inananlarin kendilerine karsi yoneltilen "ispat" talebine karsi "sen de o zaman allah'in yoklugunu ispat et" seklinde akilli rolu yapan koylu kurnazlaridir. birisi cikip da, "ben de senin arkana yaslanmis bir sey olduguna inaniyorum hadi olmadigini ispat et" dese bogurmek zorunda kalacaklardir.

hadise defalarca aciklanmistir, var olmayan bir seyin var olmayisi ispatlanamaz. yine de "ben ne bileyim allah'in olmadigini, hani ispati" diye cok israr eden sahislarin elleri bos gonderilemez. ancak bir sartla: bu sahislar "ispat" diye neyi beklediklerini aciklamak zorundadir. yani kriterleri nedir? yani neyi gorurlerse ya da gormezlerse, ne tamamlanir ya da eksik kalirsa, hangi soru hangi kistasa gore aciklanir ya da aciklanamazsa bir sey "ispatlanmis" olur, once bunun recetesi istenmelidir. ben sabahtan aksama, aylarca yillarca bir cok konu ustune bir cok ornek uretebilirim ve karsimdaki kurnaz gecinen tirt bana papagan gibi "ispat degil, ispat degil" diye tekrarlayabilir. cunku kendi aklinin kilidinden anahtarindan kendisi de habersizdir.

kafasinin nasil calistigini, bir seyi dusunurken hangi prensipler ve ikna olma mekanizmasi ile sonuca ulasabilecegini bilmez. o'nun ispat ispat diye bagirdigi seyin ne oldugu muphemdir. herhalde bir isik huzmesi belirsin, kendisine aksi yonde bir ayet insin falan diye bekliyor sanirsiniz. yanilirsiniz: cunku ispat'in neye benzedigini bilmedigi icin soylenen her sey o'na dolap dumen sahtekarlik ve kurmaca gibi gelecektir.

aslinda bu ispat'in ne oldugunu anlatamamasinin en buyuk nedeni bunlardan hic birisi degildir. igrenc ve samimiyetsiz kurnazlik tam da burada kendisini gosterir: cunku eger herhangi birseyi bile "ispat budur" diye ortaya koysa bu sefer kendisi icin de bir olcme bicme cetveli olusturmus olur. kendi inancini da bu teraziye koymak zorunda kalir. beklenecegi uzere sittinsene bunu yapmayacaktir, surekli kendi golgesine saklanmaya devam edecektir. cok sikisirsa utanmazca "allah her seyi yaratti, ispat budur; baska bir guc varsa o da herseyi yaratsin" diyerek inandigi cocuk masalinin gozunun onunde canlandirilmasini talep eder. "sen bu bilgiyi nereden aldin, senin allah'in her gun evren mi yaratiyor da boyle bir sey talep ediyorsun?" dedigin zaman "kafirler, zindiklar, ateistler" diye baslayan sarkiyi yuksek sesle bagira cagira soylerler ki dusunceleri akillarina hucum etmesin.

ispat isteyen once ispat dan ne anladigini ortaya koyacak arkadaslar. oyle yagma yok: bir seyin kirilmaz oldugu iddia edilirse o seyi alir elinde var olan butun kirma yontemlerine tabi tutarsin, denersin, eger bukersin. eger kirilmiyorsa "bu sartlar dahilinde bu sey kirilmaz" diye ispatini edinirsin, sonra bu ispat ile o kirilmayan nesneyi, maddeyi, -her ne ise artik- belli bir guvenle kullanirsin, ispatini tatbik edersin. yepyeni sartlar olusup o sey kirilirsa, o zaman basta koydugun "bu sartlarda" taniminin disina cikilmistir, yeni bir tanim yapmak zorundasin demektir. "su veya bu kritere gore" ispat yontemleri degisir. yercekimi gozle gorulmez, elle tutulmaz, ancak etki alani ile her defasinda fiziksel olarak ispat edilebilir. radyo dalgalari herhangi bir kutleye sahip degildir, gorulmez, koklanmaz bile; ancak bir radyo yapar var olduklarini cart diye ispatlarsin. her tur varligin var/yok oldugunun ispati icin bir kriter vardir.

peki bu elemanlar butun insanligin bilgi sinirlarinin da otesinde olan bir algi ve olcme yetisine mi sahiptirler ki evrende hic bir karsiligi olmayan bir gucun varligindan bahsediyorlar ve olmadiginin ispatini da tanimlayamadiklari bir ispat yontemi ile talep edebiliyorlar? bu ne bicim bir kustahliktir?
(bkz: objektif yaklaşım)
(bkz: yokluk ispat edilemez varlık ispat edilebilir)
allah'ın yokluğunu ispatlayamayınca kriter isteyen öküzlerden daha akıllı tilkilerdir. kriter isteyenlere "aha işte bak adam sana bütün dünyayı evreni kriter gösteriyor" dersin o zamanda kalıplaşmış cümleler kurduğunu söyler inananlara tilki diyen öküzler.
allah'ın yokluğuna inandırma ihtimali micron kadar küçük, inandırabilirse kendini tanrı ilan etme ihtimali yüksek kişi.