bugün

epeyce noktada "başbakan" ve "bakanlar kurulu" ifadelerinin yerini "cumhurbaşkanı" ifadesinin almasını öngören paket. değişikliğin genel mantığı sadece başbakanı kaldırmakla yetinmeyip, bakanlar kurulu işlev ve yetkilerinin de önemli kısmını cumhurbaşkanına devrediyor.
pakete dair karşılaştırmalı bilgi edinmek isteyenler için Türkiye Barolar Birliği'nin Değerlendirme Yaptığı Hükümler tavsiye edilir. kesinlikle okumakta fayda var.

http://anayasadegisikligi.../Anayasa_Degisikligi.aspx
Anayasa görüşmelerinin özeti "Aslında başbakan olmasına gerek yok." -Başbakan
yemekteyiz izleyen, adadaki insanlara üzülen, kutudan ne çıkacak deyu meraklanırken yaşlı ama azgın dedelerin maceralarına katılan süperzeka halka sunulmuş bir paket.

bu halk bu paketin içinde ne var bunu bile bilmiyor çünkü uzun vadede araştımaması gerektiği anlatıldı insanlara ve hiç umudum yok.

otobüste arkamdakiler konuşuyordu;

+ abi ne yapacaksın referandumda
- evet diyeceğim
+ niye?
- chp'yi sevmiyom abi
+ ben de evet diyecem yaa

süper zekâ halkım.
(bkz: biz biliyoruz da mı oyluyoruz) dememek adına değişikliklere bakmak şart.
göz atmak isteyenler için kullanışlı bir tablo.
referandumda oy kullanacak olan bütün bireylerin, oy kullanmadan önce muhakkak nelerin değiştiğini görerek oy kullanması gereken değişiklik paketidir. bunun için aşağıda linki verilen karşılaştırmalı tablo incelenebilir. ne olduğunu bilmeden evet ya da hayır oyu vermek hainliktir.

http://cm.ntvmsnbc.com/dl...stirmaliTeklifTablosu.pdf
tek tek tüm maddeler için,

http://secimanketivesonuc...-anayasa-degisikligi.html
(bkz: darbe ve anayasa değişikliğine karşı olmak)
''Şuradan evinize giderken, 1 kilo kıyma alsanız, ben de içerisine 100 gram domuz eti koysam yer misiniz? Anayasa paketi de işte böyle. Anayasa paketinin içinde 100 gram domuz eti var.''
muharrem ince (Çankırı Konuşması)
Destekçisi mercimek, kömür demokratlarından bir tanesinin bile maddelerin ayrı ayrı değil bütün olarak oylanmasının hikmetini henüz açıklamamış oldukları pakettir. Niye lan, niye ayrı ayrı oylanmıyor, hani demokrattınız, hani millet iradesinden yanaydınız, hani özgürlükçüydünüz. Venedik komisyonunun kararları ortada, aklın, mantığın, vicdanın gereği ortada niye vatandaşa 12 Eylülcüler yargılansın ama HSYK yapısı değişmesin deme hakkını vermiyorsunuz. Millet iradesinden mi korkuyorsunuz, bu mu sizin samimiyetiniz, seviyim sizin demokratlığınızı...
12 eylül darbesinden sonra % 93 oy aldığı için halkın seçtiği bir anayasa olarak gösterilmesi kusura bakmayın ama oldukça cahilcedir veya kıvırtmaktır. darbe görmemiş, sıkıyönetim yaşamamış bilgi alması, vermesi yasaklanmamış insanların empati yapması zordur, fakat okuyup öğrenebilirdi. insanlar o anayasanın içeriğine değil, bir dönemden çıkış yolu olarak tekrar sivil hayata geçiş için oy verilmiştir. nüfusun 44 milyon olduğu bir ülkede, bu 44 milyonun yarısı köylerde yaşarken, geri kalan yarısından fazlası da yetişkin nüfus değilken geriye kaç insan kalır? tahminen 8-10 milyon. bunların % 50 si kadın, geriye 5-6 milyon insan kalır. bu insanların 600bin-1 milyon arası bir sebeple ya soruşturulmak için tutuklandı veya hapis yattı. yani en az her 10 yetiskin erkekden bir tanesi hapisteydi. anayasa oylaması yapılırken reddedilmesi yönünde propoganda yasakken ve devlet buna oy vereceksiniz diye zorlarken, her 10 erkeğin biri hapisteyken % 93 oy alması yadsınamaz. kendi ailemden örnek vereyim. amcam üniversite öğrencisiydi. köyden yanımıza okumaya gelmişti. siyasete uzak olmasına rağmen o dönemde üniversitelerde yaşayabilmek için iki gruptan birine üye olmanız gerekmekteydi. üye olmazsanız gelip geçen tepenize biniyordu. iki kez bıçaklandı ve hastanelerde yattı. ondan sonra bir gruba girdi. mecburen bir gruba girdiği için 8 ay hapis yattı. lise son öğrencisi dayım ise aynı sebeple hapis yattı. akşam hava karardıktan sonra dışarı çıkmak yasak olduğu için kimseye oturmaya bile gidemiyorduk. şimdi bir deneyin bakalım. üç gece üst üste evden hiç çıkamamazlık yapabiliyor musunuz? akşam babam sigarası biter beni gönderirdi, açık bakkal aramaya... tabi bakkallar da kapalı olduğu için boş sokaklarda gezerdim. yaşım ufak olduğu için bana birşey olmuyordu ama koca şehrin göbeğinde hayat durmuş görmek garipti... özgürce oy vereceğimiz bir anayasa paketini sıkıyönetim altında verilen oyla kıyaslamayınız. o anayasaya oy verilmesin diye yorum yazabilen bir basın mensubu, bir siyasetçi veya herhangi biri bulamazsınız. çünkü oy vermeyin demek yasaktı.
akp'nin parti çıkarlarını ülke çıkarlarının önüne koyduğu boş bir pakettir.

