bugün

askerde geçirilen ilk gecedir.

tanımda öyle ahım şahım bir bilgi yok. o zaman şöyle yapalım, tanımın üzerinde biraz oynayalım.

mesela; kızlardaki gerdek gecesine kavramına eş değer bir gecedir. evet bu sefer oldu.

tabi askerde kimsenin kimseye bıyık burktuğu falan yok. en azından ilk günlerde kimse böyle bir şey yapılmıyor.

aslında askerliğin ilk gecesi demek '' temiz çamaşırların'' en temiz giyildiği en son gecedir. kimisinin ikeadan aldığı rahat yatağından ayrılıp, kimisinin anasının serdiği yer yatağını terkedip, kimisinin de yan köyden istettiği hanımının koynundan çıkıp geldiği ve bereber geçirmek zorunda oldukları o gece.

sene 2009 da o geceyi yaşadım bende. evet fazla olmadı. ama yine de hatırlamakta zorlanıyorum. tek tük anılar var aklımda o gece ile ilgili. burdur'da 18 gün 3500 öğretmen ile birlikte yaptım ben askerliğimi ve 32 kişi ile göt kadar bir oda da geçirdim o geceyi.

işte ben o gece anladım her şeyin fazlasının zarar olduğunu. o kadar öğretmen bir arada olur mu ya. ilk gün kayıttı eşyaydı zarttı zurttu derken dizden ter aktı. geldik bir yatalım erkenden dedik. koğuşta 32 tane öğretmen. abi ilk gece abartmıyorum birleştirilmiş sınıfta eğitim tartışılıyor. herkes öğretmen ya herkesin bir bildiği var ya konuşan konuşana. beni bir anlayan yastık ya. kimsenin de uyumaya niyeti yok. bütün idealistler bizim burada.

eğer bu türk eğitim sistemi adam olursa o gece ve benzeri geceler sayesinde olacaktır.
beyin amcıklamasını yaşadığın o gece.. evliliğin ilk gecesi gibi haz verici değildir.
ağlatır.
çok uzun sürecek hard sexs'in en acılı anı.
yeni yaşayacaklar için hayatlarının en iğrenç gecesi olmaya aday gecedir. yaşayanların da en iğrenç gecelerinden bir tanesidir.
çok zor bir gecedir. yıllarca alıştığınız yataktan ayrı bambaşka biyerde yatmak, o çaresizlik hissi çok kötüdür. heleki uyandığınızda hava hala karanlıktır. hayatı zorluklarla geçen biriyseniz sıkıntı yoktur. ancak mutlu bir hayattan oraya gidildiyse, vay halinizedir.
karanlık kalabalık demir yığını ve camdan dışarı baktığımda zifiri bir karanlık içinde kmlerce ötede bir kaç ışık,
akıldan geçenler ise, allahım ben neredeyim. Horlamalar sessizce ağlayanlar ile dolu bir oda ve sabah demir sesleri ile güne merhaba.
koğuşuna göre ortalama 100 adamla aynı yerde uyuduğunuz ilk gecedir büyük ihtimalle. ilk geceden bahsediyorsak ilk gün binlerce kişiyle aynı anda yapılan yeni üye kaydını, aşıyı, aşıdan korkanları, teçhizat dağıtımı, "abi bu ufak/büyük geldi" diye ortalıkta dolaşıp fotoğraf sırasını karıştıran angutları, sivilleri çıkarıp üniforma giymeyi, kocaman mavi gavur ölüsü gibi bir valizle, toz toprak içinde ve gavur amı gibi havada koğuşlara ulaşmayı başarmışsınız demektir. leş gibi ter kokan, osuran, horlayan 100 adamla aynı mekanda yatmak gerçekten inanılmaz bir tecrübedir. ertesi sabah 05:30 da traş için kalktığınızda oyunun daha yeni başladığını anlarsınız.
sabahında ilk koğuş kalkı duymaktır. uykuya rahat dalınan askerlik öncesi son gecedir. askerlik ilk koğuş kalk ile başlar.
ilk gece zaten uyuyamazsın, sabah aynanın önünde traş kavgası, buz gibi su, çiş kuyruğu '' büyük abdest 3 - 5 gün tatile çıkar '' lanet, küfür, pişmanlık.
daha ilk günden "şafak sayan" hanım evlatları ve ana kuzuları için bitmeyecek gecelerin ilkidir.
laikliğe aykırıdır.
sevdiğini aldatır gibi gelir ilk ranza deneyiminiz, sonra uyanmak için kurduğunuz telefonun melodisi arayıpta bulamayacağınız bir tonda çalar ve hiç de düğmesi yok kapatıp beş dakkika daha yatıyım diye ve sonra yanlız kalktığınız veya iki kişilik uyandığınız odanızda bilmediğiniz onlarca yada yüzlerce yabancı ama ileride kardeşiniz olacağını bildiğiniz kişilerle kalkarkasınız yataktan daha sonrası mı yeterli şimdilik bu kadarı gerisi mi olaylar, olaylar.
zordur vesselam.
(bkz: kişi kendinden bilir işi)
genelde uyuyamazsınız bunun sebebi hem strestir hem de muhabbet sohbet. şükeladır.
herkesin rüya zannettiği ama gerçek olan gecedir.
ön sevişme gibi bir şey.
şaka gibi bir gecedir. ben ne yapıyorum ben neredeyim burası kimin yatağı diye sorarsınız kendinize. hakikaten rüya gibidir.
beklediğimiz gecedir ama büyük bir istekle falan değil öyle.
bi bok olmaz.
yorgunluktan, sızar kalırsınız. herhangi bir stres, sıkıntı yapmaya fırsatınız bile kalmadan uyuyakalırsınız.
gece 3' te uyuyup sabah 5' te uyandırıldığım gecedir.

