bugün

yaman törüner in yazısında görebileceğimiz başarılardır (!). hiç yorumsuz direk yayınlıyorum zira yoruma hacet yok..

"büyük başarı kazanıldı!

dış politikada büyük başarı kazanıldı:

-artık, avrupa birliği'nde istenmediğimiz açıkça belli oldu. fransa ve avusturya eliyle almanya, açıkça bizi istemiyor. bunlar istese, diğerleri sırada. bırakın istemeyi, uyum süreci bile işletilemiyor.

-artık, ırak'ta "sıcak takip" olanağımız kalmadı. amerika'ya boyun eğildi. kabul etmesek de, kürt devleti kuruldu. kürt devletinin baskısı, bize geri adım attırdı. burada da her şeyi kaybettik. bunun karşılığında, pkk'nın ileri gelenlerinden bazıları bize verilecek. ama, pkk bitmeyecek. üstelik, pkk'nın elinde abd tankları bile var.

-kıbrıs'ta denktaş'tan kurtuldular. bir zamanlar hiç kabul edemeyeceğimizi açıkladığımız birleşmiş milletler'in aracılığını şimdi koşa koşa kabul ediyoruz.
ekonomide büyük başarı kazanıldı:

-borsanın yüzde 71'i, devlet tahvillerinin yüzde 38'i yabancılara ait. üstelik, fiyat kontrolü de onların elinde. sonuç olarak, artık döviz fiyatlarını bağımsız dediğimiz merkez bankamız belirleyemiyor.

-merkez bankamızda 70 milyar dolar, bankalarda ayrıca 50 milyar dolar dövizimiz var. ama, bunlar bizim ihtiyaçlarımız için değil, yabancıların ihtiyaçları için tutuluyor.

-artık, bankalarımızın resmi olarak yüzde 22'si yabancıların elinde. ama, gayri resmi olarak bankaların yaklaşık yüzde 45'i yabancılar tarafından kontrol ediliyor.

-özelleştirmelerden büyük para kazanıldı. ama, paralar faize gitti. faize karşı olduğunu söyleyen hükümet, en büyük rantiye dostu çıktı.

ihracat arttı ama...

-düşük döviz kuru, yüksek faiz, bol özelleştirme geliri, yıllık 20 milyar dolara yaklaşan yabancı yatırım sayesinde enflasyonu yüzde 10'un altına düşürdük. bu düzenin devamı ettirilmesi ise, tamamen yabancıların elinde. yani, enflasyon hem kalıcı olarak düşürülemedi hem de bu konudaki karar yabancılara bırakıldı.

-artık, üretim yapılamıyor. enerji ve iş gücü fiyatlarımız yüksek. değerli türk lirası sayesinde, ithal edip tüketmek, üretmekten daha ucuz. bu nedenle, her tarafımızı alışveriş merkezleri sardı. buralarda, neredeyse tamamen yabancı mallar satılıyor. ihracat arttı ama ithal mala süsleme yapılıp satma anlamında.

iç işlerde büyük başarı kazanıldı:

-türk vatandaşları, "siz", "biz" diye ayrıldı. "kapalılar", "açıklar"dan nefret ediyor. artık, herkes birbirine düşman gözüyle bakıyor. bazıları, namaz kılıp, oruç tutmayana iş bile vermiyor.

-cumhurbaşkanı, generallerle; başbakan rektörlerle, savcılarla kavgalı. bu coğrafyadaki tek koruyucumuz olan asker, iyice sindirilmiş ve yıpratılmış durumda. ülke bölünmekle karşı karşıya. üstelik, bölününce paylaşım kolay olsun diye, belediyeler kullanılarak mali bakımdan da özerk bölgeler yaratılıyor.
şimdi de anayasa değiştiriliyor. artık, yüzde 51 ne derse o olacak. artık, kim daha hızlı çoğalıyorsa, türkiye'nin idaresi onda kalacak. artık, para ve yardım ile kimler kandırılabiliyorsa, türkiye'yi onlar yönetecek. artık, yüzde 51'i alan, 5 yıl için "kral" olacak. aslında, bizi, "kral"ı yönetenler yönetecek. bize de sayın başbakan'ın dediği gibi gitmek kalacak
ceplerini doldurmayı başarmışlardır.
nasıl çaktırmadan hırsızlık yapılır ve millet nasıl uyutulur onu öğretmişlerdir.
başta bütün dünyanın saydığı tayyip erdoğan!
duble yol/otobanla ördük anayurdu dört baştan.
yandaşa kazandırılmış başarılar.
şunlardır efendim;
--alıntı--
1. Başbakan Erdoğan bir Amerikan gazetesine yazdığı makalede Iraka savaşmaya giden ABDli askerlere dua etti:
Irakta savaşan ABDli kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.
We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.
By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal
March 31st, 2003

2. Dışişleri Bakanı Gül Dünya barışı için, barışı korumak için, son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir.dedi. (http://www.milliyet.com/2.../05/16/siyaset/siy03.html)

3. Yirmibeş islam ülkesinin sınırlarını değiştirip hepsini Irak gibi yapma projesi olan ABD kaynaklı BOPla ilgili Sayın Gülün görüşü: Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiyenin dış politika ilkelerine uygun. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız islam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek. (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=181295)
Not: Vatandaşlarımızın % 72si BOPu tehlikeli görüyor.(25.07.2004 Yeni Şafak)

4. Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın diyor ki:
Ben Avrupaya gittiğimde kiliseye çok giderim, büyük zevk duyuyorum.
(II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:375)

5. Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı yapılan Sayın Mehmet Aydın, islam dinini Müslüman olmayanlara tebliğ etmeye en DiNSiZCE hakarettir dedi:
Bazı müslüman kardeşlerimiz diyor ki yahu bir fırsat düştü, müslümanlığı anlatalım hıristiyanlara; Allah belki hidayetini gösterir. (Diyalog çalışmalarında) işin ucunda bilmem adam kazanmak, üye kazanmak varsa, açıkçası bu bir din mensubuna yapılacak en DiNSiZCE bir hakarettir. (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri cilt:2 sayfa:322)

6. ABD Savunma Bakan yardımcısı Paul Wolfowitz: Biz Iraka müdahale konusunda tereddüt ediyorduk, Tayyip Erdoğan bize cesaret vermiştir. (Irak işgalinden üç ay önceki Türkiye ziyareti esnasında yaptığı açıklamadan.)

