bugün

sonrasında çok zahmetli ve şans gerektiren bir iş olduğunun farkına varılır ygs'ye yönelinir.
bugün bastıran istektir. marketten dönüyorum, otobüs durağına doğru yöneldim o sırada poşetin altının yırtılmış olduğunu gördüm. eşyaları diğer poşete geçirdikten sonra poşeti kaldırımın kenarına attım ve durakta sıraya girdim. kulağımda kulaklıklar düşüncelere dalmışım tam önümdeki adamın iğrenç ve sesli bir biçimde yere tükürmesi üzerine kafamı kaldırdım. yürüyen insanlara baktım, sigara içip izmaritini yere atanlar, pet şişeleri ağaç diplerine bırakanlar, peçeteleri yere savuranlar. sıradan ayrılıp sokağa şöyle bir göz gezdirdim binaların önüne çıkarılmış olan çöp poşetleri gördüm. insanoğlu olarak yuvamız olan dünyaya hiç iyi bakmıyorduk. her geçen dakika artan dünya nüfusu kirlenmeyi aza indirgemeyecekti. yere attığım poşete baktım hala oradaydı gittim aldım ve çöpe attım. düşündüm, çöpe attığım bir poşet bu sokağı ne kadar temiz hale getirecek diye, ama eğer herkes bu düşünce içerisinde olursa dünyayı daha yaşanılabilir kılabiliriz. tek başıma dünyayı çevre kirliliğinden kurtaramam ama, dedim en azından bir başlangıç olsun belki insanlara örnek olabilirim. şu amına koyduğumun kirli düşünceler aleminde bari dünyamızı temiz tutalım.
aniden gelen dünyayı yakmak isteğinin ikiz kardeşi.
her insan dünyada bir amaç için doğar. seninki de budur belki de.
geldiği gibi gitmesi gereken istektir.

(bkz: aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın)
kendimi kurtardım da dünya kaldı.
genelde grup yorum dinlerken ortaya dağa çıkma ve bu pis düzenin yaratıcı ve savunucularına karşı filistinin kobanenin ve bütün ezilen halkların namlusu olma isteğiyle aynıdır.
fazla amerikan filmi izlemekten oluşabilir. o işe federaller bakıyor.