anayasa romantizmi

osmanlı'dan beri bir anayasa yaparsak herşey düzelir iyimserliğidir.kanun-u esasi ile başlamış,teşkilat-ı esasi adı ile cumhuriyet hudutlarından girmiş 1960 dan beri anayasa olarak adlandırılmaktadır.sorunlarımızın yoğunluğu zaman zaman azalsada yapısal dönüşüm sağlamamaktadır.zira yakında her derde deva olacak diye bir anayasa yapılması çalışması daha başlayacak.sıkılmadıysanız bilginize sunulur.

orta asyadan yola çıkarken yazılı kurallarla değil doğanın kıtlık ve kurallık nedeniyle yola çıkan milletiniz. hakkımızı değil karnımızı doyurmaya çıktık. anadolu'ya yerleştiğimiz zaman içerisinde yine doğa kuralları ve islamiyet kurallarına göre yaşadık. sonradan gelen yazılı kurallar okuma yazma bileyen anadolu insanı için tarlasından ve hayvanlarından daha önemli değildi. yazılı kurallar büyüklerimzi ilgilendirirdi ki hala öyle . malesef halkımızın büyük kısmını 2011 yılında yapılacak anayasanın dahi farkında olmadığı sadece birileri anayasa yapıyor dediği ve içeriğinden haberi olmayan bir milletin aşkı bu.

anayasa olmayan, keyfi uygulamaların kol gezdiği 18. ve 19. yy. monarşilerinde yaşanması gayet doğal olan romantizmdir. tabii ki anayasa her şeyi çözmez, ama varlığı en azından ortaya ortak bir çerçeve çıkartıp insanları, kurumları aynı kurallara göre hareket etmeye ve kanunlar çerçevesinde yaşamaya yönlendirdiğinden, önceye göre hukuki alanda bir ilerlemedir. tabii ki anayasanın insan haklarını gözeten, eşitlikçi, hukuka saygılı bir anayasa olabilmesi kaydıyla...