akp, insan haklarının ve temel hak ve özgürlüklerin zemini olacak, ülkenin farklı etnik, dini ve kültürel topluluklarına eşit mesafede duracak, farklı toplumsal kesimlerin haklarını güvence altına alacak çağdaş yeni bir anayasa hazırlayacağına, anayasada kendi çıkarlarının uygun değişikliklerin peşinden koşuyor.

Türkiye'nin herşeyden önce 12 Eylül darbe anayasasından kurtulması gerekiyor ki bunu da aklı başında olan herkes görüyor ve söylüyor.(aklı başında dedim. bizim birçok sözlük yazarı bu tanımlamaya girmiyor) Yeni bir anayasa için kamuoyu nezdinde mutabakat sağlanmış da bulunuyor. Fakat buna rağmen yeni anayasa bir türlü yapılmıyor. Her iktidar kendi çıkarlarına uygun bir takım değişikliklerle yetiniyor. AKP Hükümeti de kendisinden öncekilerin yolundan gidiyor. anlayacağınız akp'nin bu paketi bütün ülkeye değil, belirli bir kitleye sesleniyor.
meclisden geçse dahi yürürlüğe konmasına asla izin vermeyeceğim anayasa paketidir. * * * *
her ne kadar içinde olması gerektiğine inandığım ve %99'una katıldığım değişiklikler olsa da, birbiri ile ilişkisiz değişiklikler tek pakette bütün halinde geldiği için, sırf kıllığına basıcam hayırı. yoksa baykal ve bahçeli'nin güttüğü koyunlardan olduğum için değil.

anayasanın tümden değişmesi ve sivilleşmesi gerektiğine inandığım için, bu anayasanın hiç bir sorunu çözmediği bilakis sorunların bir kısmına kaynak teşkil ettiği için bu mini değişikliğe hayır diyeceğim. mini değişiklik mi olur le 1980 darbesinin eserine.

sivil diktaymış, yargı bağımsızlığıymış geçin arkadaşım bunları. cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlamak üzere, sivilleşme vaadi ile yola çıkan akp'nin güzergah üzerinde bir yerde işin kolayına kaçmaya karar verdiği için hayır.

ha meseleyi şekil itibariyle değil de esas itibariyle değerlendirecek olursak anayasa mahkemesine öykünüp, akp değiştirebilirdi bu anayasayı, hem iktidardı hem de muktedirdi. bunu yapamadığı için hayır.

laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu için yapamazmış. osman baydemir diyorum başka da bişey demiyorum. bal gibi yapabilirdi ama yapamadı. bunun için hayır.

daha güncel tabirle onca yaşanmışlığa rağmen olmamışlık var bu pakette. ondan hayır.

Bu arada çocukları cinsellikten korumakla ilgili madde bu şekilde geçerse, bu ülkede basılı veya elektronik ortamdaki bir materyal üzerinde değil erotik malzeme, çatal bile göremeyeceğiz.

