bugün

entry'ler (823)

sözlükteki güzel kızlar

sık sık mesaj kutumu övgü dolu sözlerle yeşillendiren yazarlardır.. Ne kadar güzel oldukları hakkında malumatım olmasa da..
güvenemediğim için cool takılma stratejisi izliyorum..
siz de öyle yapın demiyeceğim..muhtemelen size tek bir mesaj bile gelmiyordur. Vasat yazarların kaderi vasat bir hayat..

uludağ sözlük

misyonunu çoktan tamamlamış uzatmaları oynayan sözlüklerden yalnızca bir tanesidir..
yeni trendlerden dolayı kendi alanının en iyileri ayakta kalıyor.. forumlar,bloggerlar,sözlüklerin dönemi yavaş yavaş kapanıyor.. bu alanlarda sadece o aalanın en iyisi yaşayacak diğerleri tamamen ölecek..
uludağ sözlük de azalarak bitecektir..

nevruz u türk şenliği sanan türk

tespit yaptığını zanneden bir yarı cahilin derinliği olmayan bir bilgiyi buraya taşımasından ibarettir...
Gerçekte bu inanç çok daha eskiye hatta sümerlere kadar dayanır..

(bkz: dumuzi) / (bkz: dumuzid) / (bkz: Tammuz) /
(bkz: inanna)

Sümer’in aşk tanrıçası inanna Çoban tanrısı Dumuzi ile evlenir. Bir süre sonra tanrıça, kız kardeşi yeraltı tanrıçası Ereşkigal’i ziyarete gider. Yeraltına giden, kurala göre yeryüzüne çıkamaz. Tanrıça bunun kendisine uygulanacağını düşünemez ama yine her ihtimale karşı vezirine “eğer üç gün içinde dönemeyecek olursa tanrılar meclisine gidip kendisini kurtarmaları için yalvarmasını “ söyler.
Geçekten tanrıça geri dönmeyince veziri söyleneni yapar ve bilgelik tanrısı Enki’nin yardımı ile yeraltından çıkabilir, fakat tanrıça’nın, yerine birini bırakması gerek. Tanrıça ve yerine birini götürmek üzere gelen yeraltı cinleriyle, yerine gönderecek kimseyi bulmak için çıktıkları yeryüzünde dolaşmaya başlarlar. Tanrıçanın kaybolmasından bütün tanrılar çok üzgündür, kimseyi kıyamaz vermeye tanrıça. Kocasının bulunduğu yere geldiklerinde, Dumuzi’nin karısının yokluğundan hiç etkilenmemiş olarak tahtında yan gelip oturduğunu gören tanrıça, büyük bir kızgınlıkla “alın götürün bunu” der.
Cinler yaka paça, vura döve tanrıyı götürürler yeraltına. Tanrı oradan çıkmak için bir hayli uğraşır ama bir türlü başaramaz. En sonunda Dumuzi’nin kız kardeşi rüya tanrıçası tanrılar meclisine giderek kardeşi yerine yarım yıl yer altında kalmayı kabul eder ve böylece Dumuzi yarım yıl için yeryüzüne çıkar ve karısı ile birleşir. Bu birleşmeden yeryüzüne büyük bolluk gelir. Tahıllar büyür, hayvanlar yumurtlar, doğurur.
Bu tam baharın başladığı gün ve gecenin aynı uzunlukta olduğu günlere rastlar. Bu birleşmeyi zamanın kralı ile bir baş rahibeyi evlendirerek büyük şenliklerle kutlar Sümerliler. Bu şenlikte Sümer ozanları, müzisyenleri tanrının ağzından tanrıçaya, tanrıçanın ağzından tanrıya, onların yerine kral ve rahibenin birbirlerine çeşitli sazlar eşliğinde açık saçık şiirler, şarkılar söylemişler. Bu törenlerin Filistin’e geçerek kral Süleyman zamanında kutlandığını, onun zamanında yazılan Sümer şiirlerine benzer şiirleri, Tevrat Neşidler Neşidesi Bab 2:5-6 de bulmamızdan anlıyoruz:
Kuru üzümle bana kuvvet verin, elma ile canlandırın!
Çünkü aşk hastasıyım ben,
Sol eli başımın altında olsun,
Sağ eli beni kucaklasın!
Sümer’de:
Sevgilim kalbimin adamı,
Sağ elini kadınlık organıma koydun,
Sol elin başımı okşadı,
Ağzımı ağzına dayadın,
Dudaklarımı başına bastırdın.
işte Dumuzi’nin yer altından çıkışı, tanrıça inanna ile birleşmesi, bunun sonucu ortalığa bereket gelmesi, bütün Asya halkları arasında “yeni bir gün” Nevruz olarak kutlanmış. Bu bir taraftan yeniden doğuşu, diğer taraftan bolluğu bereketi simgeliyor.
Anadolu’da kırlarda, Tahtakuşlar köyünde mezarlıkta kutlanan Hıdırellez şenlikleri de buna dayanıyor. Hızır ile ilyas peygemberin birleşmesi olarak algılanan bu gecede iki yıldızın birleşmesi beklenir. Bu iki yıldız Dumuzi’yi simgeleyen çoban yıldızı ile Tanrıça inanna’yı simgeleyen Venüs yıldızıdır.
Bu şenlikler Avrupa’ya geçerek Anglosaksonlar arasında ilkbahar tanrıçası Estor bayramı olarak kutlanmış. Estor= iştar= inanna. olarak Sümer bereket kültünün sürdüğünü görüyoruz. Saksonlarda bu tanrıçanın simgesi tavşan. Bu yüzden tavşan kutsal sayıldığı için bazı çevrelerde hala eti yenmiyor. +325 de iznik’de toplanan konsülde Asya’dan gelen Türkler’in getirdiği ve Hıristiyan olan halklar tarafından sürdürülen bu geleneği kaldıramıyorlar. Onun yerine Dumuzi’nin yeraltından çıkması “isanın yeraltından çıkması” na döndürülerek Easter, Ostern Bayramı olarak boyalı yumurtalarla kutlanmaya başlanıyor. Dumuzi adı takvimimizde “Temmuz”, Türkmenistan’da yaz ayları Tomuz adı olarak sürüyor.

