bugün

Asker kişiler, barış zamanında ağır ceza mahkemelerinin yetkisine giren bir suçu işlemeleri halinde bu mahkemelerde, savaş ve sıkıyönetim halinde ise askeri mahkemelerde yargılanacak.

kanunun geçmesi hakkında muhalefet partilerinin yorumu ilginç. "haberimiz yoktu, yangından mal kaçırır gibi geçirmişler." gibi sözler söylüyorlar. be adam senin iş yerin tbmm değil mi? orda olan olayları sen değil ben mi takip edeceğim? kusura bakma! sen iş yerini terkedersen kimse seni arayıpta gel biz kanun yapacağız muhalefet et diye çağırmaz.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay "etik değil" demiş. bir gece yarısı operasyonu olduğunu ve ''art niyet'' taşıdığını söylemiş. basında açıklaması şöyle;

"Değişikliğin masum ve art niyet taşımayan bir ifade değişikliği olarak sunulduğunu belirten Okay, bunun, tipik bir AKP zihniyeti olduğunu savundu. Okay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kapkaç, oldu-bitti, hukuk tanımaz, demokrasi tanımaz, alacakaranlıkta iş bitirme düşüncesi... Parlamentodan komisyonlardan, tartışmadan kaçacaksın, gece 01.05'te bir yasa değişikliği yapacaksın."

birisi cumhuriyetin nasıl kabul edildiğini bu milletvekilimize anlatmalı. cumhuriyet nasıl kurulduysa öyle gider.
(#5307840)

edit:yanlış anlaşılmalar üzerine bu editi gerekli buldum. demokratik bir ülke olmadığımızı, her işimizin zaten yangından mal kaçırır gibi üçkağıt içinde gerçekleştiğini, kandirılmak istemiyorlarsa bu düzeni bilen biri olarak muhalefetin dikkatli olması gerektiğini söylemeye çalıştım. fakat böyle bir demokrasi istediğim zannı oluşmuş. gerçeklere uygun olan yazımın demokratik bir ülkeymişcesine eleştirilebilmesini anlayabilmiş değilim. bu eleştiriyi demokratik bir ülkede yapsam ne denirse hak görürüm. yüz senedir kanunlarımız bu şekilde geçiyor ve kimse bunu değiştirmek için adımlar atmıyor. fakat bunu ben dile getirdiğim için suçlu muyum? yıllardır kanunların nasıl geçtiğini öğrenemeyenler, değiştirmek için çaba harcamayanlar neden işlerine gelmediği zaman bunu sorun ediyorlar?

adam gibi anayasa, partiler kanunu, içtüzük yazmak benim görevim değil, bu düzenden şikayet etmeye en az hakkı olan adamlardan biri çıkıp demokrasi vurgusu yapmasını saçma buldum. düzeltmesi gereken insanlardan biri düzelmeyen düzenden ne hakla gelip acınabilir. gelsin desin ki "ey halkım demokratik bir düzenimiz, anayasamız, parti kanunumuz, tbmm içtüzüğümüz yok ve şu adamlar engel oluyor." destek vermezsem namerdim. ancak hem mevcut yasalardan memnun ve değiştirilmemesi tarafında olup, hem de yol açtığı sorunlardan şikayet edecek en son kişi, işine gelmeyince şikayet edince ben o adama ne demem bekleniyor? madem beğenmiyor değiştirmeye çalışsın. çıkıp ağlamakla olmuyor bu işler. icraat gerek.

