi ile yemek yiyormuş gibi hissedebilirdi. belirgin yüz hatları, insanın sanki içine kadar görebilen mavi gözleri, kalın kaşları, yüzünde bazı derin çizgiler ve çoğunlukla ciddi ve sert bakışlar; ancak her bakışında, yüz ifadesinde ve hareketlerinde dahi bir hayat, bir canlılık vardı. Aklından geçirdikleriyle vücudunu harekete geçirmeye her an hazır, sarılmış bir yay izlenimi veriyordu..."