bir referandum realitesi. makarna, zeytinyağı, sabun, köfte ekmek gibi şeyleri türbanlılara dağıtarak oy devşiriyorlar. zarar ederek yaptırdıkları köprülerde kasaba politikacısı gibi ellerinde kuranla propaganda yapıyorlar. işadamlarına bol keseden teşvik dağıtıyorlar. ama hayır için üç kişi sokağa çıksa rejimin polisi saldırıyor. beleş makarna yiyip ahaber izleyen çomarlar da ağızlarından lokma saçarak akabe diye bağırıyor. işte türk demokrasisini getirdikleri nokta.
bahsedilen durum seçim yardımı değil, devletin kaynaklarını daha seçim dönemi bile gelmemişken seferber etmek ama herkes istediği yerinden anlıyor.

seçim dönemi gelmeden devlet olanaklarını kullanarak propoganda yapma fiili içerisinde iki ayrı suç var.