Fakat sonuç olarak da büyük bir çoğunlukla 12 eylül anayasasına evet demiş bir milletin çok da rahatsız olmayacağı değişikliklerdir. darbe sonrası anayasanın kabulu ve ardından turgut özal (anap) gibi bir "milli kahraman" yaratılması ile, kayıt dışı para piyasaya boca edilmiş, kısa süreli refah sürecinde de kapitalizmin maddi ve manevi tüm nimetleri halka benimsetilmiş, benimsemeye dünden hazır topluluk bir müddet sonra hızla yaygınlaşan cemaatçilikle biat kültürünün en baba örnepini tüm dünyaya göstermiştir. %20 zam aldk diye bankaya giden emekli 3 ün 1 i ile karşılaşınca örgütlenmek, hakkını aramak vb. yerine napalım buna da şükür derse, işsiz adam çıldırıp kendini yaktığında karısı, anası kaderimiz buymuş, dünyada yandı cennette çiçek bahçesinde hurilerle diye kendini inandırırsa, bu anayasa değişikliği de olur, bu akp gene oyları da alır (ki artık hangi partinin iktidar olduğunun bir önemi yok) biz de ya gider ya yarabbi şükür demeyi öğreniriz.
hükümetin yeni projesi.

benim merak ettiğim konu şu : ulan bugün eksik dediğiniz, kötü dediğiniz ( eyvallah kabul ) bu anayasa da millete sunuldu ve % 93 oranında evet oyu aldı.
habire milletin dediği olacak diyorsunuz ama milletin onayladığı anayasayı değiştirmek istiyorsunuz ?
yüca divan korkusu mu saldı acaba birilerini ?
10. madde; kanun önünde eşitlik
--spoiler--
Bu maksatla alınacak tedbirler esitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaslılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler esitlik ilkesine aykırı sayılamaz.
--spoiler--

20. madde özel hayatın gizliliği
--spoiler--
Herkes, kendisiyle ilgili kisisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kisinin kendisiyle ilgili kisisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erisme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları dogrultusunda kullanılıp kullanılmadıgını ögrenmeyi de kapsar. Kisisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kisinin açık rızasıyla islenebilir. kisisel verilerin korunmasına iliskin esas ve usuller kanunla düzenlenir.
--spoiler--

23. madde Yerlesme ve seyahat hürriyeti
önceden; hakkında soruşturma olanlar yurt dışına çıkışı yasaklı olabilirken, şimdi hakim kararı gerekmekte.
önceki hali; Vatandasın yurt dısına çıkma hürriyeti, "vatandaslık ödevi ya da ceza sorusturması veya kovusturması" sebebiyle sınırlanabilir.
şimdi;
--spoiler--
Vatandaşın yurt dısına çıkma hürriyeti, ancak "suç sorusturması veya kovusturması sebebiyle hâkim kararına baglı" olarak sınırlandırılabilir.
--spoiler--

41. madde Ailenin korunması ve çocuk hakları
--spoiler--
Her çocuk, yeterli himaye ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kisisel ve dogrudan iliski kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, çocuk istismarı, cinsellik ve siddete karsı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
--spoiler--

53. madde Toplu is sözlesmesi ve toplu sözlesme hakkı
--spoiler--
Memurlar ve diger kamu görevlileri, toplu sözlesme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözlesme yapılması sırasında uyusmazlık çıkması halinde taraflar Uzlastırma Kuruluna basvurabilir. Uzlastırma Kurulu kararları kesindir ve toplu sözlesme hükmündedir. Toplu sözlesme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu
sözlesmeden yararlanacaklar, toplu sözlesmenin yapılma sekli, usulü ve yürürlügü, Uzlastırma Kurulunun teskili, çalısma usul ve esasları ile diger hususlar kanunla düzenlenir.
--spoiler--

bence 54. maddeye ufak bir ilave ile memura grev hakkı vermek de gerekirdi. toplu sözleşme hakkının yanısıra yaptırım olarak grev hakkı şarttır. 54-madde "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler." diyor. işçiler kelimesinden sonra "ve memurlar" demek yeterli olur.

69. madde Siyasî Partilerin Uyacakları Esaslar
--spoiler--
Siyasî partilerin malî denetimi Sayıstay (daha önce anayasa mahkemesi yetkiliydi) tarafından yapılır.
--spoiler--
aynı maddede ikinci değişiklik;

--spoiler--
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Bassavcısının talebi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan her bir siyasî partinin beser üye ile temsil edildigi ve Meclis Baskanının baskanlıgında olusturulacak Komisyonun üye tam sayısının üçte iki çogunlugu ve gizli oyla verecegi izin üzerine açılacak dava, Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara baglanır. Komisyonun bu kararı, yargı denetimi dısındadır. Reddedilen izin basvurusunda ileri sürülen sebepler, hiçbir sekilde yeni bir basvuruya konu olamaz. Siyasî parti gruplarında ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde izin konusunda görüsme yapılamaz ve karar alınamaz.
--spoiler--
yerinde bir uygulama. böylelikle kimseye hesap vermeyen yargıtay cumhuriyet başsavcısının diktatörlüğünün yani denetimsizliğinin önüne geçiliyor ve meclis tarafından denetlenir hale geliyor. zaten meclisi denetleyen bir halk mevcut. hiç olmazsa hagi partinin kapatma yandaşı olup olmadığı öğrenilip ona göre oy verilir.
aynı maddede üçüncü değişiklik

