bugün

orada çalışan ve bizi kıskanan bir kasiyerin, 10 günlük parası ile alacağı arabadır.

havaalanı ile dünyayı kudurtan ülkemizde ise, aynı arabayı ortalama 540 günde alabiliyor, kasiyer hüseyin.

eved. kudur alamanya. kudurrrr.
Türkiye de 600 bin lira fiyat ile satılan araçlar Almanya da orta direk sınıfın rahatlıkla alabileceği araçlar.

Aynı zamanda vergiler bir araba parası değil. Devlet milleti iyi soyuyor ülkemizde.
2012 volkswagen polo 1.2 trendline bizde 90.000 lira civarı.
bulgaristan'da 4000 euro civarı.
2013 Seat Ibiza 1.2 modeli bulgaristan'da 4800 euro, türkiye'de 100.000 lira.

bir bulgar levası 1.95 euro.
kasiyerlik yapsanız alacağınız para en az 700-800 leva civarı. ortalama 400 euro.

türkiye'de yaşayan bulgaristan'da yaşayan gibi bir alım gücüne kavuşması için ülkemizde kasiyerlik yapan biri 12.000 lira maaş alması lazım.
aslına bakarsanız satınalma gücü açısından 12.000lira aylık alan kasiyer bulgaristan'da yaşayan insanın satınalma seviyesine erişemez.
neden mi?
bulgar kasiyer akşam eve giderken yerli ve milli 1 litrelik rakısını (balkan bölgesi rakıları) 8 levaya alıyor.
türk kasiyer litrelik rakıyı kaça alıp evine gidiyor?

üstelik araba bakımı, vergisi vb masrafları da düşünürsek bulgarlar bile bizi gısganabiliyo olabülür.
Hainlik yapmayın.
2023 yılında yerli otomobilimiz piyasaya çıktığında biz de daha ucuza otomobil sahibi olacağız.
Tabi önce hane halkı gelir durumunuzun %1500 yükselmesi gerek.
yapmayın, açmayın şöyle başlıklar zaten üzülüyoruz yeterince. ama çekip de gidemiyoruz memleketimizden. ne yapalım. bir gün.
yanlış ülkede yaşadığımızı gösteren bir diğer acı gerçektir. insan üzülüyor be.
bu ülkede araba alan kişilerin çoğu özellikle ikinci el araba alan elemanlar alıp satayım keriz silkeleyim mantığında kar amaçlı olarak almakta, adam ikinci el ticareti yapıyor bu böyle devam ederse ikinci el arabalar alındığı yılın sıfır fiyatına bile satılabiliyor çok örneğini gördüm, herkes birini tutup sikme telaşında bu ülkede, devlet denilen yapı bunlara müdahale etmediği sürece sıfırı 165k olan aracın 2 yaşında ki ikinci elini 160k'ya görmek mümkün, vergi olayına carta curta girmiyorum bile.
ben irlandada kaç para diye baktım, burada o model arabayı satmıyorlar, en eskisi 2004 o da 900 euro. he ben o arabayı üste para verseler almam o başka.

https://www.carsireland.i...D6000%26yn%3D2008%26g%3D0

40-45 bine 2008 audi a5 var.
sahibinden'de ki "yabancıdan yabancıya" şeklinde başlıklara sahip araba ilanlarının fiyatlarına bakınca dahi ucuzluk göze çarpıyor iken, yurtdışındaki ucuzluğunu tahmin edebiliyorum.
3 bin 500 lira.
türkiye'de kaç bin bilmiyorum. önemli olan corsa'nın fiyatı değil, 1 avro'nun fiyatı.
Ekonomimizin can çekiştiği gerçeğini gosteren durum.
Kardeşim biz serbest piyasa ekonomisini beceremiyoruz. Beceremeyiz de zaten çünkü insanlarımızın çoğu kendini akıllı sanan paragöz şark kurnazı.
turkiye'yi almanya, abd, ingiltere veya diger avrupa ulkeleri ile kiyaslayanlari goruyorum surekli. bu ozellikle birim para hesabi uzerinden yapiliyor. aradaki fiyat farkliliklari ve turkiye'de alim gucunun ne kadar dusuk oldugu bu tip birim para veya bir isci 1 saat calisarak neler alabiliyor gibi hesaplamalar ile bariz bir sekilde oraya cikiyor. ıyi de bu hep boyleydi zaten.