hatırlatmayın amk.
son gecesi kadar yavaş geçmeyen gecedir. son gece bırakın saatleri, dakikaları, hatta saniyeleri sayarsınız. şafak doğmak bilmez. iki paket sigara biter sabaha kadar. sivile gidince yapacaklarınızı düşünürsünüz. giyeceğiniz giysileri, yiyeceğiniz yemekleri, gezeceğiniz yerleri, buluşacağınız arkadaşlarınızı düşünürsünüz. ilk gecesi kadar unutulmaz bir gecedir. ama güzel bir sabahı vardır. sivil elbiselerinizle içtima alanına giderken bölüğünüzdeki arkadaşlarınız sizi alkışlarlar.

askerlik korkulacak bir şey değildir. ve çok şey kazandırır. korkmayın ve tadını çıkarın.
Bir cumartesi günüydü. iskenderun Deniz kuvvetleri komutanlığına teslim olan yüzlerce askerden biriydim. Kayıt işlemleri ve koğuşa yerleştirme işlemi sabahın 3'üne kadar sürdü. Geç yattık , yarında pazar zaten sabah dokunmazlar uyuruz demiştim ki 5:30'da uyandırmışlardı.
sevdiğinizi askere uğurladığınız ilk gece vardır bir de. o orada yalnız, siz burada. ne yapıyor, nerede uyuyacak, acaba nasıl, insanlar nasıl orada, karnı tok mu, uykusu gelmiştir uyuyabildi mi, kötü davranırlar mı, acaba tedirgin mi, korkuyor mu, nasıl, nasıl, nasıl... diye düşünürsünüz. ne yemek yiyebilirsiniz ne uyuyabilirsiniz. ağlarsınız oturup da sesini duyayım artık diye söylenirsiniz içinizden. o gelen ilk telefon ömür boyu unutulmaz zaten. kısacık konuşmadaki o ses delip geçer içinizi. zordur ilk gecesi bu meretin. her iki taraf için de.

edit: beklemeyin emin olmadığınız adamı. bekletmeyin sevmediğiniz kadını.
Önce ki akşamdan mehter marşlarıyla kalabalık bir konvoyla asker uğurlama yapılır. Ertesi gece ise koğuşta o tarif edilemeyen kokuyla yüzleşince kelimeler kifayetsiz kalır.