7. Erdoğan, AJC örgütünden bugüne kadar cesaret ödülü alan 10 kişi içinde Yahudi olmayan tek kişi.
Tayyip Erdoğana cesaret ödülü veren American Jewish Congress (AJC) adlı kuruluş, WJCye bağlı.
Theodore Herzl tarafından Dünya Musevilerini bir ulusal yurda kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan World Jewish Congress (WJC) israil devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatıdır.
Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında israilli veya Musevi olmayan tek kişi Tayyip Erdoğan. Listede israilin önemli bütün başbakanları var. Türkiye başbakanına bu ödülün verilmesi de, verildiği mekân da anlamlı: HSBC bankasının New York merkezi (http://www.yenisafak.com....004/SUBAT/05/tkivanc.html)

8. Bush, Erdoğana Sen ne harika bir adamsın dedi. (You are a great man) Kasım 2004

9. Çeçenler Rusların dilinde terörist. Erdoğan 3 Kasım seçimi sonrası AKP genel başkanı olarak 170 kişilik heyetle ziyaret ettiği Rusyada teröre karşı işbirliğinden söz etti.

10. Erdoğan genel başkan sıfatıyla gittiği Çinde de şöyle dedi:
Tek Çin anlayışını destekliyoruz. Çinin toprak bütünlüğü konusunda Türkiyenin herhangi bir tereddüdü yok, saygısı vardır. Terörün dini, milleti, ırkı olamaz.
(Çin, işgal ettiği Doğu Türkistanı kendi toprağı sayıyor. Özgürlük mücadelesi veren 30 milyon Uygur Türkü kardeşimize de terörist diyor. Tayyip Beyin sözü bu manada nasıl değerlendirilecek?)
(Tayyip Erdoğan, diline pelesenk olduğu üzere, Pekinde de Han, Mançur, Moğol, Doğu Türkistanlı, Tibetlisi ile Çin bir büyük mozaiktir. Bu da büyük zenginliktir demeliydi (!) alıntı)

11. Yurtdışı turları ve ilginç temasların ardından Erdoğan, milletvekili oldu. Aradan dört buçuk yıl geçmesine rağmen AKP Acil Eylem Planını bile tatbik edemedi.

12. Kuzey Irakta askerlerimizin başına çuval geçirildi. Buna ciddi hiçbir tepki gösterilemedi.

13.Üstelik ağır ve ciddi çuval olayı sonrası ABDye nota verecek misiniz? sorusuna başbakan şöyle veciz(!) bir cevap verdi: Bu müzik notası değil. Öyle aklınıza her estiğinde verilmez. Ağırlığı ve ciddiyeti vardır. (http://www.hurriyet.com.t...le.asp?sid=1&aid=2257)

14. Erdoğandan enteresan bir açıklama: Amerikanın düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi; Diyarbakır işte bu proje içinde bir yıldız, bir merkez olabilir. Bunu başarmamız lazım.
(15 Şubat 2004, Kanal D, Teke Tek Programı) 18.02.2004. Hürriyet Gazetesi, sayfa: 20.

15. Sözde Ermeni Soykırımı meselesinde Dışişleri bakanlığı, yetersiz kaldı. Üstelik Sözde Ermeni soykırım yasasını kabul eden ülkelere yenileri eklendi: isviçre (2003), Slovakya (2004), Hollanda (2004), Polonya (2005), Litvanya (2005), Arjantin (2006)

16. 1 Mart Tezkeresi reddedilmesine rağmen, bir genelgeyle, ABDnin savaş araç-gereçleri Türkiye üzerinden nakledildi.

17. israilin talebiyle ve onun güvenliği için, kamuoyuna rağmen Lübnana asker gönderildi.

18. Başbakan Erdoğan, ispanya Başbakanıyla beraber Medeniyetlerarası ittifak(!?) eşbaşkanı oldu.
(Medeniyetler arası ittifak, Dinlerarası diyaloğun diğer bir ismidir.Gösterilen tepkiden dolayı, medeniyetler arası ittifak ifadesi kullanılıyor.)

19. Başbakan Erdoğan, BOPun da (Büyük Ortadoğu Projesi) eşbaşkanı oldu. ikinci başkan, Bush.

20. Erdoğan, Gül ve bakanların baskısına rağmen 1 Mart tezkeresine hayır diyen milletvekilleri, 22 Temmuz seçiminde aday gösterilmediler.

21. Tezkereye evet denmesini isteyen Erdoğan Her zaman hayırda hayır yoktur. Rahat olun, gelişmeler kontrolümüzde dedi.

22. Erdoğan, tezkere geçse de geçmese de ABDnin harekatta kararlı olduğunu belirterek, Türkiyenin 2003 yılı içinde 73 milyar dolar borç ödemesi olduğunu söyledi ve tezkerenin çıkmaması halinde Türkiyenin ekonomik olarak çok sıkıntıya gireceğini ifade etti.
(Hatta Erdoğanın Tezkereye hayır diyen, bana hayır demiş olur Tezkere geçmezse memur maaşlarını ödeyemeyiz dediği ifade edildi.)

23. Devlet Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, tezkerenin yararlarını sıraladı: ABD ile her platformda stratejik ortaklığımız artarak gelişir.
(Iraka ve Iraklılara yapılanlar da mı?)

24. AKP önderleri tezkerenin geçmemesi durumunda olacakları da hatırlattılar:
Tezkereyi reddetmemiz Müslüman ülkelerden destek bulsa da dünyada etkili bir güce sahip olan Yahudi lobisinin desteğini kaybederiz.

25. Irak savaşında ABDye verilen destek, KREDi pazarlığına dönüştü.
Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında Başbakanlıka giden Dışişleri Müsteşarı, ABD Büyükelçisi Pearsonın getirdiği ABD önerilerini hükümetin onayına sundu. (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=66614)
Türkiyenin asgari 6 milyar dolar hibe, 20 milyar doları bulan kredi ve ticaret desteğini içeren seçenek üzerinde durduğu, bu seçeneğin hibe bölümünü artırmak üzere pazarlık ettiği öğrenildi.
92 milyar dolarlık bir kayıp faturası gündeme getiren Ankara, 2003te 25, sonraki dört yılda 15-17 milyar dolar desteğe ihtiyaç duyulabileceğini belirtti. ABD, Türk ekonomisini ayakta tutma güvencesi verdi.

