orta doğuda gezinmeleri en büyük kanıttır. ne güzel ülkeniz var, herkes oraya gelmek isterken bu orta doğu merakı nedir arkadaş?

(keşke bu kadar anlamsız ve basit olsaydı değil mi?)
aman biz hiç kendimizi üzmeyelim! Aman ha! Gereksiz aşağılık duygularına hiç kapılmayalım! Eloğlu bizden bin beter! Hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde...

Biz "küçük Amerika" olalım derken herifçioğulları "küçük Türkiye" oluvermişler!

Aaa, Allah'ın sopası var mı? ben yok diye biliyorum... kutsi denen dangalak da bir şarkısında öyle diyordu!

Amerika Birleşik Devletleri'nde geçenlerde bir araştırma yapılmış(bayılırım araştırmalara)...

Şimdi bunlar dünyanın en gelişmiş, en güçlü ülkesi ya, yaman ki yaman, eh vatandaşı da ona göre olması gerek değil mi? Her biri şeytanın yattığı yeri bilir allame-i cihan adam ejderhaları ki, sular seller gibi cümle ilmi ezberine bir tamam almış da bülbül misali şakıyacak dokunuversen...

anasını satayım... Ne ilimi, ne bilimi, ne bülbülü, ne şakıması yahu? Hergeleler körkütük kara cahil, kara! Bakın ne haltlar yemişler;

Şimdi siz Çernobil diye bir laf işittiniz mi hiç? Muhakkak işittiniz. içinizde gerizekalı bile Çernobil'in ne olduğunu bilir, hiç çıkaramasa bile üç sözü vardır edecek bu konuda, hadi diyelim Sovyetler Birliği haritasının Ukrayna taraflarında yerini gösteremez de, hani atom santralı patlamıştı da çevreye zararlı ışınlar saçmıştı falan der en azından... (Eh, nükleer enerji reaktörü demesi gerekmez, kendi dilinde, kendine göre işte atom santralı falan dese yeter de artar bile...)

Ama herhalde gidip de kayak merkezi demez Çernobil için!

Amerikalılar demişler de efendim...

Hani o gözünüzde pek bir büyüttüğünüz Amerika Birleşik Devletleri yurttaşları, sakinleri, ahalisi...

üstüne üstlük, Çernobil'i doğru bilenlerin oranı kaç dersiniz? Yüzde 6. Yazıyla, altı. Evet, o kadarcık.

Geri kalanlar... Yani yüzde doksan dördü Amerikan halkının, Çernobil'i kayak merkezi sanıyor!

Aman hiç kendimizi küçümsemeyelim... Bunlar bildiğin hödük yahu! O pek bayıldığımız Amerikalılar!

Pekii, DNA diye bir şey duydunuz mu hiç?

Elbette duymuşsunuzdur. Tabii şimdi fakir de söyleyemez size tam açılımını, işte efendim deoxy ribo nükleik asit bilmem ne, buna benzer birşeyler, (ne bileyim ya, ben kimyacı mıyım?) ama hepiniz bunun canlıların genlerinde bulunan sarmal bir moleküller zinciri olduğunu hatırlarsınız... Ananızdan babanızdan, atanızdan "tevarüs ettiğiniz", edeceğiniz her şey, her bir özellik, temel bilgi ha-linde, "kodlanmış" olarak bu çok karmaşık moleküller zincirinde yatıyor... Saçınız kara mı olacak sarı mı, boyunuz uzun mu olacak kısa mı, zeki mi olacaksınız ahmak mı, hepsi bu çok minik, çok karışık, birbirine sarılmış iki zincir gibi uzayan moleküller dizisinin içinde.