arkadasim oncelikle sunu belirtmekte fayda var turkiye malesef bu kiyasladigin ulkelerin kategorisinde degil hicbir zaman da olmadi. ıktisadi olarak turkiye arjantin ve brezilya gibi gelismekte olan bir ulke kiyasladiginiz ulkeler ise gelismis ulkeler. yani her sene uefa'da oynayan zaman zaman finale kadar yukselen kendi liginde basarili bir takimi surekli sampiyonlar liginde oynayan barca, madrid, psg gibi takimlarla kiyaslamak ne kadar mantikli ve gercekci?

bir baska konu ise sadece fiyatlar, alim gucu ve buyume uzerinden ekonomiye bakis acisi dogru bir yaklasim degildir. kalkinma dedigimiz sey daha farklidir.

gelismislik endeksinde hesaplamalar yapilirken kisi basi dusen hastane yatak sayisi, okuma yazma oranlari, kisi basina dusen doktor sayisi, kiz cocuklarda okullulasma oranlari gibi bircok metrik dikkate alinir. bu metrikler dikkate alindiginda turkiye almanya, ingiltere, abd, japonya, kanada hatta issizligin inanilmaz arttigi italya ve ispanya gibi ulkelerin yanindan bile gecemez. bu ulkeyi asagilamak falan degildir. olan bir durumun fotografini cekmektir.

mesela soyle bir soru soralim

erzurum mu yoksa canakkale mi ekonomik olarak daha iyi bir duzeydedir?

gsyh'leri (gayri safi yurtici hasila) birbirine yakin olduklari icin erzurum ve canakkale ekonomik olarak ayni duzeydedir diyebiliriz. peki soruyu degistirelim ve soyle soralim;

gelismislik endeksi baz alinirsa erzurum mu yoksa canakkale mi daha gelismistir (kalkinmistir)?

gelismislik endeksi isin icine girince isler degisir. mesela okuma yazma orani canakkale'de atiyorum %97 iken erzurum'da %85 tir. kiz cocuklarinin okullulasma orani canakkale'de daha yuksektir. gelismislik endeksinde hesaplamalara dahil edilen diger pek cok metrigi kiyasladiginizda canakkale, erzuruma gore daha gelismis bir ildir sonucunu elde edersiniz.

romantiklige gerek yok almanya ve abd gibi ulkelerden ekonomik olarak cok cok gerideyiz. allahtan ordumuz guclu, kalabalik bir nufusumuz var ve tarihten gelen bir imparatorluk gelenegimiz var da ekonomik olarak zorlansak ta ozellikle dis politikada zaman zaman aktif roller ustlenebiliyoruz.

turkiye ekonomisi ozellikle 2014 yilina kadar gercekten fena degildi. o tarihten itibaren surekli geriye dogru hizli bir gidis var.

babacan ve mehmet simsek ekonomi alaninda uzman isimlerdi. ekonominin kurallarini biliyorlardi. piyasanin da guven duydugu adamlardi bunlar. yillarca hukumete uyarilarini yaptilar. ozellikle yatirimlarin insaat ekonomisine yapilmasinin uzun vadede ulkeyi cokuse goturecegini belirttiler sonuc adamlari gorevden aldi herseyi bilen reis.

turkiye orta gelir tuzaginda debelenen bir ulke. ekonominin su anda bu kadar kotu olmasinin sebebi akp'nin yonetimi fakat turkiye'nin kronik sorunlari da var. orta gelir tuzagindan cikmak kolay bir is degil fakat imalata dayali uretim ile, montaj ekonomisi ile, insaat ekonomisi ile de cikilamayacagi asikar.