26. CIAnin işkence uçakları hava sahamızı ve hava limanlarımızı kullandı. (http://www.aksiyon.com.tr)

27. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül açıkladı: Irak savaşında ABD , incirliki kullandı ve buradan 4 bin 990 sorti gerçekleştirdi. (Vecdi Gönülün Los Angeles World Affairs Council adlı kuruluşun düzenlediği konferansta yaptığı Avrasyada değişen güvenlik ortamı ve Türkiyenin stratejik önemi konulu konuşmasından.) AA

28. Erdoğan ve Gül, 29 Ekim 2004 tarihinde AB Anayasasını imzaladılar. Nerede? Bütün Türkler yok edilmeden Hristiyan dünyası rahat etmeyecek. diyen Papa Cixtusun (1585-1590) heykeli altında, manevi huzurunda

29. AB müzakere haberi, Kızılayda gündüz gözüne havai fişeklerle kutlandı.

30. Erdoğan Küresel sorunlarla mücadelede dünyanın ABDye ihtiyacı olduğunu; Türkiye ile ABDnin temel hedeflerinin örtüştüğünü söyledi. (http://www.yenisafak.com..../2005/HAZIRAN/11/p01.html)

31. AKP milletvekili Ömer Çelik, kadınları tecavüze uğrayan ve ülkesi işgal edilmiş Iraklı direnişçilere:
Katiller sürüsü! dedi. (21.08.2004 Vakit)

32. Erdoğanın danışmanı Cüneyd Zapsu, Amerikalılara Tayip Erdoğan hakkında, Bu adamı kullanın! dedi.
işte American Enterprise Institute adlı düşünce kuruluşundaki konuşmanın teyp kaydı:
This man is an honest man. And he has his own beliefs and he is true to his beliefs. Please try to Id say exploit(sömürmek,istismar etmek, kendi çıkarına kullanmak) is a bad word, but kullanmak or use (Zapsu burada Türkçe kullanmak sözcüğünü telaffuz ediyor ve ingilizce nasıl denir anlamında dinleyicilere bakıyor ve bir Türk dinleyicinin hatırlatması üzerine sözlerine devam ediyor) take advantage of this man. Because this person has so much credibility, because of his own beliefs in the Muslim world and he believes in the Western style democracy. I think instead of pushing him down, putting him to the drain, use Here and in Europe you should take advantage of that. This is my offer (http://www.milliyet.com.t...4/12/siyaset/axsiy02.html)

33. En büyük ortaklarından biri Yunan Kilisesi olan National Bank af Greece(NBG), ülkemizden banka satın aldı. ( Fakat aynı Yunanistan, Ziraat Bankasının Atinada şube açmasına izin veriyor mu?)

34. Başbakan Erdoğan; etnik, coğrafi ve dini temele dayalı ekonomik birliktelikleri, küreselleşme sürecinin reddettiği bir durum olduğu için, doğru bulmadığını söyledi.Etnik denilen: Orta Asya Türk Devletleri. Coğrafi denilen: Komşularımız. Dini denilen: islam Ülkeleri (AB ile ABD bize yeter denilmek mi isteniyor?)

35. 4928 No.lu ve 15.07.2003 tarihli Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda cami kelimesi ibadethane olarak değiştirilerek apartman kiliselerinin önündeki yasal engel kaldırıldı.
(25173 sayılı Resmi Gazete Yayın tarihi:19 Temmuz 2003 Cumartesi)

36. Van Akdamar Kilisesinin onarımını Başbakan gizlice denetledi. ( Peki ama niçin gizli?..)
Erdoğan, Hakkariden Vana gelirken beklenmedik bir şekilde Van Gölü üzerindeki Akdamar Adasına indi. Görevli bekçinin dışında hiçbir yetkilinin bulunmadığı adaya konan helikopterden inen Erdoğan ve beraberindeki bakanlar, Ermeni Kilisesindeki restorasyon çalışmalarını inceledi. Hakkariden havalanan diğer 2 helikopter, Van Ferit Melen Havaalanına inerken protokol üyeleri bir süre Erdoğanın içinde bulunduğu diğer helikopteri bekledi.
(Yetkililer, Başbakanın Akdamar Adası ziyaretiyle ilgili ısrarlı soruları cevapsız bıraktı.) 21.11.2005
Bu denetlemeden 16 ay sonra (Kuran Kursu yıkımından 5 gün önce), onarılan kilisenin açılışı gerçekleştirildi.
3 yıl süren bu kilise tamiratının yaklaşık 3milyon YTLye (3 trilyon lira) mal olduğu belirtildi.

37. Kuran Kursu Yıkımı ülke tarihinde bir ilk oldu.
Tarih: 3 Nisan 2007 ( Mevlid kandilinden 3 gün, Akdamar Kilisesi açılışından 5 gün sonra)
Yer: Kasımpaşa ( Sayın Erdoğanın mahallesi)
Yüzlerce polisin hazır bulunduğu yıkımda cemaate biber gazı sıkıldı.
Yıkımı Beyoğlu Belediyesi ve istanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri yaptı.
Büyük Piyale Kuran Kursu, yürütmeyi durdurma kararına rağmen yıkıldı.
(30 günlük yürütmeyi durdurma kararı: istanbul 5. idare Mahkemesi. Esas No: 2007/647)
Tüm ısrarlara rağmen yıkım için okullar kapanana kadar (2 ay) beklenmedi.

38. Kuran Kursu Yıkımına şöyle gelindi:
Piyalepaşa Câminin etrafının açılması için Anıtlar Kurulunun kararıyla kursun kaldırılacağı bildirildi.
Dernek mensupları, aylar süren koşturmacayla ilgililerle görüştüler. Bu kursta 1959dan beri binlerce talebeye hizmet verildiğini, yıkımın yanlış olacağını, kendilerine proje ve imkân verilirse, kursu, câminin mîmârî yapısına uygun hale getireceklerini söyledilerse de kabul ettiremediler.

39. Yıkımla ilgili tavırlar gittikçe sertleşti. Önce çözümden bahseden Bakan Mehmet Ali Şahin sonra tavrını değiştirdi. Zira parmaklar yukarıları işaret ediyordu. Şöyle ki:
Dernek mensupları, vakıfların kendisine bağlı olduğu Bakan Mehmet Ali Şahinle görüştüler. Bakan Bey, derhal istanbul Vakıflar Bölge Müdürüyle görüştü. Görüşme bittikten sonra da dernek mensuplarına, Kuran kursunun yıkımının yanlış olacağını söyledi ve Rahat olun deyip uğurladı.
Ancak Bakan Bey, daha sonra istanbula bir geldiğinde, Kuran kursu binasının câmiyi kapattığını söylüyordu.

40. Kuran Kursunu yıkanlar, kursun kaçak olduğunu söyleyerek kamuoyunu yanılttılar. Derneğe başka bir yer gösterdik kabul etmediler yalanını söylediler. işte o yerler (!):
Sinan Paşa Câmiinin avlusundaki tamamlanmamış bina.
(Hem burası hakkında da yıkım kararı vardı; hem de yıkımdan sonra burayı da vermeyeceklerini söylüyorlardı)
Kulaksızdaki Okçular Tekkesi ile Okçular Tekkesinin yanındaki top sahası.
(Bu iki yer daha önce Beyoğlu Belediyesine verilmişti. Belediye Buraya çivi bile çaktırmam diyordu.)
Sütlücedeki Elif Tekkesi (Büyükşehir Belediyesi burayı da kesinlikle vermeyeceğini söylüyordu.)