cumhuriyetin kabul edilmesini en bariz örnek olarak verdim. hala başladığımız noktadan fazla ileri gidemediğimizi göstermek için verilmiş bir örnekti. cumhuriyet veya demokrasi karşıtı değilim. ancak yanlış, demokratik her eylem dile getirilip söylenmeli. tek taraflı demokratik istekler destek bulmaz. biri dese ki "tamam cumhuriyet demokratik olmayan yollarla kabul edildi," başım gözüm üzerine. ama sanki yıllardır demokrasiyi özümsemiş bir ülkeymişiz gibi yok etik değil yok şöyle böyle söylemleri havada kalıyor. halkın kime oy verdiğini bilmeden oy vermesi çok mu etik?
geceyarısı operasyonuyla geçirilen bir başka "yanlı" kanun. benim merak ettiğim, bu kanunun jet hızıyla şüpheli bir şekilde geçirilmesine "ne olacak abi, meclise uğrasalarmış. adam iş yerinde yoksa her türlü kanunu geçirirler, anamın babamın arjantinlilere satışıyla ilgili kanunu bile geçirmeleri doğaldır." tarzı salak bir yaklaşımla olaya bakmak. ulan kıyak emeklilik jet hızıyla geçti bas bas bağırdık, yabancılara toprak satışı, hazine arazisinin peşkeş çekilmesi gibi türlü kanunlar jet hızıyla geçti bas bas bağırdık "bu işin içinde iş var" diye. şimdi konu asker olunca mı böyle diyorsunuz? siz objektifseniz ben de noel babayım.
gece yarısı gündüzün ortası sabahın körü farketmez. adamların ellerinde güç var istedikleri saatte geçirebiliyorlar.
tabi bunun önüne geçebilmek adına kurulmuş anayasa mahkemeleri var. çıkan yasanın iptalini isteme gibi bir özgürlüğüde var millet vekillerinin. yasanın iptali istenir eğerki uygun görülürse anayasa mahkemesince iptal edilir. yasalara aykırı, etik dışı görülmez iste iptal davası reddedilir. çokta büyütmeye gerek yok.
demokrasinin oturmuş olduğu ülkelerde olması gerekendir.

ha şimdi bu ülkede demokrasi oturdu mu? yok anam. bu tarz yasaların geçiş tarzı bile her şeyi alaşşağı etmekte.

"mecliste olsaydın kardeşim" olayı değil bu konu.

efendim, tsk'da memur olan sivil kişiler de askeri mahkemelerde yargılanırlar. şimdi iktidar partisi muhalefet partilerine diyorsa ki, "efendim biz bu sivil kişilerin sivil mahkemede yargılanması için yasa çıkaracağız" muhalefet de "tabiki, böyle bir yasaya destek veririz" diyorsa, iktidar partisi önergenin tamamını göstermiyorsa, gizliyorsa önem arz eden yerleri, farklı argümanlar sunarak insanlara sağ gösterip, sol vuruyorsa, gece yarısı 01:00 sularında da tam da gündemde bir konuyken, üstelik halen devam etmekte olan soruşturmaları da kapsayacak şekilde bir değişikliği "kafana göre" yaparsan, "ben yaptım oldu" dersen, komisyonda tartışmadan, genel kurulda anlatmadan çakalca geçirirsen yasayı, bunun adına "yangından mal kaçırır gibi" denir güzel arkadaşım.

şimdi iktidar muhalefetten çıkaracağı yasayı gizliyor dahası onlara "eksik" bilgi veriyor bilinçli olarak. bir de diyorlar "bu ülkede gerçekten muhalefet yapılmıyor" lan adamların çıkacak yasalar konusunda bilgileri yok!

dahası öyle veya böyle bu konudan genelkurmay başkanlığı'nın bilgisi olması gerekir. bakın "onayı" değil, bilgisi! sen o kurum hakkında bir yasa çıkarıyorsan o kurumun fikrini sorarsın, sormasan bile "bilgi" verirsin "ben böyle bir şey yapacağım haberin olsun, kendini ona göre ayarla, birimlerinin yeni yasaya entegrasyonu için çalışmalara başla" mesajı verirsin..

yasa çıkıyor, 10 saat sonra genelkurmay başkanı "soruşturmayı burası yapar" diyor. yasadan habersiz. tbmm başkanı bile habersiz!

iddia ediyorum, akp milletvekillerinin %80'i habersiz! "akp önergesi, kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir!" bu mu demokrasi? el indirip kaldırma makinesi olmak mı milletin vekili olmak?