islama göre türkiye cumhuriyeti günahkardır

hem laik hem de müslüman olunabilir orta yolculuğuyla oportünizmin dibine vurarak kendini kandırmaya çalışan hamidoların yüzlerine çarpılması gereken gerçek...

islamda kadının kocasını reddetme hakkı olmaması

gerçek islam kadınların kayıtsız şartsız köle olduğu bir sistemdir..
bunun dışında bir şey söyleyen ya islamı saptırıyor ya da eskidiğini düşündüğü için reforme ediyordur..

şehit ailelelerin safça vatan sağolsun demesi

18.000 tl verenin paçayı yırttığı bir sistemde enayilikten başka bir şey değildir..

kadın peygamber gönderilmeme sebepleri

kuşkusuz inananlar için hala cevaplanmayı bekleyen sorudur.

50 milyon tl piyango ikramiyesi ile yapılacaklar

çoğu insan çok parası olsun ister.. aklına geldikçe saçma sapan piyango loto hayalleri kurar.
ama hayal dünyası da bir o kadar zayıftır ki gerçekten bu kadar parayı ne yapacağı konusunda hiçbir yaratıcı fikre sahip değildir.
Şunu yapacam bunu yapacam diyenlere aldanmayın..
atıp tutanların %80'i ev araba eksenli hayallere sahiptir..
en iyi ihtimalle bol bol gayrımenkul alır bir kısmını kadınlarla harcar, geri kalanını çakallara kaptırır..
büyük kısmı da 10 sene içinde don gömlek sap gibi kalır ortada..

diktatörler asla seçimle gitmez

adolf hitler seçimle gitmemiştir...
Müttefik güçlerinin darbesiyle ( savaşı kazanmasıyla) intihar etmek zorunda kalmıştır.
Hitler iddiayı çürütmez bilakis destekler..