--spoiler--
Meclis çalısmalarındaki oy ve sözler, Mecliste ileri sürülen düsünceler ve Meclisçe baska bir karar alınmadıkça bunların Meclis dısında tekrarı veya açıga vurulması ile idarenin eylem ve islemleri, odaklasmanın tespitinde gözetilemez.
--spoiler--
kürsü dokunulmazlığı için yerinde olduğu kanısındayım. bir başka değişiklikte siyasi yasaklar 5 yıldan 3 yıla iniyor.

madde. 74 dilekçe hakkı değiştirilerek "Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine basvurma hakkı" oluyor.

--spoiler--
Herkes bilgi edinme ve kamu denetçisine basvurma hakkına sahiptir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baskanlıgına baglı olarak kurulan Kamu Denetçiligi Kurumu idarenin isleyisiyle ilgili sikâyetleri inceler. Kamu Basdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
gizli oyla dört yıl için seçilir. lk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çogunlugu aranır. Üçüncü oylamada salt çogunluk saglanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmis olur. Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiligi Kurumunun kurulusu, görevi, çalısması,
inceleme sonucunda yapacagı islemler ile Kamu Basdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına iliskin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
--spoiler--
ombudsmanlık geliyor. bence şu an az bilinen ama en çok faydasını göreceğimiz kanunlardan biri olacaktır.

madde 84 te milletvekilliğinin düşmesine parti kapatılması neden olamayacak. zaten bu madde istek halinde meclisin kendi milletvekilini atmasına veya bir mahkemenin suçlu bulması durumunda atılmasına izin veriyor. yani suç işlemediği halde sırf partisi kapatıldı diye milletvekilliği düşmeyecek.

madde 94 meclis divanı genel seçimlerin 4 yıla inmesiyle önceden 2 ve 3 yıl için seçilirken artık ikişer yıl için seçilmesi düzenlenerek seçimlerle uyumlu hale getirilmiş.

madde 125 yargı yolu
yaş kararlarıyla ordudan atılanların mahkemelere başvurabilmesini sağlıyor. ancak bazen bizim danıştayın yaptığı gibi yerindelik denetimi yapmasına da izin vermiyor. sadece isnad edilen bir suç varsa o yargılanıyor.
*
--spoiler--
parti kapatma davalarını meclis'e yani partilere bırakmıştır. faşistçedir
--spoiler--

hakkında böyle saçma ve cahilce atıp tutanların olduğu anayasa değişiklik paketi. bir savcının tekbaşına karar verip 35 milyonun destek verdiği bir partiyi kapattırmayı çalışması hiç faşistçe değildir, öyle mi? 35 milyon hiçbir şey bilmiyor bir savcı hepsinden iyi biliyor değil mi? bu arada meclisin bir konuda karar vermesini faşistçe buluyorsanız, kanun çıkarması da faşistçedir, diğer aktiviteleri de... meclis faşistçe kararlar verir mi? meclis kimdir? bu ülkenin vatandaşlarının kendileri yerine karar vermesi için gönderdiği temsilciler... ülkeyi onlar mı yönetecek, bizleri onlar mı temsil edecek yoksa halk adına yargı görevi yaptığını iddia eden ve yetkisini nerden aldığını çok iyi bildiğimiz cunta savcısı mı?
cuntacılar yargıyı ele geçirmiş kendi isteğinin dışına çıkanları kafasına göre cezalandırıyor. biz bir devletsek yetki halkındır. bir şeyi isteyip istemediğine halk karar verir. hele partiler gibi sivil toplum kuruluşları zaten halktan onay alarak meclise geliyorsa zaten en büyük mahkeme olan halk onları yargılamıştır. şiddeti destekleyen bir kesim halkın oyunu alanlar dışında parti kapatmalar dünyanın her yerinde imkansız.
mecliste grup konuşması yapacak olan başbakan için yapılmış suikast iddiası ile polis meclisin içinde büyük tedbirler almış, ihbar ne kadar ciddi ise meclisin içi bile artık onun için güvenli degil, milleti olarak başbakan dua ediyoruz, allahın onu korusun esirgesin, onu milletine bagışlasın, kahpelerin planları başlarına dönsün, bu anayasa paketi türk tarihinin gördügü en büyük degişimi, cuntanın merkez oluşumunu statükonun elinden alıyor, bu paket yasalaştıktan sonra isterse cem uzan başbakan olsun bu memlekette bir daha cunta oluşumu olamaz!!!