41. Kuran Kursunu yıkanlar KUL HAKKINA ne kadar dikkat ettiklerini göstermiş oldular.
Çünkü Kuran kursunun bulunduğu vakıf arsası, dini ilimlerin okutulması için vakfedilmişti.
Vakfın dini hükmü şudur : Bir yer, ne şartla vakfedildiyse kıyamete kadar o iş için kullanılır.Vakfedenin istediği şart, Allahın emri gibidir Bu vebalin altından kim kalkabilir?
Yıkılan Kuran kursunun ne için yapıldığı hakkında tarihi kayıt: Piyale Mehmed Paşa; cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, türbe, çarşı, hamam ve sebilden kurulu bir külliye yaptırmıştır. (Beyoğlu Belediyesi Web Sitesinden)

42. içişleri Bakanlığının emri ile, Papa Jean Paulün ölümü dolayısıyla tüm yurtta bayraklar yarıya indirildi. içişleri Bakanlığı, 8.4.2005 Cuma günü tüm resmi dairlerde gündoğumundan-günbatımına bayrakların yarıya indirilmesini istedi.
Emir örneği için: (http://www.istanbul.gov.tr/images/docs/emir.doc)
Papa için Rusyada bile bayraklar yarıya inmedi (!?) (Ortodokslar ya, o yüzden indirmemişlerdir)
Diyanet işleri Başkanımız vefat etse hangi ülke bayrağını yarıya indirir?
Türkiyede Diyanet işleri Başkanı vefat etse AKP bayrakları yarıya indirtir mi?
Laik bir ülkede müslümanlar aleyhine Papa için bu ayırım niçin yapılır?
Milli sembolümüz olan bayrağımızın yalnızca bir dinin ruhani lideri için yarıya indirilmesi, o dini kayırma anlamı taşımıyor mu?

43. Yeni Papa 16. Benedictin sevgili Peygamberimizi eleştiren sözlerine ciddi bir karşılık verilmedi.
Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır sözünün alıntı olduğunu söyleyen papaya, hiçbir yetkilimiz SAYIN PAPA, ÖYLEYSE PEYGAMBERiMiZLE iLGiLi SiZiN GÖRÜŞÜNÜZ NEDiR? diyemedi.

44. Önce Papayla görüşmeyeceğini söyleyen Başbakanımız, aksine Papayı uçağın merdivenlerinde karşıladı.

45. Erdoğan, Yahudi karşıtlığı utanç verici bir akıl hastalığının tezahürüdür, katliamla sonuçlanan bir sapkınlıktır dedi. (http://www.yenisafak.com..../2005/HAZIRAN/11/p01.html)
Sorulmaz mı: islam karşıtı papayı düşmanca konuşmasının ardından uçak merdiveninde karşılamak nedir?

46. Orman Bakanı Osman Pepenin danışmanı Tacettin Ural, yazmış olduğu kitaba Papa Bir Puttur ismini verdiği için bizzat Bakan tarafından istifa ettirildi.

47. AKP iktidarı, Danimarkada yayınlanan ÇiRKEF KARiKATÜRLERE gereken tepkiyi gösteremedi.

48. Eyüp Belediyesinin Pierre Loti Kahvesinin bulunduğu tepeye Eyüp Sultan Tepesi adı verilmesi teklifi, Büyükşehir Belediye Meclisi ve Kadir Topbaş tarafından reddedildi. (14.02.2007 Zaman)

49. Kapalıçarşıda, Başkan Topbaşın misafiri yabancı belediye başkanlarına ilahi eşliğinde içki ikram edildi.
istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ev sahipliğini yaptığı 4. Dünya Belediye Başkanları Zirvesinde toplantıya iştirak eden belediye başkanlarına 14.04.2007de Kapalı Çarşıda yemek verdi.
Birlikte Yaşamak Konseri adı altında Demedim mi demedim mi? Gönül sana söylemedim mi? Allahu Allah ve Aşkın Ateşinde Yanalım Dost Dost isimli ilahiler söylenirken içkiler de su gibi aktı.
islam ülkelerinden gelen Suudi Arabistanın Uhud Belediye Başkanı, iranın Tebriz Belediye Başkanı, Sudan, Nijerya, Endonezya gibi ülkelerden gelen belediye başkanları yemeklerini tamamlamadan Kapalı Çarşıdan ayrıldı.

50. Erdoğan 2002 seçimi öncesi Ofta şöyle dedi: Türkiyede 30a yakın etnik grup ve 4 hak dine mensup herkesi kucaklıyoruz. (http://www.yenisafak.com/...iv/2002/temmuz/12/p3.html)
Erdoğan birden fazla hak din ifadesini 3. Din Şûrâsında da tekrarladı: Bütün gerçek din ve inançlar, insanlığı hayra, iyiliğe, güzelliğe çağırmıştır. (21/9/2007 Vakit)
(Halbuki Kurana göre tek hak din islamdır. Bütün peygamberler islam peygamberidir.)
Kuranda Hz. ibrahim için Allahı bir tanıyan dosdoğru bir MÜSLÜMANDI deniyor. (Âli imran, 67)
Yine Şûrâ Suresi 13. ayette ibrahim, Musa ve isa peygamberlere gönderilenle peygamberimize gönderilen dinin aynı olduğu ifade edilmektedir. Birden fazla hak din olduğu söylense de: Allah katında din islamdır (Âli imran, 19)

51. Antalyada Dinler Bahçesi açıldı. (Aralık 2004)

52. Şanlıurfaya da Dinler Parkı açmaya kalktılar. Urfalıların Dinler Parkına tepki göstermesi üzerine proje Halepli Bahçe adıyla değiştirildi.

53. Müslümanları belirli mahfillere şikayet eden Tayyar Altıkulaçı milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu başkanı yaptılar. (Altıkulaçın şikayetlerinin yer aldığı belge: Kenan Evren ve Konsey üyelerine sunulan Diyanet işleri Başkanlığı Brifingi 1981, sayfa:77-80.)