ekmeleddin mehmet ihsanoğlu

akp'ye muhalif olduğunu söyleyip kurtuluşu bu adamda görüp arkasına takılanları fazlasıyla pişman etmiştir.
Maalesef türkiye'de göt kıllarının alternatifi olarak ortada dolanan seçmenlerin birçoğunda da gram akıl yok..
bu adamın ciddi ciddi seçim kazanacağına inanmış olmak ve bunun uğruna savunulduğu iddia edilen değerlerin hepsini bir çırpıda çöpe atıp şimdi de g.t gibi kalmak nasıl bir duygudur onlara sormak gerek..

uludağ sözlük hafta sonu gezme platformu

(bkz: Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum)

akpliler in 12 yıldır mağduruz demeleri

klasik akp stratejisi..
muhalefet partisiymiş gibi bir şeylere karşı savaşıyor izlenimi vermek prim yapıyor ülkede..
Hem o zaman neden akp'ye oy vermemiz gerektiği konusunda yeni bir sebebimiz oluyor.
Bu durum akp seçmenini diri tutan birşey..
Dikkat ederseniz her seçim döneminde akp'liler 'oyunu bozmaya' 'millet gereken cevabı sandıkta verecek' nidalarıyla sandığa gidiyor.
Ülkenin ele geçirmedikleri tek bir kurumu kalmamasına rağmen bu değişmiyor..
oysa pasif kalıp gelen eleştirileri yanıtlamakla yetinirseniz bu seçmen üzerinde acizlik yaratan bir durum haline geliyor.
gezi olayları 17-25 aralık hırsızlık operasyonunda hükümetin karşı atağa geçmesi tam da bu yüzdendir..

boktan bir isme sahip olmak

ismi Lokman olanlarda da görülen bir durum bu..
genelde havalı olsun diye internet ortamlarında lockman olarak takılırlar

rıdvan dilmen in galatasaray ı kıskanması

Rıdvan'ın Galatasaray düşmanı bir takiyeci olduğunu şu linkten tasdiklettirmek mümkündür..
http://www.youtube.com/watch?v=4NVqc4Z3tks

diktatörler asla seçimle gitmez

bu tür konularda konu her seferinde osmanlı'ya gelir. bu cahil iktidarın cahil seçmenine aşıladığı büyük yalanlardan biridir akp'nin osmanlı ruhunu şaha kaldırdığı yalanı...
imparatorluk ile ulus devletin farkını sistemini yapılanmasını bilmeyen, imparatorlukların sonunu dünyadaki hangi siyasal ve sosyal olayların getirdiğini bilmeyen cahiller, kuru sıkı atmaya devam ediyorlar..

osmanlıcılık oynayarak osmanlı ruhu geri gelmez.. sınırın belli,toprağın belli,anayasan belli. adı kemalizm imiş başka birşeymiş mühim değil.. tipik bir ulus devletsin..
cumhuriyet devrimlerini kaldırmak ya da cumhurbaşkanı seçiyorum diye devlet başkanı yani sözde padişah seçiyormuş gibi yapmak da hiçbir şeyi değiştirmez..
akp muhaliflerini osmanlı düşmanı bizanslılar olarak ilan etmek yüzeyselliğin dibine vurmaktır..
güzel kardeşim sen önce osmanlı devletinin roma imparatorluğunun devamı olduğunu bir öğren gel...
onu öğreninceye kadar senle tarih konuşanın senin kadar aklı yoktur..
o çok bayıldığın fatih'in bizans kültürü hakkında söylediklerini ve çalışmalarını bir incele..
bu düz sığır adamların fatih deyince iki şey aklına geliyor..
biri fetih (istanbul) diğeri ayasofya... tarihi şekillerden simgelerden anlamaya çalışan insanlara rte'nin şu an halife olduğuna bile inandırabilirsin.
akp bunu çok iyi bildiği için ne verse ne söylese gidiyor.. karşıda bunların ağzının içine aval aval bakan bir cahil sürüsü var çünkü..

