bugün

Ben ailesiyle problemleri olan hiçbir insanın mutlu olduğu görmedim.. Önüne dünyaları serin, istediği okulu, aşık olduğu sevgiliyi, fedakar dostu ne dilerse verin.. Istediği kadar mutluyum, ben eğleniyorum, ben duygusuzum desin..

Ailesi kalbinde yara olan çocukların, hiçbir zamanı hüzünsüz geçmez.. Net.
madem denk geldi döküleyim aşırı karışıyorlar ama takma ya uff diyince olmuyor en mutlu olduğum dağ kampında bile keyfimi kaçırdıkları oldu heryerde yapabiliyorlar normal olarak haklı olunan olay yada konuda bile haksız çıkıyorsun tartışmaya çalışmadan kenara çekiliyorsun ama yinede ensende soğuk namlu gibi laflar rahatsız ediyor strese sokuyor kalp kırmamam gerek desen bile içinden zayıf bünyeli vücudum buna karşı koyamadan açık dikişi kanatıyor burnundan heryerinden kan geliyor gece uyurken bile kanamıştı kendi kanımda boğulacak gibi uyandığım olmuştu. halimden memnun değilim çareyi insanlarla boş yada dolu muhabbet ederek geçiriyorum anlamıyorlar ama ben tekrar hatırlamak üzere unutuyorum.
inanın insanın eve giresi gelmiyor. Hep bir huzursuzluk, anlaşmazlık. Aman şimdi biri bir şey diyecek de tartışma çıkacak düşüncesiyle bir türlü rahat hissedemiyor insan evinde. Hep bir diken üstünde bekleyiş oluyor. Eve gelince istemsiz yüzün düşüyor, sinirleniyorsun kendi şanssızlığına kızıyorsun sonra belki de ağlıyorsun. Bu sefer ağladığın için acizleştiğin için kendine daha çok kızıyorsun. Hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu olamıyorsun çünkü biliyorsun ki günün sonunda mutlaka o eve gidip o insanlara katlanmak zorundasın. Hayatı da öyle dolu dolu yaşayamaz bu insanlar. Yani kısacası insanın ailesiyle sorunları varsa o insan hep bir eksik hep bir yarım yaşar bu hayatı.
17 yaşındayım. Her sabah uyandığımda, "şu siktiğimin Üniversite sınavına girip, siktir olup gitsem şu evden keşke. Amına koduğumun hayatı." hayıflanmasıyla uyanıyorum.
Ulan 23 yaşındasınız ve hâlâ aileniz ile mi yaşıyorsunuz? Yuh, birisi de banaannesiyle yaşadığını falan söylemiş.

Yuh. Ayıp ayıp, 23 yaşındasınız en azından kiralıkta olsa kendi evinizde kalmanız gerek. Ben 23 yaşındayken 4+1 evde tek başıma yaşıyordum, aylıkta gelirim o zamanlar şirketteki maaşım 2.500 lira civarındaydı. O zamanlar, diyorum ha doların 1.5 olmadığı zamanlardan bahsediyorum. Kira 450 falandı, bir o kadar da free işlerden gelse 5k TL falan kazanıyordum, tek başıma.

Siz 23 yaşındasınız, ve hâlâ aileniz ile yaşıyorsunuz.
yazılanları tek tek okudum sadece tibb in durumu biraz farklı
o kadar abartmıssınız ki kücücük seyleri hicbiri aşılamayacak seyler degil biraz uyumlu olun hicbi sıkıntınız kalmaz emin olun onlar sizin aileniz kötülügünüzü istemezler birazda onların gözünden bakın olaylara.
aile olsa problem sıkıntı değil.
“insanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtırlar. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın hakiki ismi, “ birtakım yabancılar beslemek ” ti.”
aileden fazla düşüneni olmuyor kimsenin. Kabul etmek lazım.
Bazı aileye bağlı durumlar da olabiliyor tabi. ama bir insan aile olmayı evlatlarına bakmayı başarabilmişse evladının kötülüğünü de düşünmez heralde.
aile yönetilmeye muhtaçtır. olgunlaşma sınavının en çetrefilli geçeni de budur. mazeret ileri sürmeden bunu başarmak zorundasınız. evlendiğinizde bir de eşinizin ailesini idare etmek sorunu gelecek kucağınıza. problemi sorunu yaşayan çözer.
Katiyen mutlu olamayan insandır.
bunu buraya bırakıyorum daha sonra editlicem.
Aile, mutluluğun ilk tadıldığı, huzurun, güvenin, Sevginin hayatın olmazsa olmazlarından olduğunun anlaşıldığı yerdir.

Ailesiyle sorun yaşayan insanların hüzünlü oldukları, eksik kalmış duygularla Mutlu olmaya çabaladıkları bir gerçektir ne yazık ki...
Derin ve ince ince sızlayan bir yara gibidir, kimse görmez, bilmez ama sen bilirsin...

Yarım gülümsersin, dalıp gidersin...
Ve bunu sadece seni yürekten hissedebilen insan anlar, söylemesen de, paylaşmasan da anlar...

Mutlu bir ailede sarıp sarmalanarak büyümek dünyanın en büyük talihidir.
Şükrettirir. Her an...
güncel Önemli Başlıklar