türkiye'nin yaşadığı sürecin, geldiği karanlık noktanın adıdır. diktatoryanın ilanıdır.
Lakin türkiye'de asker devleti bile polis devleti kadar tehlikeli olmamıştır.
askeri vesayetin olduğu dönemlerde dahi asker ile siyaset arasında hep sürtüşmeler olmuş hiç bir zaman bu denli toplum üzerinde baskı oluşturulamamıştır.
kimsenin dur diyemeyeceği bir iktidar, tamamen kontrolden çıkmış cemaat, yargıyı siyasi erkleri devletin kurumlarını kendi emir kulu gibi gören emniyet yapılanması türkiye'yi hızla uçuruma sürüklemektedir.
cemaatin ince çalışmasının bir sonucudur. çaldıkları soruları dağıttıkları şakirlerin polis olması dolayısıyla bu şekilde bir durum oluşmuştur. en kötü şakirt en iyi askerden iyidir.
(bkz: imamın ordusu)
(bkz: cemaatin yönettiği ülkede yaşamak)
(bkz: her taşın altından cemaatin çıkması)
kemalistlerden uzaklaşıp beyni olmayan bok kafalıların yönetiminde copla hizaya getirilmek anlamını taşır.
asker vatandaşa copla, biber gazıyla, dayakla müdahale etmez ama polis eder ve hakkını arayıp koruyamazsın.
bunun en uç örneğini izmirde dövülen kadının davasında görebiliriz. kadını haksız yere döven ve görüntüleriyle tespit edilmiş işkencenin müdahilleri ödül niyetine istanbula sürülmüşlerdir. son günlerdeki olaylar sonucunda "ay icraatımı beğenmiyorsanız istifa edeyim bari" diye trip atan sayın adalet bakanı özür bile dilememiştir mağdur edilen kadından.

kısaca polis devleti, iran olma sürecinde atılmış önemli bir adımdır.
birinci cumhuriyet'ten ikinci cumhuriyet'e.
(bkz: hamdolsun)
(bkz: teğet geçer)
ülke dönüşüyor, dönüşüyor da bir türlü doğru şeye dönüşemiyor amk!

tsk en güvenilir kurum çıkardı ya bir dönem. mide bulandırıcı bi şey. şimdiki anketlerde de emniyet teşkilatının en güvenilir kurum olduğunu pompalıyorlar. bu da en az eskisi kadar mide bulandırıcı.

yapılan tarafsız anketlerde, sivil otoritenin hüküm sürdüğü(!) bu ülkede sivil bir kurumun en güvenilir kurum çıkması ve devletin "hukuk devleti"ne evrilmesi dileğiyle. ne polisin ne de askerin ne yazık ki güvenilecek bir yanı kalmamıştır.