bugün

sayın başbakanın her türlü suçlama karşısında kendisini savunma cümlesidir.

bize diktatör diyorlarmış, diktatör adam 17 bin kilometre bölünmüş yol yapar mı?
yolsuzluk yapmışız diyorlar, yolsuzluk yapan 17 bin kilometre bölünmüş yol yapar mı?
gibi.

bir de imf'ye borçların kapanması mevzusu var.
imf'ye borçları kapattık ama özel sektörün yüzlerce milyar dolar borcu var. cumhuriyet tarihinin en yükseği. dolarda 80 kuruş artış olunca 20 milyar dolar zarar ediyoruz ülke olarak.
"özel sektörün borcuymuş, bize ne homuğa goyim" diyenlere de iğneden ipliğe her şeyi ithal ettiğimizi hatırlatırım. tabii ki umurumuzda olacak özel sektör.

çıkıp erkek gibi suçunu kabul edip, yargıya karışmayıp duruşunu korusan herkes sana destek olurdu.
ama sen hala halkı aptal yerine koyup yaptığın yollardan bahsediyorsun.
hayır o 17 bin km yolu da benim vergimle değil de kendi cebinden yaptın sanki.
yolu bile bölmüşler ya la diye düşündürtür.
yanında bir de bölünmüş bir ülke yapmıştır.
yol 17 bin km, yolsuzluk paha biçilemezdir.
ulan cebinden yaptı sanki.
Ne kadar yol, o kadar yolsuzluk mantığıyla, sırf üzerinden para hüpletebilmek amacı ile sözde hizmet adına yol yaptığını beyan eden haramzade sözüdür. He ayrıca vergilerimizle yapılan bu yolları da ilk fırsatta maliyetinin yüzde 30 una gavurlara satıp peşkeş çekeceklerdir ve bazı otobanları satmışlardır. E tabi cahil koyunlar idrak edemez bu çakallıkları.