bugün

Giyindirme bölgesinde Öğlen saatlerinden gece yarısına kadar boş künyeye zincir takmış sağ elimin başparmağına kan oturmuştu. iki damla gözyaşı süzülmüştü yanağımdan.
her şey gibi o da geçer. sabredin. allah sabredenlerin yanındadır.

bir de size naparlarsa yapsınla sonuçta zamanı durduramazlar.
ilk günün 1'ci saatin'de Dikkat diye birisi bağırınca hazır ol geçeceği öğrediğim gün.
kesinlikle olmamasını dilediğim, ama malesef benim de maruz kaldığım bir gündür.

öncelikle yola çıktığınızda, askerlik yerinize gidene kadar ruhunuzu saran stres, belirli belirsiz korkular, ve alttan alttan gelen cesaretler yolculuğunuzu bombok hale getiriyor. ve o an, evinizden 6 ay boyunca uzaklaştığınız aklınıza gelince, geçici olarak ruhsal çöküntü bile yaşıyorsunuz.

bir şekilde yaptınız yolu, geldiniz teslim falan oldunuz. teslim olduğunuz yere göre değişkenlik gösterse de, %80 ihtimalle ilk gününüzün %80'i giriş işlemleri halletmekle geçecek. kapıdan girişte arama. hemen ardından sağlık muayanesi, onun da ardından kamufilaj verilmesi, kişisel eşyalar, koğuş, yatak falan derken bir bakmışsınız, hemen akşam oluvermiş. inanılmaz yorulduğunuzu hissetmeye başladınız.

akşam oldu çattı, ilk yat içtimanız alınmaktadır. içtima da nöbetçi qomutanın iğneleyici laflarına maruz kalacaksınız. işte burası askeriye, 6 ay boyunca sivili unutmak zorundasınız falan filan.

içtima da alındıktan sonra, kafanızı koydunuz, bir an mutlu oldunuz. aşırı yoruldunuz, yorgunluğunuzu bir nebze de olsa gidereceksiniz artık. ama o an farkedersiniz ki, kafanızı koyduğunuz yastıkta boktan hallice lekeler, üstüne örttüğü pike veya da yorganın üzerinde de, üzerine işermişçesine sidikten çıkma sarı sarı lekeler. o an içinizden diyorsunuz, ben neredeyim?

daha biter mi? elbette bitmez.

acemi koğuşundasınız. koğuş o kadar ayak, osuruk ve bok kokuyor ki, o an bunun yerine inek damında olmayı diliyorsunuz. ama bir yandan da aklınızda şunu geçiriyorsunuz, ne bekliyordun oğlum? askerdesin, hepsi olacak! deyip bir anda dalıveriyorsunuz uykuya.

2-3 saat uyuduktan sonra, saat 5veya 6'da, kouşşhh khaaaaaalqqq! sesiyle bir anda sıçrayıp uyanıveriyorsunuz. bazılarınız kafasını ranzaya bile vurabilir, çünkü ranzaların üst üste mesafesi çok kısa. ha ama şu var ki, sandığınız gibi dolaba, botluğa vurarak falan kaldırma olayı yok. ilk başta bağırsalar da, gayet insancıl bir şekilde uyandırıyorlar sizi.

kısacası ilk gün, kabataslak bir şekilde böyledir. ama her şeye rağmen, özlüyorum seni be (bkz: edirne)
Gideceklere allah kolaylik versin diyoeum baskada bisey demiyorum. Benim 49 kaldi ve burda zaman duruyo gecmiyor. Elbet bitecekkkk.
psikolojik olarak çok hazırlıklı olduğum için hiç gerilmediğim, oldukça sağlıklı bir şekilde atlattığım gündür. en çok şu kılık kıyafeti alıyorsun ya, standın birinden kamuflaj üstü, hop öbüründen altı, hop öbüründen bot, öbüründen eşofman altı, öbüründen üstü böyle kucağında bir ton eşya ile epey bir ortalıkta dolaştırıyorlar ya, en çok orada zorlandım. aq acaba düşürdüm mü, eksik aldım mı, bir yandan dahil olduğun gruptan kopmamaya çalışıyorsun, bir yandan komutan "şimdi şunu şunu yapacaksınız" filan anlatıyor, duymaya çalışıyorsun, o anlar stresliydi.

sonra şu çük kontrolü muhabbeti biraz stresliydi. niye yaptılar anlamadım aq, baya 200 kişiyi dizdiler, donları indirdiler, herkes havaya baksın dediler, revirci astsubay tek tek baktı. amaç neydi ki? bu işlem bittiğinde "sünnetsizleri ayıracaklarmış" filan gibi hemen dedikodu yürüyor tabi. ayırıp ne yapacaklar, sünnet mi ettirecekler aq. onun dışında kamuflajları giyip, koğuşlara yerleşme muhabbeti. zaten gözüne akıllı olduğunu düşündüğün bir tayfa kestirip onlarla kanka olup kaynaşacaksın, ben de öyle yaptım.

ilk gün böyle 17:00 gibi saldılar bizi eşofmanları giyin dinlenin dediler. çektik lacileri, ama yapacak bir şey bulamıyoz aq, bari yatıp uyuyalım dedik. yol yorgunuyuz malum. abi böyle akşama doğru 20:00 gibi yattım uyudum, ama nasıl desem sanki 15 saat komada yatmışım gibi uyudum. çişe kalktım, saate bir baktım daha 22:00 olmuş, 2 saat anca uyumuşum. tabi o rahat rahat uyku uyunabilen dönemleri mumla arayacağımızı bilemedik. acemilik bitince anladık anyayı konyayı.
görsel

Swh.
levazımı, aşısı, evrakları falan derken çok yorar adamı. bedelli gittim gerçi sızlanırsam ayıp olur şimdi.
Ayağına iki numara küçük bot ve beline üç numara büyük pantolonu verirler giyin pn dakika sonra içtima var derler öyle bir şoka girersin ki ilk büyük abdeste sekizinci gün çıkarsın ha sonra cezaevindeki kıdemli sabıkalı gibi olayı çözersin o ayrı ama zordur ilk hafta ve dağıtım sonrası. Allahtan ben dağıtım görmedim aynı yerde kaldım..