hukumet ve muhalefetin derhal 5 yillik bir kalkinma plani hazirlamasi gerekiyor. hukumet bunu muhalefet ile konusunda uzman kisiler, ekonomistler hatta yabanci ekonomistler de dahil olmak uzere bilim kuruluna benzer bir kurul kurarak yapmalidir.
Dürüst olmak gerekirse bu satınalma paritesi açısından bakıp Türkiye'de yaşayan insanlara zerre kadar üzülmüyorum.
intihar eden işsiz, geçim derdi çeken, iş bulamayan, diploması duvarı süsleyip ne iş olsa yaparım abi diyen insanlar da umurunda değil.

Bu yazılanlar paylaşımlar hükümeti sistemi idarecileri yasa koyucuları eleştirmek için de yazmıyorum.

Çıkın sokağa bakın.
insanlara sorun.
ideoloji parti kimlik din rejim ekseninde tercihlerinde öncelik olmuş.
Telefon alırken, ayağına ayakkabı alırken, evine beyaz eşya alırken, elektronik bir alet alırken bunu yapan Kürt mü demiyor.
Türk mü demiyor.
Sağ sol akp CHP HDP MHP ateist müslüman Hıristiyan Yahudi milliyetçi komünist LGBT mi demiyor (diyen süper zekalılar bile var) ama yaşam kalitesini geleceğini gelirini eğitimini hayatının kalitesini belirleyen herşeyini emanet ettiği insanı seçerken tam tersini diyor.

Konuyu daha da açık anlatmak gerekirse; Afrika savanalarında thomson ceylanını avlayan çitayı görüp üzülecek "bu çitalar da çok kötü" diyecek kadar aptal değilim.

Yaşamın dengesini kuran doğa (veya yaratıcı) olduğu gibi bir toplumun devletin yaşami ortaya çıkaran belirleyen toplumunun bireylerinin sosyal mutabakatı olan devlettir, idarecilerdir.

Nasıl ki değişen iklim, yaşanan doğa felaketleri için dünyayı ve yaşamı belirleyen yaratıcı veya doğayı suçlama yapmak aptallık ise, toplumun yaşam satınalma kalitesi için de iktidar sistem suçlanamaz. iktidar toplumun beklentisini isteğini harekete geçirir.
Zaten insanların istediğini vermeyen bir yapı da iktidar olamaz, eleştiri yaptığın sistemi hayata geçiremez.

40-45 yaşında yetersiz ve sağlıksız beslenmenin nedeni ile ağzında diş kalmayan, biyolojik yaşı 60-70 yaş civarında olan "cebimde param yok ama oyum falanca partiye" diyen, siyasi görüşü ne olursa veya olmasa bile ideoloji din kimlik vb nedenlerle konuşan toplumda insanlara üzülmek, iktidarı eleştirmeye aklım ve vicdanım izin vermiyor.

Bu Gaddarlık mı?

Hayır, şimdi ki insanlığın varolması için oluşmuş olan yaşam ve yaşam kaynakları en son 66 milyon 38 bin yıl önce (11 bin yıllık hata payı da unutulmasın) dünyaya çarpan meteor (ya da Nuh tufanı olarak kutsal kitaplarda eski yazıtlarda geçen buzul çağı sonrası erime olan felaketler ama dinazorları yok eden meteor ile kıyaslanamaz) sayesinde oluştu.
isteyenler meteorun çarpması sonucunda yok olan dinazorlar ve bu canlıları besleyen devasa ormanlar ya da dünyada 6 defa gerçekleşen büyük yok oluşlar için yas tutup helva yapıp anma programı ayinler düzenleyerek üzülebilir.
ya siktirin gidin orda yaşayın o zaman. bizi kederimizle başbaşa bırakın aq.