54. islami cemaatlerden kopan ve onlarla mücadeleye girişen bazı kişiler seçimlerde liste başı yapıldı. Hemde seçmen desteği olmamasına rağmen ve kitleleri küstürmek pahasına.
Bunlardan bazıları, aday adayı dahi olmadıkları şehirlere kontenjandan yerleştirildi.
Bu adayları istemeyenler; telefon, faks, mektup yoluyla tepkilerini AKP genel merkezine iletti; ama nâfile

55. Camilerden elektrik ve su parası alınmaya başlandı. ( Oysa kiliseler bu parayı ödemiyor. )
ilginç olan, önceki hükümetlerin çekindiği bu uygulamaya AKPnin 2005 yılında başlaması.
Derneği olan camiler, şu anda faturalarını ödemeye çalışıyor. Peki kiliseler ibadethane değil mi, niçin ödemez?

56. Yüzlerce talebe yurduna mülkiyetine bakılmasızın el koymak için yasa teklif edildi. Vakıf, dernek, hatta şahsa ait binaları işgal anlamına gelen korkunç maddeyi, tepkiler üzerine tasarıdan çıkarmak zorunda kaldılar.
( Tasarı yasalaşsaydı bu YURTLARI boşaltmayan kişi ve dernekler, mülki idare tarafından 3 ay içinde tahliye edilecekti.) (http://www.basbakanlik.go...untasarilari/101-1262.doc) Diyanet işleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Madde 35
Bu yasa teklifini cumhurbaşkanlığı ile ilgili MAĞDURiYET EDEBiYATIna sebep olan süreçte verdiler.
(Birileri (!) AKP ile uğraşırken, Bildiri mağduru(!) AKPnin vazifesi dindar kesimle uğraşmak mı olmalıydı?)

57. AKP, gömleğini çıkardığı Milli Görüşü de terör listesine almıştı. ( Tabii ki yanlışlıkla!)
4 Nisan 2003 Cuma günü hükümet, Türkiye-Almanya Arasında Terörizm, Örgütlü Suçlar ve Büyük Önemi Haiz Suçlarla Mücadelede işbirliği Anlaşmasını onaylanmak üzere Meclise sevk etti.
11 maddelik bu anlaşmada Milli Görüş Teşkilatı terörist örgütler arasında sayılıyordu.
Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) içişleri Bakanı Dr. Otto Schilynin 3-4 Mart 2003 tarihindeki Ankara ziyaretinde bu anlaşma karşılıklı imzalanmıştı. (Bir bakanımız, anlaşmayı okumadan imzaladığını söyledi.)Eh, gözden kaçmış

58. Genelkurmay başkanı Özkök islam devleti de, islam ülkesi de değiliz dedi.
Başbakan yorumladı: Kendi düşüncelerini söylemiş. (Ama başbakanımız kendi görüşünü açıklayamadı.)
(Harp Akademileri Komutanlığı Yıllık Değerlendirme Konuşması, 20 Nisan 2005, Hilmi Özkök)

59. Erdoğan, yeni AKP genel merkezindeki motiflerin Yahudi sembollerine benzediğini kabul etti:
Ankara Selçuklu medeniyetinin yansımaları olduğu bir ilimiz. Ayrıca Osmanlıdan da mimari uslüba bağlı kaldık, bunun yanında cumhuriyet çizgilerini katarak bu hale getirdik. Selçuklu yıldızları, Yahudi yıldızlarını da çok andırıyor.
(http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=248953)

60. AKPli Belediye Başkanı Kadir Topbaş: Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik. dedi. (29 Şubat 2004 Pazar Postası)

61. Erdoğan, Rotaryen toplantısına katılan ilk başbakan oldu.
Ali Babacan da masonik bir kuruluş olan Bilderberg toplantısına katıldı.
Vakit Gazetesi, 17.05.2003 (Yorum yok; çünkü orada neler konuştuğunu bilmiyoruz)

62. AKP, sulandırılmış islam projesiyle geldi iddiasını haklı gösteren bir olay:
Başbakanın başdanışmanı Cüneyt Zapsunun eşi, kadın-erkek aynı safta namaz kıldı.
Beyza Zapsu Cumayı ben kıldırayım. Türkiyede bir ilk olsun. dedi.

63. Türkiyede ilk defa Siyonizm konferansı yapıldı. Theodor Herzl, Milli Kütüphanede anıldı. (7.12.04 Vakit)

64. AKPli belediye başkanı Kadir Topbaş, Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locasının toplantısına katıldı. (14.12.2004 Vakit)

65. Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locasının üstadı Asım Akin 22Temmuzda AKPyi destekleme emrini masonlara tebliğ etti. Bu, uluslararası bir talepti. işte masonların gerekçeleri:
Şayet AKPnin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir. (http://www.acikistihbarat...m/Haberler.asp?haber=6721)

66. AKPli Bülent Arınç, Rotaryanlara Siz veren elsiniz, öpülecek elsiniz dedi. Rotary rozeti takan Arınç, plaketini 2430. bölge Guvernörünün elinden aldı. (18.05.2003 Vakit)

67. Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, 22 Temmuz seçimlerinde AKPyi destekleyeceklerini açıkladı. (http://www.yenisafak.com..../Ak/Partiyi/destekleyecek)

68. AKPli Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan Kültürleri Buluşturan Kent 22 adlı kitapta, alkollü içki teşvik ediliyor. (18.02.2004 Vakit)

69. Umuma açık içkili yerlerin okullara uzaklığı 200 metreden 100 metreye indirildi. Turizmi teşvik kapsamında olan yerlerde ise mesafe şartı aranmayacak. (4.4.2004 Türkiye)

70. AKPden bir ilk: Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivaline onay verildi. (27.09.2004 Vakit)
Outistanbul 1. Uluslararası istanbul Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali

71. Aile Sağlığı adı altında bazı okullarda eşcinsellik dersi verildi. Tepki gelince uygulama durduruldu. (16.03.2007 Zaman)

72. Türkiyenin ilk eşcinsel oteli açıldı. (31.05.2007 Posta)

73. AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi yayınlandı. Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/4716801_p.asp)
Domuz ve yaban domuzu kasaplık hayvanlar arasına alındı.

74. AKPnin meclisten geçirdiği TCKnın 230. maddesi: Aralarında evlenme olmaksızın dini nikah yapanlar, 6 aya kadar hapisle cezalandırılırlar. (2004)
Peki ya nikahsız yaşayanlar? Cezası yok, çünkü: Zina suç olmaktan çıkarıldı. (2004)
Iğdır valisi açıkladı: Fuhşun suç sayılmaması ve yaygınlığı yüzünden namuslu kadınlarımız neredeyse sokağa çıkamaz hale geldi. (23.11.2005 Vakit)

75. Başbakan Çocuğum işsiz diyen vatandaşı Senin çocuğun da işsiz kalsın! Otur, otur! Bana kişisel sorunlarını getirme diye azarladı. (AKP Keçiören ilçe Kongresi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=182616
LanSusHadi ananı al git buradan! diyen başbakanın arkadaşları da benzer üslupla konuştular:
Tarım Bakanı, çiftçilere hitaben: Gözünüzü toprak doyursun.dedi.
Maliye Bakanı: Babalar gibi satarım.dedi.
AKP Urfa Milletvekili, sel mağduru vatandaşı şöyle azarladı: Fazla konuşma!

