bugün

akp'nin dekokrasi zihniyetiyle önümüzdeki yıllarda olabileceklerdir.
konuyla ilgi bazı öngörüler;
- akp kafasına göre ileride hukuk diye birşey kalmayacak, çoğunluk (yani akp lordları) ne isterse o olacak.
- dolayısıyla hakim, savcı, avukat gibi idari personele ihtiyaç olmayacak ve adliye binaları kuran kurslarına tahsis edilecek (halkımız ööle istiyo denilecek..)
- türkiye'de yaşayan herkes kargaşa çıkmasın diye dini inancını veya inançsızlığını gösteren semboller takmak zorunda bırakılacak. halkımız kimin kim olduğunu bilmek istiyor, toplumumuz bu belirsizlikten rahatsız oluyor, ayrıca burası özgür bir demokraaasi herkes kim olduğunu açıkça beyan edebilmeli canııııım!! denilecek.
- bu tür sembolleri takmayan ve kendini saklamaya çalışan dinsiz ajanlardan halkımızın çoğunluğu rahatsız olacak ve yine halkımızın çoğunluğunun isteği üzerine bunlar hizaya getirilecek.. (demokraaasi var, halkımız ööle istiyo..)
-halkımızın ahlakını korumak amacıyla her işyerinde de aynı semboller olcak ki halkımız özgür iradesiyle alışveriş özgürlüğünü kullansın canııım!!

not: bu yazılanları şaka olarak algılayanlar varsa, çok değil 5-6 sene sonra yüzleşmek için ben yine burada olacağım.

edit: hala uyuyanlar, türkiye'nin son 7 yıldaki değişimini ve 1936-1939 arası hitler almanya'sını iyice bir incelesinler. bu da yetmezse, 1979 iran devrimine en çok destek veren zümrenin iran'daki sosyalistler ve komünistler olduğunu ve devrimden sonra ilk onların kökünün kazındığını da unutmasınlar. tarih, masal değildir; ders almasını bilene.. *
Chp nin azınlık mantığılıyla devleti yönetme arzusunun değişik bir versiyonudur.
Bizim istemediğimiz hiçbir şey bu ülkede olamaz diyen zihniyete mustehak.

dinsizin hakkından imansız gelir dedirten durum.
Dershaneleri , yurtları yani çoğu eğitim yerlerini ele geçirmiş , Din eğitimi adı altında, kanun dışı başka şeyler de veren örgüt tarzı düşüncedir. O ortamda bulunan artık bir birey değildir. kendi düşünceleri yoktur. başkaları tarafından hazır olan bi düşünce EĞiTiM yerlerinde çocuklarımıza verilmektedir. Bu yüzden AKP'nin oynları giderek fazlalaşmaktadır.
yüzde 47 oy almak,geri kalan yüzde 53'lük kısmı ezmek, hatta ezmekten beter hale getirmek anlamına gelmez. bu demokrasi değil faşizmdir.
(bkz: müneccim)
Herkesin ağzındaki 40 milyon akp'li lafı, ne istersek yaparız mantığı. Bu 40 milyonu bi inceleyelim işten çıkarılma tehtidi ile akp'ye oy verenler, bir küçük altına oyunu satanlar, 2 torba kömüre oyunu satanlar, hiç bir baltaya sap olamamış oğlu, kızı, eşi, dostu işe girsin diye oy atanlar. Bu insanları zaten insan diye saymıyoruz geriye toplasan kaç kişi kalır bilmiyor. Ha birde ölülerin ve hiç yaşamayanların oy attığını düşünürsek bu 40 milyon iner 1-2 milyona. He dersen ki kardeşim ben akp'yi sevdiğim için oy attım buna ne söylenir bilinmez o bende kalsın. ülkenin 80 milyon olduğunu farzedersek her 2 kişiden biri akp'ye oy atmış, nerde bu insanlar? kime sorsan atmamış. Akp'ye oy vermek gibi bir hata yapsan da en azından bunu çıkıp söyleyecek kadar delikanlı ol. çoğunluk derseniz zaten yukarıda belirttiğim insanlar benim ülkemin çoğunluğunu oluşturamaz. Türk insanı bu kadar aptal değil.
ülkeyi götüreceği yerin benzeri tarihte de görülmüştür.

şimdiden sloganlarını buldum bile.

(bkz: heil tayyip)
her yere yazmaktan beni yoran kelimeleri tekrar yazmama neden olan başlık.

temel hak ve hürriyetleri anayasaya yazmadığınız sürece başa geçen hükümet her türlü zorbalığı yapar. ister azınlık olsun ister çoğunluk.
başörtünün hala bir sembol olarak düşünülmesi mantıksızlığıdır.
başörtü bir simge degil dini bir görevdir.takarsın takmazsın senin bileceğin iş. başında ak parti var diye başörtü takan herkesi sembol olarak taktığını düsünmek,onlara öcü muamelesi yapıp universitelere sokmamak ne mantıgıdır dedirten bir başlıktır.ayrıca başörtü takanlar kimin gelecegidir.uzaydan mı inmiştir?

ayriyeteeen bu korkuylada yasanmaz.because ;
(bkz: korkunun ecele faydası yoktur)
bizim oralarda çoğunluk %50 nin fazlasına diyorlardı ama ...
oyda kullanmamış olan genç nesil anti akp olarak büyüdüğü göz önüne alırsak neyin çoğunluğu.
2 senede düşen oy alttan gelen neslin ne kadar akp * yanlısı olmadığın resmidir.
(bkz: kime neyi anlatıyoruz)
daha dün habertürk'te çok güzel bir tartışma programı vardı. yiğit bulut şunları söyledi: 'hükümet medyaya baskı yapıyor diyen açıkça söylesin şurada baskı yaptı, şunu yaptı diye. ben hükümete ve başbakana en sert eleştirileri yöneltiyorum yıllardır, bana hiç baskı gelmedi. ama bir kere ertuğrul özkök'ü eleştirdim, günlerce yazılarımı yayınlamadılar.'

bir heyecanla yazılmış yazıdır. her çocuk gibi fantastik hayaller kuran birinin elinden çıkmıştır.

ayrıca demokrasi çoğunluk rejimi olmadığı gibi çoğunluğa rağmen bir rejim de değildir. akp'nin baskısı ise bir şehir efsanesidir. çocuklara ilaç içirmek için uydurulmuş masaldır. inananlar büyüyene kadar da uydurulacaktır.

hep söylüyorum, akp'nin eleştirilecek o kadar gerçekçi, o kadar yanlış, kokuşmuş yanları var ki... yine bizimkiler dönüp dolanıp saçma sapan şeylere sarılıyor. bir tek başımıza nostrodamus kesilmediğiniz kalmıştı, çok şükür bunu da gördük. bunca zırvanın üstüne bir de büyük laf etmiş tripleriniz yok mu. hayranım....

yazık arkadaşım yazık. bu kadar mı habersizsiniz ülkenizden, dünyadan! akp şte böyle cılız eleştiriler yüzünden hala burada. o kadar çok saçmalıyorsunuz ki, halk o kadar duyarsızlaştı ki sayenizde, birisi çıkıp gerçek bir şeyler söylese insanlar takmıyor.

aferin, devam.