çocuk yapmanın bencillik olması gerçeği

Asla cevabı bilinemeyecek hakkında akıl yürütme yapılmayacak bir iddiadır.
Çocuğa dünyaya gelmek istiyor musun diye sormadığımıza göre dünyaya gelip gelmek istemediği hakkında bir bilgimiz olmuyor..
Zaten sorulacak bir şey de bir muhatap da yok ortada...Tipik bir mantık hatası...
Aynı mantıkla çocuk dünyaya getirmemek de bencilliktir çünkü ortaya çıkacak olan ürün (çocuk) belki sorduğumuzda evet istiyorum diyecekti..
Bu durumda sen isteyen birini kendi aklınla çocuk yapmayarak dünyaya gelmesini önlemiş oluyorsun..
Bu sikindirik yaklaşıma göre bu da bencillik olabilir..

akp gider cemaat kalıcıdır

AKP BiR GÜN GiDER cemaat kalıcıdır diyenlere
cemaat bir gün gider Türkiye Cumhuriyeti kalıcıdır diye cevap verilebilir..
Türkiye Cumhuriyeti kalıcıdır diyene de kalıcı olan devlet değil Türkler'dir / Müslümanlardır da denebilir..
Neticede kalıcı olan bir şey yok evrende her şeyin bir sonu var...
Hatta dünyamız, galaksimiz ve samanyolu için de bu böyle..
Fakat insan ömrü için AKP'nin 15 yıllık iktidarı çok uzun bir zamandır..
insanın bu olayları anlamaya başladığı yaş 15 olsa 65 yıl da yaşasa
Hayatının nerdeyse üçte birini akp zulmü altında geçirecek..
Bu yüzden akp kalıcı değil önermesi bir teselli olmaktan çok uzak..

diktatörler asla seçimle gitmez

burada verilen pinoche örneği ile ilgili olarak
pinoche'ye karşı suikast girişimi de dahil her türlü halk ayaklanması yapılmıştır..
Buna rağmen senelerce çok geniş ayaklanmaları demir yumrukla bastırmaya çalışmıştır..
Nihayetinde ekonomik kriz içinde olan ülkedeki kitleler daha azgın hale gelince pinoche mecburen seçim kozunu oynamış ve kaybetmiştir..
Şayet gitmeseydi öldürülücekti..
gitmeden önce dahi yargılanmamak için bir sürü kendini koruyan kanun çıkarmıştır.

Nihayetinde dediğime geliyor.. AKP seçimle gitmez...
Büyük ekonomik krize bağlı halk ayaklanması görünürdeki tek yoldur...

diktatörler asla seçimle gitmez

Herkesin kafasına kazıması gereken gerçektir..
Ülkemiz özelinde %10 barajının kaldırılması gerektiği tartışmalarına iktidar mensupları bu bir anayasa darbesidir demişlerdir..
Bugün için AKP'nin elinde yeterli oy olabilir.. Ama olmadığı durumda dahi bir sürü alavare dalavere ile çıkarılacak abuk sabuk kanunlarla
YSK'nın etkisezleştirilmesiyle vs... akp iktidarda kalmaya devam edecektir..
Yani tarih bize göstermiştir ki gitmemek üzere gelen iktidarların devrilmesi için iki yol vardır...
Ya darbe ya da halk ayaklanması..
Bu darbe bazen içeriden bazen dışarıdan olur..
Halk ayaklanması ise yaşanacak olan büyük ekonomik krize rağmen koltukta oturmaya devam edenlere karşı yapılır..
Sözün özü muhalefet partilerinden medet uman varsa çok bekler...

islam barış ve hoşgörü dini değildir

Sadece islam değil tek tanrılı olan hiçbir din barış dini olamaz..
Yapısı gereği tek tanrılı dinler hem otoriter hem de totaliterdir..
Otoritenin olduğu yerde hoşgörü olmaz..