kesinlikle doğru olan önermedir.

ülkenin başına gelen hükümetlerin çoğunluğunun birbirinden beter olması gerçekliği içinde, bunların da onlardan hiçbir farkı yoktur. adamların yaptıklarına bakarak ilerde yapacaklarını tahmin bile etmek istemiyorum. bu konuda, örneğin bir tahminde bulunacak olursam;

- ermenistan sınırı ardına kadar açılabilir.
- kıbrıs tan feragat edilebilir.
- anayasa değiştirilip türk adı anayasadan silinebilir.
- eyalet sistemi getirilebilir.
- abd ye yeni üsler verilebilir.
- ab ye girme adı altında daha bir çok taviz verilebilir.
Türkiye'de her önüne gelenin politikadan kesinlik ibareleri içinde konuşabilecek kadar kendine güvenli, kitaplar devirmiş profesör edalarında yargılar üretmesine bir kez daha (herhalde yüzbininci falan) lanet ederek sözlerime başlamak istiyorum. Öncelikle talih denilen harf dizininin imgelemi hepimizde yüzde yüz aynı olmasa bile bu imgelemin rastgele seçimlerin ve kendimiz dışındaki etkilerin bir sonucu olduğunu biliriz. Oysa ki AKP halkın tercihidir. Dolayısıyla talihsizlik olması söz konusu bile olamaz; olsa olsa kötü bir tercih olabilir. Bunu böyle düzelttikten sonra AKP'nin son "talihsizlik" olmasının nedenlerine çok kısaca bir göz atmak gerekirse:

1) Senelerdir ilk defa bu hükümetle hayata geçirilen komşularıyla ticari, ekonomik ve politik iyi ilişkileri ve dayanışması sayesinde bölgesel bir güç olmayı hedefleyen Türkiye planları içinde elbette Ermenistan'da vardır. Balkanlar, Ortadogu ve Kafkasya gibi bomba üç coğrafyanın ortasında bulunan Türkiye'nin bekası ve selamiyeti için bu en mantıklı ve en ucuz politika olarak göze çarpmaktadır. zira daha mantıklı alternatifler olmasına rağmen türkiye hem diplomatik hem de ekonomik anlamda yüksek oranda bağımlı bir ülke olduğu için ucuz politikalara muhtaçtır (Bu imkan ve şerait içinde Türkiye'den hiçbir ciddi ekonomik ve diplomatik işbirliği örgütünde üst düzeyde liderlik, dinamizm ve güç gösterisi beklenemez) Bu politikaların bir parçası olan Ermenistan zaten dize gelmiş durumdadır, ABD'deki lobiyi de dize getirebilmenin yolu Ermenistan'la iyi ilişkilerdir ki bu ilişkilerde her zaman "upper hand" Türkiye'nin elinde olacaktır zira Ermenistan bize çok çok fazla muhtaçtır. Ancak bu yolla hem iyi bir komşu hem ekonomik genişleme sağlamış olup hem de her an demoklasin kılıcı gibi sallanan Ermeni Soykırımı kozunu yok edebileceğiz.
2) Kıbrıs her ne kadar bizim gibi dursa da aslında bizim değildir ve Kıbrıs halkı tercihini Türkiye çıkarları doğrultusunda kullanmamıştır. Dün Kosova ve bugün Osetya ve Abhazya ile aynı statüde bulunan Kıbrıs'ın durumu Türkiye'nin Osetya ve Abhazya'nın durumlarını tanımamasıyla zora girmiştir. Elbette Kıbrıs anlatılmaya gerek duymayan stratejik öneme sahiptir; ancak bu silahı kullanmayı beceremediğimiz her durumda bu silah bize daha büyük zarar vermektedir. AKP bu konuda çok fazla ileri gidip bu silahı bizim yararımıza kullanamamıştır.
3)Türkiye'nin anayasası birçok topluma aynı anda hitap etmektedir. Lazı Türkü Çerkezi Kürdü vs diye bir cümleye başlamak istemem bunu anlatmak için zira hepimiz ne kadar renkli bir ülkede yaşadığımızı biliyoruz. Anayasa teorisi de zaten ırksal, sınıfsal, cemaatsel vs bir kategorileme içinde bulunan anayasaları zaten sürdürülebilir bulmaz. içinde bulunduğumuz bu karmakarışık ve saçma sistem de bunun güzel bir örneğidir.
4) Eyalet konusunda hiçbir şey anlamadım; yani bunun iyi ya da kötü yanları tartışılabilir. Ancak eyalet sistemi toptan kötüdür demek sadece cahilce bir akıl yürütmedir.
5) ABD aslında yeni üslerden ziyade üslerdeki nüfuzunun genişletilmesi için çabalamaktadır. elinde birçok kozu olan bir süper devletle bu konularda masaya oturmak her zaman tehlikelidir. Bu konularda hükümetlerin idealist davrandığı durumlarda halkların acı çekmesi maalesef kaçınılmazdır. AKP'yi anlamakla birlikte bu konularda elin yavaş yavaş güçlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
6)AB'ye "girme adı altında" yapılan pek çok reform Türkiye'de hak ve özgürlükler konusunda ve başka türlü yapılamayacak yasaları bir çırpıda yapma açısından devrim niteliğindedir. Bu reformlar bu ülkede yaşayan insanların aldıkları nefes hacmini arttırmıştır. Türkiye şartlarına uyan uymayan yasalar her zaman tartışmaya açıktır; ancak bunların taviz olarak yirmi yıldır nitelendirilmesi yirmi yıllık bir çocukluk ve beyni yıkanmışlıktan başka birşey değildir.

Sözün özü AKP iyi ya da kötü bir parti olabilir; ama biraz araştırarak inceleyerek eleştirelim. Yok politikadan anlamıyorsak bu hayatın sonu değil, başka şeyler de konuşabiliriz.
akp nin bu ülkenin son talihsizliği olduğunu tarih yakında gösterecektir dediğim tespittir.

akp nin bu ülkenin talihsizliği olduğunu anlamak için politikacı olmaya gerek yoktur. yapılanlara şöyle bir bakmak yeterdir. ancak siz sadece bakmakla yetiniyorsanız ben ne yapayım.

ayrıca bir partiye halkın yüzde 47 oy vermesi o partinin düzgün bir parti olduğu anlamına hiç gelmez. halkımız bir tercih yapmış ama yanlış bir tercih yapmıştır. aslında tercih yapmak zorunda kalmıştır. ülkemizdeki mevcut ve geçmiş siyasi partilerin hemen hemen hepsi de halkı düşünmeyen ceplerini düşünen bir tavır sergilemişlerdir. o yüzden akp de diğerleri gibi bir talihsizliktir ve bu kesinlikle böyledir.

ondan sonra da kalkıp ben politikadan anlarım edebiyatı yapmayalım. hepimiz de biliyoruz ki mevcut siyasi yapı kokuşmuştur. bu yapıda kim gelirse gelsin aynı şeyi yapacaktır. o sebeple ben bir chp, bir mhp ve bir akp arasında hiçbir fark göremiyorum örneğin.
inşallah "son" olur..
chp gibi halktan kopuk parti olduğu sürece maalesef yanlş önermedir.
doğru olacak bir önermedir.2011 de bu kanıtlanacaktır.
(bkz: akp bu ülkenin kanserli dokusudur)
(bkz: akp ülkenin bağrında çıkan zehirli çıbandır)