bugün

bir zamanlar şehirli çocuklara verilen ad.
oyunlarını evde oynamak zorunda olan, sokak oyunlarını bilmeyen, oyuncakları arkadaşı olan çocuk.
hiç ağaca çıkmamış çocuktur.
ağaçtan da hiç düşmemiştir dolayısıyla, belki de ağaç bile görmemiştir kitaplardakinin dışında.
orta sehpaya çarpmıştır kafasını en fazla.
dolaplara ya da koltuklara çarpıp yaralamıştır anca orasını burasını.
sokakta deli gibi koştururken düşüp kanatmamıştır dizlerini.
arkadaşının fırlattığı taşla yarılmamıştır kafası.
saklambaçta saklanılacak yer olarak banyoyu bilir bir de olsa olsa perdenin arkasını.
kuytu köşelere girip çıkmamıştır dost olamamıştır taşla, toprakla, çamurla.
mahalle bakkalının ne olduğunu ancak televizyondaki mahalle özlemi gideren dizilerden tanır; onun hayatında süpermarketlerin suratsız kasiyer ablaları vardır.
apartmanın bilmem kaçıncı katında yaşayıp kuşları görememiştir.
hayatın da ona sunabilecekleri olduğunun farkına varamadan büyür.
sadece hayatta olunması gerekeni oynar.
sterildir hayatı.
ilerde de en iyi dostu muhtemelen depresyon olur.
şımarık veletler. *
çocukluklarını yaşayamayan güruhtur.

içinde bulundukları ortamda çocukluktaki en temel ihtiyacı, hareket ihtiyacını ne kadar karşılayabilirler, ne kadar bakteri alıp bağışıklıklarını ne kadar güçlendirirler, ne kadar doğaya adapte olurlar, düşe kalka büyürler tartışmalıdır. tek kelimeyle üzülüyorum.
ileriki hayatlarında ola da bir köye giderlerse alay konusu olur, her gördükleri suya ayağını sokar, kaçırdığı yerden dışarıyı takip etmeye çalışıri ağaçtan meyve yiyince çocuklar gibi sevinir..
diger cocuklardan farki olmaz bunlarin. agaca cikmi$lardir hatta du$up kafayi gozu de yarmi$lardir. ak$am oldugunda onlari da anneleri sokaktan toplar. yani ne steril ne de izole hayatlari yoktur. buyukduklerinde top oynarken du$up dizlerini parcaladiklarini hatirlatacak izleri hala ta$irlar uzerlerinde. aksini du$unenler ise, kuvvetle muhtemel apartman cocuklarini hanim evlatlari ve ya ana kuzulari ile kari$tiriyordur.
bir rıfat ılgaz romanı. eğlenceli bir kitaptı...
asıl ismi apartıman çocukları olan, rıfat ılgaz romanı. bir apartmanda yaşayanlar ve yaşananlardan yola çıkıp bir dönem ve toplum anlatılmıştır bu kitapta. rıfat ılgazın mizah anlayışı hiç sıkılmadan hatta eğlenerek okumanızı sağlar. karakterler ve gerçekleşen olaylar resim çekmişcesine gerçeklerle iç içedir.
hüsamettin okutman karakteri epey güldürmüştür alkol bağımlılığı yüzünden çevirdiği dalaverelerle.
Oyun istiyor ablası.
misket oynamayı bilmeyen, bahçeye dalmaktan hiç haberi olmayan, gazozuna mahalle maçı hiç yapmamış çocuklardır.

komşu tarafından topları kesilmediği için maçları yarım kalmamış, tanıdığı başka bir çocuk tarafından 1 tur dönüp geleyim diye alınan bisikletleri saatlerce kaçırılmamış çocuklardır...