bugün

pusulasını şaşırmış, kaptansız gemilerin kıyıya vurması.

sağdan soldan devirmek isteyenler oldukça, köklere tutunanlar sayesinde emanet, ayakta kalacaktır.
>üstad, bu taktik eskimedi mi?
<...

türkiye'de kaç komünist var? ve kaçı türkiye'de devrim yapmak amacıyla etkin olarak çalışmalar içerisinde?

atatürk'ün türk gençliğine mirası olan devrimleri, ilkeleri, cumhuriyeti, şerefli ve başı dik duruşu bizzat menderes'ten beri devirilmek isteniyor. mevcut hükümetin de bu yoldaki icraatları cumhuriyet başsavcısı tarafından dava konusu yapıldı; iddianame anayasa mahkemesi tarafından haklı bulundu ve akp cezalandırıldı.

kanlı mı olacak kansız mı olacak diyen kim? peki tayyip erdoğan ve tayfası bu lafı diyenle aynı görüşten gelmiyor mu?

sessiz devrim yapıyoruz diyen recep tayyip değil de ben miyim?
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/08/31/siy107.html

şimdi sorarım sana kör, atatürk'ün emanetine kim zarar veriyor?

erki elinde bulunduran, devlet yönetimini her alanda elde etmiş olan emperyalistlere dost, amerikanın büyükortadoğu projesine eş başkanlık yapan, yabancılara toprak satışını kolaylaştıran, tekel'i, tüpraş'ı, erdemir'i, telekom'u...
satan, laikliği dinsizlik olarak gören, on kasım'da ata'ya saygı duruşunda bulunmayı sap gibi ayakta durmak sanan bir görüş mü, yoksa birkaç bin komünist mi?
kişinin içinde bir devrim ateşi yanmasıdır..**
(bkz: afedersin)onu yapabilmek için güven özveri tecrübe bile yetmez. denemeye kalkışanlar için hüsran * la sonuclanacak eylemdir.
(bkz: bu ülkede mustafa kemal'e gerçekten sahip çıkan varsa; onlar da bizleriz)
(bkz: deniz gezmiş)
-
-6.filo gelirken nerelerdeydiniz?
-vatan karış karış giderken ne yapmaktaydınız?
-elde içki onuncu yıl marşları söyleyerek bu topraklar sömürüden kurtarılmaz.
-sevgi eylem ister sevgi güzellik ister.
ayrıca
(bkz: bursa nutku)
1982 anayasasi Atatürk'ün anayasasından çok çok farklı olduğundan anlamını yitiren sözdür.

--spoiler--
Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik.

Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara istanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı imparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada istanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir.

1950 tarihinde Amerikan emperyalizmi iktidara geldi. Demokrat iktidar 27 Mayıs 1960'da tarihe gömüldü. Demokrat Parti gitti, bunun gitmesiyle tellaklar değişmedi. 27 Mayıs'ı kastetmiyorum, bundan sonrasını kastediyorum. Hamam aynı fakat bu defa da tellaklar değişti. Amerika bu dönemde imdada yetişip inönü'yü düşürdü, Demirel'i iktidara getirdi.

Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz

Öğrenci hareketlerine gelince, Türkiye'de öğrenci olayları 50-60 senedir eksik olmamıştır. Sultan Hamit'in Tıbbiye talebelerini Sarayburnu'ndan denize attığı tarihten itibaren öğrenci hareketleri Türkiye'de devam edegelmiştir. ikinci Dünya Savaşı sırasında faşizme hayır diyen gençler ilerici gençlerdi. Ve 28 Nisan 1960 tarihinde özgürlük savaşı veren gençlerdir. Amerikan emperyalizmi tarafından inönü hükümetten düşürüldüğünde protesto gösterisi yapan gençler ilerici gençlerdir. Anayasa'ya Bağlılık Mitingi'ni de bizler yaptık. O günün mitinginde iktidarın kiralık adamlarından ve polisinden dayak yiyen de gene bizlerdik.

1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi. işgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi. Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu'na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü. iktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı. 20'ye yakın devrimci öldürüldü. Bunların hiçbirinin katili bulunamadı. Polis karakolları işkencehane haline getirildi. Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı. Fikir özgürlüğünü ve Anayasa'yı paravan yapanlar "önceden Atatürkçü geçinirken O'nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı." suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez.

Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun istiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz.
--spoiler--
* *
atatürk'ün ölmeden önce amcaoğluna emanet ettiği ancak öldüğü için onda kalan içi bardak dolu ahşap vitrini devirmek istemektir. ne deviriyorsunuz oğlum vitrini, kullanılır o daha.

(bkz: başlık açma kuralları)