bugün

o olmasaydı ben olmazdım...
o kadar büyük bir ülke kurdu ki yiyerek bitiremediler.
çünküsü yok, seviyorum. kötüleyen onlarca nefes alan organizmaya inatla daha da seviyorum. cunku onların kötülediği kişiler sevilmeye değerdir.
--spoiler--
sene 1935, rus ihtilaninin yıl dönümünden birkaç gün önce uzun bir konuşma yapan stalin, gizli niyetini açığa vurarak, bir taşkınlık göstermiş, türkiye, iran ve uzak doğu memleketlerini "rus bölgesi" diye adlandırmıştı. moskova'daki türk büyükelçisinin durumu derhal atatürk'e bildimesi üzerine ankara'da sovvet büyükelçisi karahan'a: "moskova'da ki o herife, kalinn midir, stalin midir, ne allah'ın belası ise, o herife söyleyin, biz türk'ler asırlarca rusya'nın göbeğinde rakı içmiş milletiz, gerekirse gene içmesini biliriz.
esas türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. bu esas ancak tam bağımsızlık edinilmesiyle sağlanabilir. ne kadar zengin ve bayındır olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumunda yüksek bir işlem için değer taşıyamaz. yabancı bir devletin koruma ve esirgemesini benimsemek insanlık niteliklerinden yoksunluğu, güçyetmezliği ve uyuşukluğu benimsemekten başka bir şey değildir. gerçekten bu aşağılığa düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yabancı getirmeleri asla düşünülemez.
bugün yaşasa çok büyük bir hüsrana uğrayacak büyük insan. beni görmek fikirlerimi anlamak, onları benimsemektir demiştin. vefatının üzerinden 70 küsür sene geçti hala emaneti taşımayıp vasiyetine ihanet edenler senin alkolünü, sigaranı tartışıyor. kimse düşünmüyor ki sen bir dava uğruna askerliğinden, hayatından vazgeçtin. bir milletin sorumluluğunu taşımana rağmen bir kadeh rakı sana hala çok görülüyor . bunu yapanlar sevgilisinden ayrılınca alkol komasına girenlerin sırtını sıvazlamayı bilirler. senin devlet adamı olduğunu kavrayamayanlar elma suyu içen hırsızları alkışlamayı çok iyi bilirler. *
--spoiler--

--spoiler--
17 mart 1937 de ankara palas'ta romanya dışişleri bakanı şerefine verilen yemekte yaptığı konuşmadan:

"insanlığın hepsini bir vücüt ve her milleti bu vücudun bir uzvu, azası saymak icap eder. bir vücudun bir parmağının ucundaki acıdan, diğer bütün uzuvlar müteessir olur. ancak böyle bir düşünüş insanları, milletleri hodbinlikten kurtarır. eğer milletler arasında bir hastalık varsa, hadise ne kadar uzakta olursa olsun, kendi aramızda olmuş gibi bu esastan şaşmamak lazımdır. (...) dünya vatandaşları kinden ve hasetten uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir."

dikkat edelim, bu konuşmanın yapıldığı tarihten 2 yıl sonra ikinci dünya savaşı çıktı.

demokrasi, her kesime * * * * * ayrı ayrı haklarını verdiğinde ulaşılacak olan nirvana değildir; bugünkü tartışmalar sadece "üstyapısal"dır ve malesef retorikten ibarettir. sorunları çözmek içinse gerekli olan şey altyapıdır, anlayıştır. bu da gazi paşa da fazlasıyla vardır.

açılımcılara selam olsun.
--spoiler--

--spoiler--
hakikat nerede?
gafil, hangi üç asır, hangi on asır
tuna ezelden türk diyarıdır.
bilinen tarihler söylememiş bunu
kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
dinleyin sesini doğan tarihin,
aydınlıkta karaltı, karatıda şafak
yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

asya'nın ortasında oğuz oğulları,
avrupa'nın alplerinde oğuz torunları
doğudan çıkan biz
nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
türk sadece bir milletin adı değil,
türk bütün adamların birliğidir.
ey birbirine diş bileyen yığınlar,
ey yığın yığın insan gafletleri
yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
hakikat nerede?

