ardahan denince akla gelen

Ardahan Üniversitesi'nin kampüsü, Cumhuriyet döneminde yapılan Ardahan kongresi, Çıldır gölü, Posof ormanları, balı, kazı, kaşarı, cağ kebabı, et döneri, sıcak Terekeme insanları birde orada insanın aklına Türkiyem geliyor uçsuz bucaksız Türkiyem. dağlarında ne mutlu Türk'üm diyene, vatan sağolsun yazar. Kültür konuşur orada âşık şenlik'in söylediklerine âşık şeref taşlıova eşlik eder soğuk sular akar sularında insanların sıcak yüreğinde ısınır. bazen bir türkü olursun yaylada bazen hastaneye yetişen bir baba. gelecek görmek istersin çaresiz insanlar için ama yoktur, belli etmezsin.

(bkz: elviye i selase)

posof
kaşar

görsel

Atatürk silueti, uçsuz bucaksız bozkırlar, çiçekler, kuşlar, arılar. Kışın donan Çıldır gölü gelir. inanmazsınız ama gölün orada Atalay'ın yeri diye bir yer vardır göle duran tarafta oturunca karşıda Atatürk'ün silueti çıkıyor Ardahan'da bir tane yerde çıkmıyor o siluet 3 veya dört yerde çıkıyor. inşallah hiç batmaz o güneş her daim çıkar.

memleketim. gitmesek de görmesek de.

referandumda #HAYIR diyecek olması.
canım ardahan.

Ardahan denince insanların aklına neden bir şey gelsin diye düşündüm. Çünkü ardahanlıyım deyince birçok insan kongo'nun bir köyünü söylüyormuşsunuz gibi tepkisiz kalıyor. Atatürk silueti de olmasa esamesi okunmayacak.

Benim aklıma sıfırın altında 83838 derece sıcaklığı geliyor. Sonra köpekleri geliyor yol kenarlarında gezen. eski türk filmlerini aratmayacak sokakları geliyor; küçük küçük dükkanlar, at arabalarının dolaştığı yollar, yerli yersiz park etmiş araçlar, dükkanların yola kadar serdiği eşyalar...

Mutrufları ve onların sayısız tazıları geliyor, çarşı iznine çıkan askerleri-ki çok az yerde askerleri ayırt edersiniz sivillerden- ve onların gürültülü kahkahaları, saat başı kalkan sigara kokulu dolmuşları, adı rus pazarı olan ama rusa dair hiçbir şey barındırmayan pazarı, beşten sonra ıssızlaşan sokakları ve tezek kokusu buram buram tezek kokusu.

Tanım: Sevmediğimdir.

Yeryüzündeki en kutsal toprak parçalarından birisi...