bugün

aklı selim olan ve ülke futbolunu yakından takip eden uuserların da bana hak vereceğini düşündüğüm konudur. o kadar olur yani. neyse işin ibneliği bir yana bu konuya paralel olarak açılmış olan ak parti döneminde türk futbolunun gerilemesi başlığını da okudum ama tatmin olmadım. gelin şimdi şu istatistiklere bakalım bi:

akp ile karşılaştırılmak üzere akp'nin görev başına geldiği 3 kasım 2002 tarihinden önceki 5 yıllık dönemi ele alacağım. yani 1997 senesinin sonları ve 1998in başlarına denk gelen dönem. o arada artık ecevit-bahçeli-yılmaz koalisyonu mu vardı ne sikim vardı ilgilendirmiyor.

olaya başarılarla başlarsak, g.saray'ın 2000deki uef kupası, akabinde süper kupası, şampiyonlar ligi'nde çeyrek final ve 2inci tur başarıları... milli takımın euro 2000de çeyrek finalist, 2002 dünya kupasında ise yarı finalist olması...

ama benim için, en önemlisi sevgili kulak memelerini okşadığım uludağ sözlük sakinleri, ligimizden avrupa'nın önemli liglerine transfer olan topçulardır ve de iyi paraya satılmış yabancı yıldızlardır. girdi çıktı ilişkisi içerisinde basit bir ekonomi-muhasebe mantığı yavrularım. ay ben sizi yerim, gurban olduklarım.... tamam şımarmayın...

bakın:
hami mandıralı (98-schalke 04)
erol bulut (99-e.frankfurt)
tugay kerimoğlu (2000-g.rangers)
alpay özalan (2000-aston villa)
arif erdem (2000-r.sociedad)
tayfun korkut (2000-r.sociedad)
oktay derelioğlu (2000-las palmas)
orhan kaynak (2000-skoda iskeche)
hakan şükür (2000-inter)
okan buruk (2001-inter)
emre belözoğlu (2001-inter)
fatih akyel (2001-r.mallorca)
ümit davala (2001-milan)
erhan albayrak (2001-a.bielefeld)
nihat kahveci (2002-r.sociedad)
hakan ünsal (2002-blackburn rovers)
bülent akın (2002-bolton)

ve bu oyuncular kadar önemli kulüplere transfer olmasalar da tolunay kafkas, rahim zafer vs...
gördüğünüz gibi nicelik ve nitelik olarak çok kalifiyeli bir dönem. şimdi "sanki şimdilerde de olmuyor mu yurtdışına transferler?" diye soranlar olacaktır. oluyor elbette arda gidiyor a.madrid'e, mehmet topal gidiyor valencia'ya. daha birkaç isim daha var, ama düşünün bi, futbola daha az sermayenin yatırıldığı, lige daha az kaliteli ve tecrübeli dünya çapında yabancı oyuncuların geldiği bir dönemde bunlar olmuş. adam şimdi bir tarafında alex var simao var, q7 var, melo var, var oğlu var; o adamlardan hem rakip olarak hem takımdaş olarak birşeyler öğreneceği yerde saçmasapan işler yapıp henüz 25 yaşında orta sıralrdaki bir süper lig takımına yahut bank asya'ya devriliyor...

neyse ne, şimdi gelelim işin kaymaklı kısmına. yurtdışına byük meblağlar karşılığı satılan yabancı oyunculara... ki bu oyuncular, kariyerlerinin bunalımlı dönemlerinde türkiye'ye gelip biraz toparladıktan sonra iyi paralar karşılığında tekrar avrupa'ya giden bir anelka, meira, yahut carew gibi de değiller... onlar buraya yıldız olarak gelmediler, burada yıldız oldular...

bakalım:

- sebastian filipescu - 1999da 4 milyon dolar karşılığı real betis'e gitti.
- adrian ilie - 1998de 7 milyon dolar karşılığında valencia'ya gitti.
- jay jay okocha - 1998de 24 milyon dolara psg'ye gitti.
- elvir baliç- 1999da 26 milyon euroya r.madrid'e gitti.
- Geremi Njitap - 1999da 5 milyon dolara r.madrid'e gitti.

vs vs vs

işte gördünüz sevgili uuserlar... akp türk futbolunu ekonomiik anlamda da gayet çökertmiştir.