Bizim o çok hayranlık duyduğumuz Amerikalılar, işte bu DNA'yı da yemeklerde kullanılan bir katkı maddesi sanırlarmış meğer, Ketçap gibilerden, efendim, hazır salça gibilerden bir şey yani!

insanın "çüş" diyeceği geliyor da, "dost (!) ve müttefik (!) bir ülkenin hislerini rencide etmemek için" demiyoruz, hadi gene iyiler.

işte bu Amerikan şaşkınları, ilk insanın dinozorlarla aynı zaman diliminde, yan yana yaşamış olduğunu da düşünürlermiş! Dinozorla insan arasında kaç milyon yıl var, sizin oğlana ya da kıza hatırlatınız, yarın sabah okula gidince öğretmene soruversin, ben şimdi tam çıkaramayacağım. Ama Amerikan ahmakları kadar da değiliz şükürler olsun.

O yarın sabah okula göndereceğiniz, hani saçını tarayıp, örüp, beslenme çantasını eline tutuşturup yanağından öpüp yolcu edeceğiniz ufaklık var ya...

Sorun bakalım, evladım, atomun çekirdeği mi daha küçüktür, kısacası atomun "kendisi" mi daha küçüktür, yoksa elektron mu diye... Ne cevap verecek?

Elektron daha küçüktür diyecek elbette.

Ama, Amerikalıların yüzde elli yedisine sorarsanız aynı soruyu, size, "hayır efendim, elektron daha büyüktür" diyecektir!

Bunlar Amerikalı ha, dikkat isterim ve de insaf isterim, hani o atomun çekirdeğini ilk parçalayan, ilk atom bombasını yapıp patlatan milletin çocukları, aya ilk ayak basanlar!

"Oha" demeyelim, NATO müttefikimiz (!) alınır sonra, darılır.

Şimdi, sıkı durun... Söz konusu araştırmada, deneklere önce şu amansız soruyu yöneltmişler: Dünya mı güneşin çevresinde döner, yoksa güneş mi dünyanın?

Bu konuyu izlediğim kaynakta, "soruya doğru yanıt verenlere, başarıyla geçenlere ikinci soru soruldu" şeklinde bir "ibare" var, North Illinois Üniversitesi'nden Profesör Doktor John Miller böyle dediğine göre, demek yanlış yanıt verenler de çıkmış!

Artık herhalde Profesör Miller utanmış da bunu açıkça böyle söyleyememiş, laf kalabalığına getirip geçiştiriyor vatandaşlarının rezilliğini, dolambaçlı açıklama yapıyor.

Evet, doğru yanıt verenlere şu ikinci, bağlı soruyu sormuşlar: Söz konusu dönme, bir günde mi, bir ayda mı, yoksa bir yılda mı gerçekleşir, tamamlanır?

(Çağırın sizin apartmanın kapıcısını, sorun, sorun da Mehmet Efendi'nin Amerikalıların yüzde elli beşinden daha kültürlü olduğunu görün... Görün de şaşakalın, eğer düşüp bayılmadıysanız henüz.)

Çünkü... Amerikalıların yüzde kırk beşi, evet, yazıyla kırk beş, rakamla 45'i, dünyanın güneşin çevresinde bir yılda döndüğünü bilememiş! Kimisi bir günde diyor, kimisi bir ayda!

"Yuh" yazmıyoruz buraya, Donald trump'ın aman yüzü kızarır mızarır da sonra... Bakın, bizdeki yerli Amerikancıların (yani Amerika piçlerinin) kızarır demiyorum, onlarda nasıl olsa yüz surat mahkeme duvarı!

geçen yıl, Fransa'da SNALC adında bir kuruluşun yaptığı bir araştırma eline geçmiş bir dostumun, benimle de paylaşmıştı... Yetmiş ortaöğretim kurumunda bin beş yüz öğrenci arasında yürütülmüş bir araştırmaydı bu, bir genel kültür testi. Profesör John Miller'in araştırması daha çok bilim ve teknik alanını kapsıyor ya, SNALC'ın araştırması da genç Fransızların tarih, coğrafya, edebiyat ve Fransızca bilgilerini ölçmeye yönelikti...

Ne sonuçlar çıktı ortaya ne sonuçlar... Evlere şenlik!

Fransız öğrencilerinin büyük çoğunluğunun dünyadan haberi yoktu!

Bu da François Hollande döneminin bitiş zamanı, kısmen sosyalist iktidar, eğitime, kültüre büyük önem veren yönetimin dördüncü yılı, 2016 sonu...

