bugün

6-7 yaşlarımdayken ulaştığım şereftir. kendisi gültepelidir.
o zamanlar babamın dükkanı vardı çeliktepe de birden bire bir adam geldi takım elbiseli herkes saygı duruşuna geçmişti babama sordum baba bu kim diye babamda sus koş git kahveden çay getir dedi koştum çayı alıp geldim adama inanılmaz bir sempati duymuştum düşünsenize herkes saygı duruşunda çıt çıkmıyor herkes ağzınızdan çıkacak bir kelimeye bakıyor vay anasını sonra oturduk reis kafamı okşadı bu çocuk ileride bozkurt olacak ha dedi sonra çayını içtikten sonra gitti. hayran hayran arkasından bakmaktan başka bir şey yapamadım ve babama da çok büyük bir kıyağı olmuş reisin büyüyünce öğrendim.

akpkk iktidar olmasıyla hapise girdi annesi öldüğünde gültepeye gelmişti karşılamaya giderek vefa borcumu ödediğimi düşünüyorum.
var ol reis iyiki varsın....
kültüre, sanata, bilime değer verilmeyen ülkelerde şereften, önemli insandan anlaşılan şeye bir örnek. yalnız ve güzel ülkemin bir gün daha güzel bir düzeye sahip olmasını temenni ettirir.
Karısını öldürten adam değil mi o herif... Baba hapiste anne mezarda... Ufak bir de çocukları vardı üstelik.Şimdi o çocuk da aynı pisliğin içinde boğuldu gitti. En son tehditler savurarak hapse giriyordu.
Babamın zaamanında aynı kahvede takılmasından mütevellit yaşadığı hadiyesidir.
Abdullah Öcalan ile çay içmekten farkı olmayan durumdur.Eroin müptelası mafya babalarını yalamaya devam.
silah kaçakçısı, katil ve uyuşturucu tüccarı ile çay içme serefi duymuş yazar.
Şeref değildir tam tersidir. Pis milliyetçi insanların şeref sandığı şeydir. Prim yapmaya çalışanların salak yazılarıdır sadece.
yakında eline silah alıp bir aydınımızı öldürebilme potansiyelini ruhuna işlemiş mal hissiyatı. elinde satırla gezide dolanan ak beyinden ne farkın var ? katil biri ile oturmanın şeref olduğunu sanıyor. elinde silah değil kalem olan insanlarla oturmak şereftir. senin hayat paradoksunu sikim evladım.
(bkz: bi demli çay da bana ve canım)
(bkz: bi demli çay da bana ve canım)
"o şeref sana aittir" diyeceğim şereftir.