76. Zaman zaman Savcılar ne güne duruyor? diye yakınan AKP yönetimi, Şemdinli davası savcısını harcadı. (Adalet Bakanı tarafından HSYKya sevk edilen savcı Sarıkaya, meslekten ihraç edildi.)

77. Erdoğanın talimatıyla 2006 yılında yargıç ve savcılara %50ye varan oranlarda zam yapıldı. (Asgari ücretliler AKP çekindiği kurumlara mı zam yapıyor? diye sormaya başladı.)
Daha yakınlarda AKPye gereken teşekkürü(!) yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcuyu arayan Bülent Arınç zam müjdesini şöyle vermişti: Tasarı hazırlandı. Komisyonlardan hızlı şekilde geçirilip, en kısa sürede Genel Kuruldan geçirilecek. (http://www.hurriyet.com.t...495113.asp?m=1&gid=69)

78. Başbakan Erdoğan, iHL ve meslek liseleri hakkında Biz hükümet olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz dedi.
Birlik Vakfınca istanbul Grand Cevahir Otelinde düzenlenen Meseleler ve Çareler konulu sempozyum. (http://arsiv.sabah.com.tr/2004/07/04/siy105.html)

79. Din Kültürü kitaplarına Hz.Musanın, Hz. isanın ve Sevgili Peygamberimizin resimleri kondu. (2004)

80. Din Kültürü kitaplarında mezhep sayısı 4ten 5e çıkarıldı.
(Bakınız: Orta Öğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı 11. Sınıf, MEB Yayınları, istanbul-2006, sayfa 65, islam Düşüncesinde Ameli-Fıkhi Yorumlar)

81. Din Kültürü kitaplarına göre, mezheplere gerek yok.
(2005ten beri okutulan 8. sınıf Din Kültürü Kitapları, Dinde Anlayış Farklılıkları/Mezhepler bölümü.)
Bazı kitaplarda bu görüş yumuşakça (!) ifade edilse de ilköğretim öğrencisinin kafasını karıştırmaya yetiyor.

82. Okullara gönderilen genelge ile Kuran-ı Kerimde geçen bazı kelimelerin kullanılması yasaklandı: cemaat, cihad, fetva, halife, hicret, imam, imamet, kafir, medrese, mücahid, mümin, münafık, şehadet, şehit, şeriat, şirk, tağut, tebliğ, tekke, tevhid Başbakanlık, içişleri Bakanlığını sözkonusu genelgeyi göndermekle görevlendirdi. (http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/13/gnd106.html)

83. Sekizinci sınıf Din Kültürü kitabının namaz tarifinde, bayanlar için başı yarı açık resim kullanıldı.
Aynı kitabın 91. sayfasında cemaatler için : Bunlar tarikatlar gibi insanların din ve vicdan özgürlüğünü, ulusal birlik ve beraberliğini ortadan kaldıran gruplardır ifadesi kullanıldı.

84. Bazı köylerde ilköğretim 1. sınıf öğrencilerine dağıtılan okuma-yazma öğreniyorum kitaplarında 13 ve 15. sayfalarında haç işareti bulunan, 3 çocuğun kilisede aldığı eğitimi ve kilise dualarını gösteren fotoğraflar kullanıldı. (MEB-TTKBnin 12.07.2004 tarih / 115 sayılı onayını taşıyan AB destekli bu kitaplar, ücretsiz dağıtıldı.)

85. 2005te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitaplarında Kelime-i Tevhid, Lailâhe illallahtır deniyor. (Muhammedur-rasûlullah ifadesine yer verilmiyor.)
(AB projelerini ve ders kitaplarındaki değişimi düşündüğümüzde Muhammedur-rasûlullah bölümünün yazılmaması, her şeyi anlatıyor. Muhammedur-rasûlullah ifadesi; Hz. Muhammedin Allahın rasulü olduğunu söyleyen Müslümanları, Hz.isayı rab ve oğul kabul eden Hıristiyanlardan ayırır. Bunu kaldırmak hangi düşünceden ileri gelir?)

86. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahinin başörtüsü sorununa bakışı:
Başörtüsünü sorun sayanların sayısı yüzde bir buçuktur. Halk hangi konuların öncelikle çözülmesini istiyorsa biz hükümet olarak bu sorunlara odaklandık. Bizim gündemimizde halkın sadece yüzde 1,5′inin gündeminde olan bir konu öncelikli olarak yoktur. Olması siyaseten de yanlıştır. 24.05.2006 Milliyet (http://www.milliyet.com.t...24/resim/birincisayfa.jpg)

87. Erdoğan, başörtülüleri 3-5 ağaca benzetti: Yani burada bizim bireysel özgürlük anlayışlarımız eğer genel özgürlük anlayışının önüne çıkarsa herhalde yanlış yaparız diye düşünüyorum. Geneli kucaklamak durumundayız. Ormanı düşünelim, oradaki birkaç ağacı değil. Birkaç ağaç üzerinden hareket edersek yanlış yaparız. Nitekim Türkiyede yapılan kamuoyu araştırmalarının bu konudaki neticeleri çok açık net ortadadır. (http://www.akpgercegi.com/category/basortusu/)

88. Urfadan Ankaraya yürüyen başörtü mağdurları Meclise girerken terörist muâmelesi gördü. Üç kişilik heyet, polis tarafından ayrı bir odaya alınarak üzerlerindeki paradan çoraplarına kadar arandı. (6.1.05Vakit)

89. MEBe bağlı Yurt-Kurun başörtülü ve sakallı fotoğraf veren öğrencilere burs vermeyeceği açıklandı. (09.10.2006 Vakit)

90. AKPli Kuşadası Belediyesi, hediyelik eşya dükkânı açmak isteyen bayana, başörtülü fotoğrafla başvurduğu için ruhsat vermedi. (http://www.stargundem.com/news/11299.html)

91. Meclis kitabında dedesinin sarıklı fotoğrafını gören AKP milletvekili: Benim dedem sarık takmazdı; aydın bir insandı dedi. (01.05.2004 Vatan) (Sarığı karanlık sembolü görenler, başörtüsü için ne düşünür?)