Jeanne d'Arc kimdir, Pasteur'ü tanıyor musunuz, Charles de Gaulle adı size bir şey hatırlatıyor mu, diye sormuşlardı çocuklara.

Veledin biri, hepsini birbirine karıştırmış, "Jeanne d'Arc'ın babası Pasteur'dür, Charles de Gaulle Fransa kralıdır, hapistir, Jeanne d'Arc da onu kurtarmaya çalışmıştır" şeklinde cevap vermişti!

Harita çizdirmişlerdi çocuklara, dünya haritası. isviçre'yi alıp Pasifik Okyanusu'na yerleştirdiler!

Bir başka piçiko, sinemanın 14. yüzyılda icat edildiğini söyledi.

Başka biri, Voltaire'in hayatta olduğunu sanırmış!

Picasso'nun ölüm tarihini de 19. yüzyılda vermişler!

Gözünüzü seveyim, canım bize ne bütün bunlardan, demeyiniz... benim oğlum 3 yaşında, bundan 5 sene sonra bana kalkıp da "Namık Kemal, Kanuni Sultan Süleyman devrinde yaşamış büyük bir komutandır, Fuzuli de Atatürk'ün yakın çevresinde bulunmuş önemli bir devlet adamıdır" dese iki tokat aşk ederim suratına!

siz olsanız kan beyninize sıçramaz mı? alıp elinize kızılcık sopasını bacaksızı eşek sudan gelinceye kadar bir güzel ıslatmaya mı kalkışmaz mısınız? Yoksa, daha uygun ve doğru bir yol tutup, o kızılcık sopasıyla çocuğun öğretmeninin mi hatırını sormaya koşarsınız?

Yoksa, yoksa, "çok akıllı, çok zeki, cin gibi kerata, ama çalışmıyor ki amcası, tembel işte, aklı fikri topta" deyip geçer misiniz? Ha?

Hadi o, çocuk diyelim...

iptidai bir tv kanalına çıkıp konuşan, önemlice bir üniversitemizin Siyasal Bilimler Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak görev yapmış herifçioğlu, elinde bir sınav kağıdı sallamıştı ağzında salyalar saçarak...

Son sınıf sınavı, herif o sınavı da geçince üniversiteyi bitirecek de siyasal bilimci olacak, Allah bilir birkaç ay sonra da "hariciyeye" girecek, bizi, ülkemizi, devleti yurt dışında temsil edecek...

Soru; ikinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin dış politikasını özetleyiniz...

Cevap, tek cümle, Aynen şöyle; ikinci Dünya Savaşı'nda Türkiye, Atatürk'ün önderliğinde zaferden zafere koşmuştur!

Evet, aynen bu. Şimdi bu eşek oğlu eşek, Allah bilir, artık Londra'da mı, Paris'te mi, Washington'da mı, Moskova'da mı ne cehennemdeyse, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ediyordur...

Ya donald trump da, siz önce kendi gözünüzdeki çapağı çıkarın bizim gözümüzdeki çöpe sataşmadan, derse, ne cevap vereceğiz?

Gene de, çok da fazla üzülmeyelim, boşu boşuna aşağılık duygularına kaptırmayalım kendimizi, eloğlu da bizden hiç aşağı kalmıyor benzer konularda, Fransızı da Amerikalısı da.

ha bir de aklıma aziz nesin'in "türklerin yüzde altmışı aptaldır" demesi geldi... keşke aziz sözüne devam edip diğer milletlerinde ne kadar aptal olduğunun istatistiğini bizimle paylaşsaydı.

belki o zaman daha az tepki görürdü.
amerika okur yazarlık oranı en düşük ülkelerden biridir. coğrafya, vs genel kültür bilgilerinin yerlerde olduğunu bilmeyen yoktur. bilinen amerika çok az bir kısım insan ve bölgeden oluşuyor.
Pkk ve PYD ye alenen yardım Edip sonra bize Türkiye nin yanındayız demeleri. Karşısında galiba ırak olduğunu sanıyorlar.