bugün

15 şubat 1999'dur.

acayip bir tarihtir bu, halkımızın ne kadar cahil ve ne kadar kolay kandırılabilir olduğunun belgesi niteliğindedir adeta...

zira bu ülkenin başbakanı hala çıkıp mhp'yi kastederek "sizin zamanınızda yakalandı apo'yu siz assaydınız" gibi saçma ve boş cümleler kurabilmekte, bu vesile ile cahil ve bilgisiz kitleleri kandırabilmektedir.

oysa ki apo'nun yakalandığı tarihte mhp'nin meclis'te tek bir milletvekili bile yoktur.

15 şubat 1999 tarihinde meclis'te bulunan siyasi partiler;
anavatan partisi,
refah partisi(daha sonra fazilet, daha sonra saadet)
doğru yol partisi,
demokratik sol parti,
cumhuriyet halk partisi...

bilin diye yazdım, yavşaklık yapmanın daha fazla alemi yok...
(bkz: milliyetçi hareket partisi/#11416640)
nerdeyse 2 ay sonra yapılan 18 Nisan 1999 tarihinde ki seçim sonuçları;

dsp 136 milletvekili
mhp 129 milletvekili
fp 111 milletvekili

kaynak: http://tr.wikipedia.org/w...kiye_genel_se%C3%A7imleri
bir ay sonra mhp iktidar ortağı olmuş ve apo'nun idamıyla ilgili dosyayı sümen altı yaparak meclise gelmesini önlemiştir.
yavşaklık yapmanın alemi yok. siz anca liseli bebeleri kandırabilirsiniz.
mhp idam için ne kadar asılmış olsa da asılsın, temeli atılmış olan idam kaldırılması hakkında açılan yolda sonuca bağlanan bir bölümde o koalisyon hükümetinin içinde kaldığı aşikâr bir durumdur. Madem öyle kararlılık ve kesin idam kaldırılmasın diye duruşlarını göstereceklerdi neden istifa etmedi hiçbiri diye düşündüren durumdur... Ancak milletvekilliği maaşlar vs tatlı geldiğinden açıklamalar herzaman biz direndik, olmaz dedik şeklinde olur. delikanlı adam istifasını basar. ben kabullenmedim istifamı verdim benim dışımda alınmış karadır derdi.

sonuç itibarı ile mhp' nin aldığı bir karar değildir bu karar ancak 56. hükümetin kısa süreli iktidarı sırasında temeli atılan bir durumun içinde kalmıştır mhp. dik başlılığı ve delikanlı tutumunu istifa etmeyerek bu öfke ve yorumlara da maruz kalması kaçınılamaz.
türkiyenin eline ölüsüyle dirisiyle patlamaya hazır bomba verilen tarih.
güneydoğuda askerlerin her sene çarşısının kilitlendiği tarih.
mhp nin yaklaşık 2 ay sonrası meclise girdiği tarihtir.

akp iktidara gelene kadar mhp' bu olayı gündeme getirmemiştir.bir şekilde idam dosyası bir orda bir burda mecliste dolaştırılmış durulmuştur. adma sormazlar mı kardeşim madem asacaksın iktidardasın as işte. ama yok soramazsın soranları o dönem mhp'den attılar. yahu bir ali güngör vardı ne oldu ona.
bir ilkokul mezunu olarak yazıyorum.
(bkz: 18 nisan 1999 genel seçimleri) ve mhp'nin hangi oy oranına ne vaatle ulaştığına baktığımızda çok daha iyi anlayabileceğimiz tarihtir. apo nun yakalandığı tarih sadece amerikanın paketleyip teslim ettiği tarihtir.bunun hiç bir önemi yoktur.çünkü türkiye cumhuriyeti devleti kendi iradesi ve gücüyle yapmış olduğu bir operasyon değildir.18 nisan seçimlerinden 1.parti apoyu yakalayan dsp, 2.parti de apoyu asma vaadi veren mhpdir.koalisyonun 2 büyük ortağı olmuştur zaten.
mhpnin ve tayfasının apo'nun idamıyla ilgili suçlandığı mesele ise şudur.
apo yargılanıp hüküm giyip,yargıtayda cezası kesinleştikten sonra idam kararı için tbmm onayı gerekmekteydi.
avrupa birliği uyum yasaları çerçevesinde türkiye'nin gündemini meşgul eden en sıcak konu ise idam mevzusudur. o günkü atmosferde bunun vebaline girebilecek hiç bir yiğit yoktu meydanda.ecevit bahçeli yılmaz koalisyonu ise idamın tbmm'ye gelmemesi hususunda moratoryum imzaladılar.bu da öcalan'ın idamının ertelenmesi anlamına geliyordu.
tam ondan sonra da idamın kaldırılması gündeme geldi.yine en büyük engel mhp ve bahçeli görünüyordu. devlet bahçelinin her daim bahsetmiş olduğu 10 saatlik uzun toplantı sonucunda, devlet bahçeli anayasa komisyonunda mhp'li üyelerin çekimser kalması konusunda ikna olmuştur. bu da şu anlama geliyor, devletin menfaatleri!!! konusunda devlet bahçeli koalisyonu bozmamaya ikna edilmiş,komisyonda evet vermese de çekimser kalma kararı almıştır.ancak o yasanın görüşüldüğü meclis oturumunda mhp'li vekiller ret oyu kullanmıştır.
peki komisyonda üye sayısı bakımından mhp'li üyeler çekimser kalmayıp ret verseydi ne olacaktı, idam cezası kalkmamış olacaktır.
sonuç olarak bugün atıp tutmada,meydanda kükremekte üstüne olmayan sayın devlet bahçeli ve mhp aponun idamının ertelenmesi ve idam cezasının kaldırılması konusunda direnmemiş ikna olmuştur.
o yüzden az biraz ar namus şerefi olan susar ve bu konuda söyleyecek sözü olmadığını bilir.
--spoiler--
o yüzden az biraz ar namus şerefi olan susar ve bu konuda söyleyecek sözü olmadığını bilir.
--spoiler--
ekşi sözlük'ün yayın hayatına başladığı gündür. bak bak bak, hep amerika'nın oyunu bunlar.