92. Bülent Arınç: Başörtü meselesi bizim namus meselemizdir. Bu sorunu çözmek bizim namus borcumuzdur. demişti. (Kahramanmaraş mitingi 2002)
Arınç:Başörtüsü sorunu çözülecektir; ama demokrasi çerçevesinde ve zamanı geldiğinde.(28.12.04 Vakit)

93. Başbakana örtü mağdurlarından mektup: Sözünüzü tutun. (23 Nisan 2004 Vakit)
(Bu mektuba hâlâ cevap verilmedi.)

94. Öğrenci affı getirildi. Yani zamanında başını açmadığı için okullarını bitiremeyenlere bir fırsat (!) tanındı. Peki nasıl mezun olacaklardı. Erdoğan, sorunu çözdü: Peruk taksınlar girsinler. (http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=237241)

95. Abdullah Gül, YÖKün kurucu başkanı olan ve üniversitelerde başörtüsü yasağını başlatan ihsan Doğramacıya 2007 Meclis Onur Ödülü verilmesini teklif etti. (17.02.2007 Zaman)
Bülent Arınç da Doğramacıya telefon ederek ödülün kendisine verileceğini müjdeledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Gülün teklif ettiği ödül, daha sonra Gül tarafından takdim edildi. (http://www.sabah.com.tr/2...4F55BD39882429EF5F05.html)

96. Şubat 2003te Benim bu davayı geri çekmem bütün kadınlara hakaret olur diyen Hayrunnisa Gül, bir yıl sonra AiHMdeki başörtüsü şikayetini geri çekti. (3 Mart 2004 Vakit)

97. Abdullah Gül, Ahmet Vakur Gökdenizleri Denizcilik-Havacılık genel müdür yardımcılığından büyükelçilik statüsüne yükselterek Montreale daimi temsilci olarak atadı. (30.10.2006 Vakit) Adı pek çok skandala karışan bu kişiyi hatırlayalım: A.Vakur Gökdenizler, 1999da Merve Kavakçının ABD vatandaşı olduğunu Dallas Göçmen bürosundan öğrenerek yıldırım kriptoyla Ankaraya bildiren kişidir.

98. Başbakan Erdoğan: Başörtüsü konusunda hiçbir yerde, kimseye söz vermedim. Vaat etmediklerimizi, vaat edilmiş gibi gösteren, provake edenler var. dedi. (http://www.gazetevatan.co...id=50529&Categoryid=3)

99. Başörtüsü sorunuyla ilgili vaadi olmadığını açıklayan Başbakan, Fener Rum Patriğine söz verdi: Bütün sorunlarınızı çözeceğiz. (11.12.2004 Vakit)

100. Yüz maddeye sığmayan Adan Zye diğer gerçekler:
A. Yabancılara toprak satışına izin veren yasa çıkarıldı. (Dikkat: Ev, daire, bina değil; arazi satılıyor.)
B. Erdoğan, çocuk katiline Sayın dedi.
C. Dışişleri Bakanlığı, Ebu Garip cezaevinde işkence gören Türkler ve diğerleri için harekete geçmedi.
Ç. Şimon Peres AKP, Türk lokumu dedi. (http://webarsiv.hurriyet.....tr/2004/09/02/515570.asp) Demek onlara göre öyle.
D. Devlet bakanı Kürşat TÜZMEN bir defile sonrası F. LOPES isimli kadınla kadeh tokuşturup şarap içti (10.02.2077 Posta) Not: Bakan içki başında, başı örtülü öğrenciye öğretim yasak.
E. ATO raporuna göre son 4 yılda, yıllık ortalama 546.000 dosya, zaman aşımından düştü. (AKPnin Asının resmidir)
F. Yasaklar devam ediyor:a- Başörtüsü yasağı, b-12 yaşından küçüklere Kuran öğretme yasağı
G. AB hatırına Mardin-Midyat Bardakçı köyünün camisini kiliseye çevirmeye kalktılar.
Ğ. Kuzey Irak yönetimi AKPyi zor durumda bırakmamak için 22 Temmuz seçimine kadar sessiz durma kararı aldı.
(ilnur Çevik ve bölgede görev yapan gazeteciler bildirdi.)
H. AKP 22 Temmuz seçim beyannamesine Başörtüsü, YÖK ve terörle mücadeleyi almadı.
I. 273 üyeli israil Dostluk Grubunun 173ü AKP milletvekiliydi.
i. Bazı AKP milletvekilleri, yolsuzluklara tahammül edemediklerini söyleyerek partilerinden ayrıldı.
J. Kıbrıs için Çözümsüzlük çözüm değildir diyen başbakan, toplumsal mutabakat diye bir şey uydurup başörtüsünü
çözümsüz hale getirdi.
(Başbakanın bizim icadımız dediği Toplumsal mutabakat, cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılamadı.)
K. Misyonerliğe yasal izin verildi. (AKPnin gerekçesi Misyonerlik faaliyetlerini denetim altında tutmakmış)
L. Bazı müftülüklerde ilk defa orkestra eşliğinde Kutlu Doğum Konserleri(!) düzenlendi.
(Vatandaş sordu: Peygamberimiz bu toplantılara katılır mıydı?)
M. Ezan sesinin kısılması için genelge yayınlandı.
N. Uygun görülen yerlerde Cuma namazının son 6 rekatı kıldırılmıyor. Yer yer bu konuda kavgalar oldu.
O. Kuran öğrenimi yasağını TCKya koyarak; dedelerin, ninelerin torunlarına Kuran okutmasını yasak saydılar.
Ö. Bir yandan özelleştirme yapılırken bir yandan da belediye şirketleriyle yeni KiTler oluşturuldu!
P. Ülkemizdeki yabancı şirket sayısı 3e katlandı.
R. Borçlu vatandaşlarımızın sayısı 4,4 kat arttı.
S. Köylüler, çiftçiler, fındık üreticileri protesto mitingi yapacak derecede mağdur edildi.
Ş. Ülkemizin toplam borcu (iç-dış), dolar bazında 2 katına çıktı.
T. Bankacılık sektörünün % 51i yabancıların eline geçti.
U. Resmi açılışlar ve devlet törenleri, AKP seçim mitinglerine dönüştürüldü.
Ü. Kuraklık destek haberini, seçim meydanından Dışişleri Bakanı açıkladı.
V. Erdoğan, parti mitinglerine başbakanlık uçağı ile gittiği için tepki çekti.
Y. 5 senedir garibanların başörtüsü için toplumsal mutabakatı bekleyen iktidar mensupları, sıra kendi eşlerine (Cumhurbaşkanlığı seçimine) gelince bunun demokratik hak olduğunu hatırladılar.
Z. Babası dışişleri bakanı olmayan kızlar, mezuniyet törenlerine başörtüsü ile katılamadı
--alıntı--
bundan 1 sene öncesi ödediğim elektrik faturası 180 tl dir. bu 180 tl olan faturayı 400 tl'ye çıkarmaktır.

