bugün

okulda giderken ortaya çıkan paralardır genelde. para alınır annenin yanaklarına öpücük kondurulur ve okulun yolu tutulur . babadan banknotlar alınmıştır elbet ama anneninki daha hoş *
anneyi anne yapanlardandır.
mutfaktaki erzak dolabının iç tarafında, metal tomurcuk çay kutusunun içinde saklı olan paralardır.
bir kadının anne olduğunun en büyük kanıtıdır. her zaman cebinize bir kaç lira da olsa fazladan para koymayı başarabilen bu üstün varlıkların en önemli yardımcısıdır.
kredi kartı kültürünü benimseyememiş, tasarrufu hayat gayesi bellemiş annelerin birikimleridir.
hastaya ilaç denecek para olmadığı zaman bile kendilerinde olan paralardır.analar tektir yaa.
telefonun yanındaki fermuarlı cüzdandan alınan her sabah okulda içilen ilk çayın parasıdır.
inanılmaz bir şeydir. okuduğum anda göz yaşlarının süzülmesine sebebiyet vermiş olandır.

çok özledim sözlük eskiyi, küçüklüğümü, onları. onlar yakın değil artık. ben büyüdüm. o küçük çocuk değilim. annem bakkaldan her geldiğinde cebini "acaba sürpriz yumurta aldı mı ki?" diye karıştıran ufak çocuk değilim. babamı her sabah işine uğurlayan, işten geldiğinde kapıyı açan, üstünü değiştirip koltuğuna oturduğunda başına masaj yapıp, ellerimi alnına koyup rahatladın mı diyemeyip "yağatladın mı?" diye soran ufak değilim.

ama hala apar topar çıkmam gerektiğinde annemin cüzdanından bozukluk yürüten adamım. bu geçmedi, annemde de bozukluk hiç bitmedi. bitmesin. onlar bitmesin ben bitmeden. görmeyeyim yokluklarını. daha torunları benim yaptıklarımı yapacak onlara. daha çok var. çok var. bir şey olmaz onlara. gitmezler yanımdan. bırakmazlar beni. değil mi?

neyse.
bizler 1 lirayı kolayca savururken sanki bize inat anne yüreği, israf edememenin bir sonucudur. ve de hiç bitmez denildiği gibi.
başka bir örnek olarak artan yemeğin çöpe atılmayarak başka bir yemekte kullanıması.

(bkz: herşey senin için güzel evladım)
başlığı görünce gidip anneme güzelce sarılıp öpesim geldi tuhaf oldum nedense. ilkokul birinci sınıftayken her gün aldığım beslenme paramı ( şimdikinin 50 kuruşu falan herhalde bilmiyorum ) evde unuttum diye henüz bebek olan kardeşimi evde tek başına bırakıp arkamdan koştuğunu ama beni göremeyince eve geri döndüğünü hatırladım.

anne eğer ev hanımı ise; o bozuk paraların ayrı bir önemi vardır ana yüreğinde. hele küçük çocuğuna gönlünden kopan kadar işte ne kadarsa o; yavrusunun küçük avcuna sıkıştırır ya. okula giderken ya da kendisine bir şey alsın diye. anne işte.
ayri bir bereket yahu bu hatun sultanların paralarındaki... anne demek her daim bir yerlerde parası olabilme hali sanırım. *
kumbara yaptıkları takdirde ciddi bir birikme olur ve sizi sinemaya götüresi gelebilir. * hatta biraz daha abartıp alışverişe bile çıkabilirsiniz.
"siz de ev toplayın sizin de olsun kampanyası" * ile karşı güç oluşturulabilir.
o paralarla kendine araba alan var.
+anne sende bozuk para vardır.al şu 5tl yi bana bozuk ver.otobüse vereyim
-tamam oğlum al cüzdanımdan.
+tabi cüzdandan 6 lira bozuk alınır
-neden fazla aldın oğlum
+ 1 lirayada otobüse binerim anne
-tmm hadi git.yine beni zarara soktun.
+anne bu arada bozuk 5 tl ni bıraktım ona göre
çoğu zaman kıymet vermediğimiz bozuk paralarımızın, finansal konudaki maharetlerine hasta olduğumuz annelerimizin "damlaya damlaya göl olur" mantığının işlerliğini yürürlüğe koyarcasına büyük bir sabır ve özveriyle yaptığı çalışmaların meyvesidir... olgunlaşması uzun zaman almışsa da her annenin çocukları tarafından çok sevilen bu "bozukpara meyvesinin" kısa zamanda tüketilmesi de ayrı bir sorunsaldır aynı zamanda...
yaş kaç olursa olsun cebinde dolmuş parası olmadığında korkmamanı sağlayan nasıl olsa annem de vardır diye içini rahatlatan durumdur.
vitrindeki ters şekilde dizilmiş fincanların içindeki paralardır.
bozuk paraları biriktirip sonrada nerede sakladıgını unutan annelerdir.