bu paket yasalaşıncaya kadar kendisine dikkat etsin bütün akpartili yetkililer, provakasyon, suikast, ergenekon terörü(pkk terörü) büyük bombalama, ne demişlerdi abd de hudson enstitüsünde basılanlar, 3 büyük şehirde bombalanırsa, hergün 10 şehit cenazesi gelirse, anayasa amhkemesi başkanı öldürülürse hükümet her istenileni yapmak zorunda kalır!!! anlıyor mu bazı dunkoflar olay ne kadar ciddi!! bu paket aslında milletin yetkilerini yeniden statükonun elinden almasıdır, alacaktırda, eger başbakanımızı koruyabilirsek, bu katil sürüsüne yem etmessek bu işi bu millet başarabilir.
fetonun fetocularına fetocular aracılığıyla hazırlatmış olduğu, fetoyu kullanma kılavuzunun milenyum hali... iyi kullanmalar....
korkuyla seyretmekteyiz efenim.
ulkeye yeni bir kazikmi cakiliyor ne?
akp'nn kendisini koruma adına yaptığı değişiklik paketidir. en büyük eleştirilerim şunlardır.

1) yargıdaki değişikliklerle yargı yürütmenin bir kolu haline getiriliyor ki bu da ancak dikta rejimlerinde görülür. en doğrusu hsyk'nın yapısına dokunma ve yargıtay üyelerini yargıçlar kendi arasında seçmesini sağla. ayrıca adalet bakanı ve müsteşarı hsyk'dan çıkarılırsa yargı daha hızlı işler.

2) memura toplu sözleşme hakkı verilse de grev hakkı verilmemesi, memurlara pazarlık gücü şansı vermediğinden kadük kalacaktır. ayrıca işçi sendikalarına verilen grev hakkının memurlara verilmemesi anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. bu nedenle bu yasa aleyhine bu ilkeye dayanarak dava açılabilir.

3) parti kapatmanın meclis iradesine bırakılması yanlıştır. çünkü ülkenin bütünlüğüne zarar veren dinci ve bölücü partileri kapatmak imkansız olacaktır. hatta bir gün iktidar partisi göstermelik bir suçla muhalefet partisini kapatabilir ki bu da dp'nin sonunu getiren tahkikat komisyonu'nun güncel halidir.

4) darbecilerin zamanaşımı nedeniyle yargılanamaz argümanı geçerli değildir. sacit kayasu'nun 28 Mart 2000`de hazırladığı ve kendisi hakkında ihraç kararı verilmesine neden olan iddianameyle zamanaşımı süresi bu yıla uzamıştır. istenildiğinde bu yıl darbeciler aleyhine dava açılabilir.

5) yaş kararlarının yargı yoluna açılması ordudaki hiyerarşiyi bozduğundan dolayı tsk'da huzursuzluğa neden olacak ve f tipinin tsk'da mevzilenmesine zemin hazırlayacaktır. tsk da mecburen ihraç edemediği personeli pasif göreve tayin ederek istifaya zorlamayı düşünecektir.
Akp zaten kendi yargısını kurarak anayasayı çoktan değişmiştir.inanmayanlar bok atıcak olanlar önce anayasının 38.maddesini okusunlar ondan sonra da, dava iddianamelerinin özel hayat,telefon görüşmeleriyle ilgili maddelere baksınlar sonrada konuşsunlar zaten şu an anayasada delindi, değiştirseler nolacak denen olaylar bütünündeki göstermelik paket.
(bkz: #7600388)
bir türlü uzmaşlaşmaya varılamayan pakettir. çünkü her kafadan bir ses çıkar. herkesin görüşü kendine durumdur. asıl komik tarafı 1980 anayasası darbe ile gelmiş bir anayasıdır. insan içinden daha kötü ne olabilir ki diye geçiriyor. fakat gelen gideni aratıyor. bence anayasa değişikliği değil sadece cezai yaptırımlarda yönetmeliklerde ve bir sürü kararlarda değişikliğe gidilmesi gerekiyor. sonuçta bu yasa öyle böyle kabul edilecek gibi duruyor. biri anayasa yapar akp nin istediği olur der. biri anayasa yapar chp nin istediği olur der. onun için zaten bu kısır döngü bitmez.
(bkz: sağ gösterip sol vurmak)