tbmm'nin %90'ı yasadan habersiz. bunun adı "halk iradesi" veya "demokrasi" olmakta ülkemde.

iyi düşünün bakalım, bu ülkede gerçekten demokrasi var mı? akp gerçekten demokrat çizgide mi?
türkiye'nin normalleşmesi, sürekli imrenip durduğu gelişmiş ülkeler seviyesine gelmesi yönünde faydalı bir adımdır. askeri mahkemelerin görev alanı askerlik hizmeti kapsamında işlenen disiplin suçları ile sınırlı olmalıdır. geri kalan tüm suçlar zaten ceza kanunlarında açıkça yer aldığından askeri mahkemeler çift başlı yargı düzeni doğurmakta ve emir-komuta zinciri nedeniyle %100 doğru karar alsalar bile halkın vicdanında sorgulanır durumda kalmaktan kurtulamamaktadır. sivillerin askeri mahkemede yargılanması ise hukuk dzeni üzerinde askeri vesayet görünümü verdiğinden avrupa insan hakları mahkemesi kararlarıyla bol bol tazminat ödemekteyiz. yapılan düzenlemeler bu garabetleri ortadan kaldırma, darbecileri dışarıya karşı kapalılık imajı veren ve asla sorgulattırılmayan askeri yargı sürecinde değil yasalar çerçevesinde halkın gerekli bilgiyi rahatlıkla edinebileceği sivil yargı sürecinde yargılamayı sağlayacaktır.

ek: gelişmeyiz, gelişmiş ülke olmak bizi bozar diyen muz cumhuriyeti heveslilerini görünce askeri yargı sürecinin sadece askeri disiplin suçları kapsamında yetkili olması gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor. aksi halde bu zihniyet askerlerin boşanma mahkemelerini bile kışlada gördürmeyi isteyebilir. *
ne türkiye gelişmiş ülkelerden biridir, ne de türk milleti bu ülke halkları ile benzeşir...
türk milleti asker millettir ve ordu türk milletinin en büyük güvencesidir.
türk milletini köleleştirmek isteyen "sahibinin sesi" siyasi zihniyetin ellerindeki sözümona "demokrasi" denilen tek dişi kalmış canavarı ile ava çıkmasının bir neticesidir.
(bkz: zor oyunu bozar)
mümkün olmayan olaydır.

bu ülkede "anayasa" denen bir kavram ve onun ışığında işleyen bir "anayasa mahkemesi" mevcuttur. haberleri izleyip bu olaydan yakınan veya sevinen insanlar cümlelerin içindeki, "...yolu açılıyor" vurgusuna dikkat etmelidirler.
bunun nesi kötü?

http://www.taraf.com.tr/makale/6341.htm
Çağdaş ülkelerde var olan yargılama şekli.

Her ne kadar kanunun oylaması eleştirilse de Türkiyede de çağdaşlığa adım atıldığının bir göstergesi.

Eleştirenler bir de buna baksın!

(bkz: Buda mı yalan hakim bey) (#5307840)
"Yargısını bulmuş, sivilimi arıyon?" derler adama!
tüm dünyada savunma bakanlığına bağlı olan bir kurumun,türkiyede 4 numara olması kesinlikle yanlış iken, böyle bir sivil yargı yolu kesinlikle doğrudur.Bir orduyu ordu yapan hukuktur, silah değil. Hukuk, askere karşı faklı işleyemeyecektir.Umarım ki, darbecilerin yargılanması yasa tasarısıda bu titizlik ile nihayete ulaşacaktır.
darbe teşebbüsünde bulunan askerin sivil mahkemede yargılanması olması gerekendir, demokrasi ile yönetilen bir halkın yargısı ona ya da buna özel olamaz; fakat bunun hükümet ve medya tarafından tsk'yı yıpratmak için kullanılıyor olması, olayın samimiyetsizliğini ortaya koymaktadır... istediklerine "darbeci" diyerek sivil mahkemelerde yargılama yolu da böylece hükümetin eline gecmektedir.