mustafa kemal
#19191919 (ucuncayir666, 30.08.2006 00:36)
--spoiler--

--spoiler--
iran'lı bir yazarın hakkında "allah bir ülkeye yardım etmek isterse başına mustafa kemal atatürk'ü gönderir" dediği büyük önder.
ayrıca unesco tarafından doğum günü kutlanan ilk lider.unesco'da bu konu gündeme geldiğinde isveç delegesi kalkar ve "ne yani her liderin doğum gününü mü kutlayacağız der".bunun üstüne rus delegesi ayağa kalkar ve "o normal bir lider değil dünyanın en büyük lideridir" der.bunun üzerine isveç delegesi yerine oturur ve sonraki gün atatürk'ün doğum gününün kutlanması için 152 delegeden 152 si de imza atar.ilk imzayi isveç delegesi atar ve "herkesten özür dilerim,atatürk'ün hayatını inceledim" der.
1996 yılında ölen haiti cumhurbaşkanı ise vasiyetinde mezar taşına yazılmasını istediği metini belirtmiştir.metin şöyledir:
"bütün ömrüm boyunca türkiye'ninnin lideri mustafa kemal atatürk'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm".
işte atatürk böyle bir liderdir.en küçük ülkelerin bile hayran olduğu kişi.
--spoiler--

en sevdiğim ise;
--spoiler--
''bir gün, sofya'nın müzikli bir çay bahçesinde
birden yanıbaşıma bir bulgar köylüsü geldi
garson, onunla ilgilenmekten hoşlanmadı
köylü: "bulgaristan, benim çalışmamla yaşatılıyor
bulgaristan benim tüfeğimle korunuyor
verin çayımı pastamı, alın parasını" dedi
ben de köylüden yana çıktım
"benim de köylüm böyle olmalı,"dedim
"işte böyle olmalı!"

dimitrina, general ratçov patrov'un kızıydı
onunla sık sık beraber olmak durumundaydık
babası bulgar müdafaa vekiliydi
davet eder, her seferinde gelirdim
kızıyla dans ederdik
ondan çok hoşlanırdım
konu dönüp dolaşıp siyasete gelince
"kadın erkek eşitliği" derdim dimitrina...
seçim hakkı, seçilme hakkı, kadınların her türlü özgürlüğü olmalı"

dimitrina da "bu avrupa'da bile yok ki mustafa
türkiye'de ne zaman olur?"

"çok yakında," derdim " dimitrina...
hem de çok yakında...
kadınlar, yeniden doğuracaklar kendilerini."

mustafa kemal atatürk
--spoiler--
atatürk olmasaydı biz kadınların hayvandan bir farkı kalmazdı. sevgimin en büyük nedenlerinden biri bu.
tanıdığım ne kadar aşağılık adam varsa atatürk'ten nefret ediyor.
sevginin çünkü'sü olur mu?
atatürk'e yafta vuran orospu çocukları peydahlandığından beri oluyor,

o zaman,

dedem'den gelsin;

"yaşlanmıştı osmanlı ben gibi,
ayakta durması için birisinin yardımına ihtiyacı vardı,
sonra bir usta çıktı,
çınar ağacından bir asa yaptı,
tutunduk ona, ayakta durduk, yürüdük..
şimdi benim yürüyebildiğim gibi yürüdü türk milleti.

bu asayı bana yaptığı, ayakta durabilmemi sağladığı için seviyorum atatürk'ü.."
ileri görüşlülüğü , insanlara adaletli davranması , ülkeyi zor bir dönemden döndürmesi , karararlı olması , en önemliside soyunda kalıcı özellikler bırakmış olması.
O soy kim mi ?
Tabiki de biziz.
dünyanın bile hayran kaldığı bir önder.
yurdumuzu düşmanlardan kurtardı. *
ülkesinin ve halkının onurunu üç kuruşa satmayan bir lider.
çünkü bu cumhuriyetin gerçek tarihini bilmiyorum. ilkokul ve lise tarih bilgime birşey katamadım.

kattımsa da resmi ideolojinin bana dayattığına bağnazca inandım.

