bugün

(bkz: hamdolsun kurduk) * *
zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayanları korkutmayan imparatorluktur.
mecliste konuşan muhalefet partisi vekilini ittirme cesareti verir.
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!


Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927
15 yıldır hükmü süren imparatorluktur.
15 yıldır iktidarda olan AKP’nin yönetiminde bırakın Erdoğan’ın verdiği sözünü tutup yasakların ortadan kaldırılmasını, Türkiye 21 Temmuz 2016 tarihinden beri 2 yıla yakın bir süredir olağanüstü hâl rejimi ile yönetiliyor.

Ağzını açanın başına gelmedik kalmıyor.

Türkiye korku imparatorluğuna dönüşmüş durumda.

***

HESAP VERMEDiLER...

2002 öncesi hukuk işliyordu.

Yolsuzluk yapanlardan hesap soruluyordu.

Bakanlar başta olmak üzere, yolsuzluk yapanlar yargılanıyorlardı.

Gerekli cezaları alıyorlardı.

Yolsuzluğu ortadan kaldırma sözünü vererek iktidara gelen AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın (AKP) yönetiminde bırakın yolsuzluğun ortadan kaldırılmasını, yolsuzluk yapanlardan hesap sorulmasını, bakanlar başta olmak üzere yolsuzluk yapanlar korunup kollanıyorlar.

Örneğin 4 bakan siyasi nüfuzlarını kullanarak yolsuzluk yaptılar.

Yaptıkları yolsuzluk belgelendi.

Bu bakanlar görevlerinden istifa etmek zorunda kaldılar.

Fakat bu bakanlardan yaptıkları yolsuzlukların hesabı sorulmadı.

Aksine bakanlar korunup kollandılar.

Yargı önüne çıkmadılar. Hesap vermediler.

***

Özetle AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, halka verdiği sözlerini tutmadı. Halkı aldattı. Dün halkı aldatarak oyunu alıp iktidara gelen Erdoğan, bugünde halkı aldatmaya devam ediyor.
"şu son yıllarda gördüklerimiz, bizde bir şeyi kırdı: insanın güvenini.
o güven ki, insanlığın dilini konuştuk mu bir başkasından insanca karşılık göreceğimize inandırırdı bizi. oysa gözlerimizin önünde yalan söylediler, insanı küçülttüler, öldürdüler, sürdüler, işkencelere soktular. ve bir kez olsun bunu yapanlar, yaptıklarının kötü olduğuna inandırılamadı. çünkü kendilerine güveniyorlardı. çünkü bir ideolojinin adamı (rejimin adamı) başka hiçbir şeye inandırılamaz."

albert camus

korku çağı