ve bu eleştiri körü körünedir. bu körü körüne eleştiriyi, saatimin değişmeyen kw'si ile 2009 yılı ocak, şubat ve nisan ayı faturalarını körü körüne diyenlerin gözüne sokabilirim.

hamdolsun(!).
-kendi Çocuklarını zengin etmek.
-Vatandaşının, emeklinin anasını sikmek.

bu 2 konuda başarıları paha biçilemez.
beyinsiz tayfanın yazdıklarını okuduktan sonra bu hükümetin bunlar için yaptıkları yapmaya çalıştıkları beyhude bence. bu mal takımına vericen küsküyü bunlar buna yalıktır. sonra da ülke hep geride kalıyor. bu ülke neden ilerlemiyor? ilerler mi lan mal? bi yaralı parmağa işe be! bende bu ülkenin bi ferdiyim de ve kanayan yaraya merhem olmaya çalış! fütursuzca tepedekini indirmeye çalışacağına bi faydan dokunsun sana uzatılan eli bi tut itme! ha itiyosan derdin amacın ülkenin huzuru refası falan değilde sadece mevcut durumu korumak vesayet altında yaşamaya devam etmek ise de bunu çık delikanlı gibi söyle de millet bilsin safını!
öyle hem demokrasi özgürlük diye çemkirecen hemde gel şu işi halledelim dendiğinde olmaz o benim ideolojime ayrıkı diyip karşı duracam.
ya bi siktir git çay koy derler adama.
daha güçlü türkiye, gelişmiş ekonomi, darbe yapmanın artık zor olduğu gerçeğinin birilerinin suratına yapıştırılması vs.
ak parti'mizin en büyük başarısı şüphesiz ki dünya çapında tanınan bir ülke yaratmak oldu. dış siyasette başı dik alnı ak bir ülke konumuna geldik. öte yandan suriye, ürdün, solomon adaları, libya, honduras gibi dünya'da söz sahibi olan stratejik ülkelerle vizelerimizi de kaldırdık. hamdolsun ki bunların hepsi ak parti iktidarı zamanında oldu. durmak yok, yola devam..
bu insanlardan ne zaman ve nasıl kurtulacağız acaba?
ülkedeki cahil insan sayısını, topladığı oylar ile açığa kavuşturması en büyük başarısıdır.
saymakla bitmeyecek başarılardır efendim, mesela dünyanın soykırım yaptığı için yargılamak için aradığı afrikalı lideri konuk etmek, nerede uygarlık düşmanı afrikalı varsa türkiyeye getirmek, nerede abuk subuk devlet var vizeyi kaldırdırmak, dış politakayı bağırıp çağırarak yürütmeye çalışmak ve türkiyeyi dünyaya rezil etmek.
kendi ülkesine -ya da türkiye ye diyelim bu daha doğru-, türkiye ye nükleer santral yaptırıp fahiş fiyattan oradan elektirk satın almak.

müthiş bir başarıdır, toprak ver para ver üstüne elektriği de karaborsadan al.
akp fanatiği yazarlar olmasına rağmen, bu başlığa girilen entry sayısı* 18'dir. bu bile akp'nin başarısız olduğunu göstermektedir.
(bkz: böyle birşey yok ama olabilirde)
(bkz: enflasyon)
daha da gelmem davos'a diyerek çocukça bi' başarı da kazanmıştır. sonra arınç'ı arayıp "büloo gördün olm ne koydum çocuu ama ekieki" diye anlatmıştır pek muhtemel.
Söylesin şimdi bana biri akp nin başarılarını
Her gün cami avlularına bırakılan çocuklar mıdır başarı
Masum insanları içeri tıkıp tutuklu yargılamak mıdır başarı
Çocukların açlıktan öldüğü bir ülkede sosyal devletten bahsetmek midir başarı
Yoksa başarı enflasyon tek haneli olmasına rağmen yaşamsal harcamaların çift haneli olması durumu mudur
Belki de asgari ücretin 700 lira açlık sınırının da 900 lira olması durumudur başarı
Belki de başarı insanların üzerine bomba yağdırmaktır
Belki de başarı sömürü inkar ve yok etmektedir
Belki de başarı hiç yoktur ama hiç...Buna rağmen insanlara başarılı olduğunu kanıtlamış olmak da büyük bir başarı değil mi?
Ya da birilerinin kral gibi birilerinin de köle gibi yaşamasıdır başarı
Ya da hakkında 13 tane fezleke olmasına rağmen insanlara masumluğunu anlatmış birinin yaptığı cambazlıklardır başarı
Belki de CEYLAN'ı UĞUR'u MURAT'ı ve daha nicelerini çocuk yaşta öldürmektir başarı
Belki de başarı kendisi için şapkadan tavşan çıkarma, başkası için tavşandan şapkayı çıkarma becerisidir
Belki de başarı sızılmadık yer bırakmamaktır
Belki de dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmaktır başarı
Ya da kadın öldürmektir mesela
Dünya kadın cinayetleri işleme yarışmasında birinciliğini zorlamakta bir başarı değil mi?
Belki de bir ülkenin ekonomide dünya birincisi olmasına rağmen milyonlarca işsiz barındırma kabiliyetidir başarı
Belki de başka ülkelerde insan haklarından bahsedip kendi ülkesinde insan hakkını ortadan kaldırmaktır başarı
Belki de tüm bu başarıları görememe başarısızlığıdır başarı öyle dğil mi?
görsel
Şuradaki linkten de görülebileceği gibi 2015 seçimlerinde yaptıkları her on vaatten sadece birini gerçekleştirebilmiştir. Atmak tutmak bedava.

http://www.dogrulukpayi.com/hukumetre
ırak'ın bölünmesi,
suriye'nin bölünmesi,
ışid canlı bombaları,
pkk'nın küllerinden yeniden doğması,
pkk terör ve yine canlı bombaları,
kişi başı borcu 10 kat arttırıp, torun torbayı da borçlandırması,
sağlam yalayanlara isviçre'de banka hesabı,
ayakkabı kutuları,
mit tırları,
abd'ye rıza sarraf gibi bir koz vermesi ilk akla gelenler.
ilk defa saman ithal eden ülke olması. gurur duyduk.
başkanlık sistemiyle taçlandıracağımız başarılardır .

zira cehape nin başarıları saymakla bitmez .

50 seneden beri başarıdan başarıya koşuyorlardı sonunda finişe kavuştular .

yarın madalyalarını milletten alacaklar .