demek anlamına geliyor bu beyan.
uzerinde yasadigimiz kara parcasinda bagimsiz bir sekilde yasayabilmemizi sagladi.
çünkü işte. çünküsü yok. sebepsiz yere. sevmek budur zaten.
-ezanlar türkçe olarak ismet inönünün değil atatürkün emriyle okutulmmuştur ve bunu miletin imanıyla kazandığı kurtuluş savaşından sonra yapmıştır.
-batılılaşma ve modernleşme denilen tek dişi kalmış canavarı empoze etmeye çalışmıştır.
-binlerce hocayı kestirmiş ve arkasından gelen ismet inönü yüzlerce camiyi ahır yaptırmış veya yıktırmıştır.
bu böyle gider...anlayana...
onu sevmeyenlere, saygı duymayanlar ve onca yaptıklarına karşın ona nankörlük yapanlara bu ülkeyi kazandırmayı kendine bir borç bildi.
çünkü bu ülkede insan haklarını ön plana çıkardı. hoca kestirmiş, rakı içmiş, modernleştirmiş bilmem ne tarzı cahilliklere gerek yok. atatürk'ü anlamaya çalışmamanızın tek sebebi din ise gerçekten saptırılmış islam'dan tamamen uzak bir yoldasınız demektir. o adam size allah'ın emirlerini doğru bilmenizi, safsatalara, uydurma hadislere inanmamanızı istemişken siz bu adama bunu yakıştırıyorsanız bu vatan için kanını dökmüş hiç bir insanın hakkı size helal olmayacaktır bilesiniz.

bu ülkedeki tüm insanların en az bildikleri şey dinleridir. müslümanların %60 a yakını islam'ı bilmez. bu istatistikleri nasıl mı söylüyorum. çevrenizi ölçün. gidin bakın iran'da kadınları taşlayarak öldürürler bu nasıl bir iğrençliktir dersin bu ülkedeki cahile o da sana "o gerçek islam değil" der, mısırda adam günahlarından arınmak için kendini kılıçla keser bu nasıl bir pisliktir dersin "o gerçek islam değil" der, ulan kendi ülkene bakarsın tv'de ağlayan tüm ülkeyi müritleri dediği adamları bir bir soyan onların düşünmesini engelleyen, düşünmeye kalkarsa hayatını mahveden tipleri gösterirsin bu ne lan dersin "o gerçek islam değil" der. gerçek islam ne dersin? "işte kur'an hadis falan" der geçer. halbuki senin o hoca kestirmiş, rakı içmiş dediğin adam islam dinini korumak, allah'ın emirlerini insanların sağdan soldan duydukları değil de direkt allah'ın kitabından anlamamız için türkçeye çevirtmiştir. kur'anı yüzlerce kez hatim eden insanlar var çevrende. sor bakalım fatiha'da allah neyi emretmiş. ulan madem bilmiyon emirleri neye inanıyorsun. neye göre inanıyorsun. iş hiç bir zaman hocalıkta bitmiyor. senin o kafası kesilen hocalar bu insanlara ne pislikler yapan insanlar. bu ülkeyi bugünkü gibi satan insanlar. çünkü dış mihraplar bu ülkenin aciz tarafını çok iyi biliyor. tak kafaya takke ver eline şunlar hadis oku bunları diye tüm o kur'anı anlamamış çakma müslümanlar galeyana gelsin. sonra bölünün, islam'ı bölün böldüğünüz tarafları otellerde yakın. bir de üstüne o ağzınıza yakışmayan islam kelimesini alıyorsunuz ya o ağzınıza cehennemin ön saflarında sıçılırken ağzınıza aldığınız her nefret söyleminin ruhunuzda bırakacağı acıyla cennet kapılarının bir daha sizlere açılmayacağını o anlayamadığınız kur'anı şimdi bir kere daha irdeleyip görebilmeniz temennisiyle.

O beyinlerinizde vicdanınızda bulunan din kısmını başkalarının sözleriyle değil allah'ın sözleriyle doldurun.
eğer zayıfsa tarih bilgisi, din bilgisi veya diğer tüm bilgiler ve öğrendiğiniz birkaç yalan bilgi bildiklerinizin yanlış olduğunu öğrenmenizi engelliyor ise bu adamı sevmezsiniz. yukarıda bahsettiğim cümlede bahsi geçen kişiler o cümleyi anlayamayacağını düşündüğümden bir örnekle açıklama yapmak istiyorum. örneğin allah'ın bizlere göndermiş olduğu kitapta şeriatın devlet hukuku olması gerektiği bir ibare asla yazmaz. laikliğe iyi veya kötü demez. ancak sizin dini inancının tam olduğuna inandığınız birisi bir gün gelip size şeriat getirmeliyiz allah bunu istiyor dediğinde sizin fikriniz değişir. ona inanırsınız. çünkü onun daha fazla müslüman olduğunu çoktan düşünmüşsünüzdür ondan daha iyi bilemeyeceğinize inanırsınız. halbuki herkese gönderilen kitap birdir. herkes onu rahatlıkla okuyup anlayabilir. neyse bu birisi sürekli size şeriatın gelmesi gerektiğine dair kitaplar okutur, öyle sözler söyler siz de artık onun gibi olursunuz. halbuki inandığınız dinin kitabı orada dururken açıp onu okutmaz. neyse eğer kur'anı önceden okumuş biri olarak o birisinin yanına giderseniz o adama "e abi kur'anda diyor ki herkes kendi yaptığı günahların cezasını öbür tarafta çekecek. şeriat bir otokontrol mekanizmasıdır. eğer bir devlet üzerindeki insanlara zorla islamiyeti uygulatacaksak bunun inançla, dinle ne ilgisi var? bu daha büyük bir günahtır diyor kur'anda." diye sorarsınız. o adamların cevapları tipiktir. açarlar size bir ayet gösterirler. işte maide suresi 44. ayet der "allah'ın hükümleriyle hükmetmeyenler en büyük günahkarlardır." falan diye. size kur'anın bütününü göstermez. halbuki surenin devamını okusan orada devlet hukuku değil kendi nefsine hükmetmekten bahsettiğini görür ve adama gerekli hakaretleri edip oradan ayrılırsınız. ama okutmazlar. sizin doğruyu öğrenmenizi engellemek için her şeyi yaparlar. sonra allah tarafından bir adam gönderilir ve insanları islam'dan düşünmekten sorgulamaktan uzaklaştıran bu vatan hainlerinin kafasını keser ama o kesimden kurtulan hayvanlar hala ve hala yeni hayvanlar üretmeye devam eder. ve o hayvanlar bu allah tarafından kutsanmış olan insana hakaret eder.

bir de çok önemli bir bilgi vereyim. peygamberimizin müjdesi olan istanbul şehri hala müslüman bir ülkenin elindeyse onu da allah tarafından kutsanmış bu adama borçluyuz. hala atatürk'ün, allah'ın islam adına dünyaya gönderdiği bir mucize olduğuna inanmıyor musunuz?
o olmasaydı boş otobüste ayakta giderdik.
atatürkü seviyorum çünkü. arapça, farsça kelimeleri atıp, ingilizce, fransızca kelimelerden dil çıkarmıştır. ( kime benzersek o oluruz sonuçta ).
atatürkü seviyorum çünkü, ülkede asa asa, din adamı bırakmamış bizi yovazlardan kurtarmıştır.
atatürkü seviyorum çünkü, kazım karabekirin kurtardığı ülkenin üzerine yatıp zeka örneği göstermiştir.
atatürkü seviyorum çünkü, meclis açılışını cuma gününe alıp yobazlara ben de sizdenim diye reklam yaptmıştır. ( zeka örneği )
atatürkü seviyorum çünkü, geri de chp diye geri bir parti bırakıp ülkenin amına koymuştur. ( ileri görüşlülük örneği )
atatürkü seviyorum çünkü, fatih sultan mehmet gibi padişahların istanbulu, selaniği fethetmiştir. ( onlar olmazsaydı atatürk şuan selanikte doğmuş yunan bir piçten farkı kalmayacaktı )
atatürkü seviyorum çünkü... diye devam eder. seviyoruz. ama sadee ülkenin %25 i kadarlık kesim. çoğunluğa şuanlık hitap etmiyor.
bizi müslüman geçinip halka el etek öptüren o sahtekarlardan kurtardı..
sömürge olmamızı engelledi..
uygar olmamızı sağladı.
Atatürk ne koyu bir sağcı kadar faşist, ne koyu bir solcuydu. Atatürk'ü seviyorum çünkü, Atatürk ne camiye inançsız girecek kadar dinsiz ne de inançlarıyla boğulacak kadar yobazdı. Atatürk'ü seviyorum çünkü Atatürk ne cahilliğin pençesinde boğuldu ne de bilgeliğin ellerinde halkına yüksekten baktı.
Atatürk'ü seviyorum çünkü; asla satılmadı , asla satmadı...