bugün

cezasınının bir kısmını yatıp çıkan zanlı. daha ne kadar yatacağı dava sonuçlanınca belli olacak.

(bkz: ergenekon terör örgütü)
birilerini şıktığı kesin olan gazeteci. bir yerlerinden kan şıkmış da olabilir.
Ergenekon'dan serbest bırakılan zevat.

o kadar masum ki , ilk açıklaması hani o çok eleştirdikleri "masumiyet karinesine" ve "peşin hükme" hiç dokunmuyor (!) :

-Çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Eksik kalmış adalet, hukuk ve demokrasi getirmez. 100 civarında gazeteci içeride. ifade özgürlüğü sadece gazetecilerin sorunu değil. Öğrenciler var, KCK'den tutuklular var. Bunun mücadelesini vereceğiz. Bu komployu kuran polisler, savcılar ve hakimler bu cezaevine girerecek. Bunun mücadelesini vereceğiz-

"bu bir savaşsa , şimdi başlıyor" diyerek savcılara ,polise ; bilinçaltından da cemaat ve hükümete meydan okuyor.

işte tam da bunu söylüyorum.Şu an gücü elinde bulundurmayanlar "hala" bu kadar öfkeli ve "şimdiden" rövanş peşindelerse ; ak parti 10 yıllık gibi koca bir iktidarı götürürken , rövanşın -af buyrun - anasını beller...
gazeteciyim diye geçinen insan mapusa düştü mü suçsuzdur(!) öyle mi yavrum? zati memleket mapusları suçsuz insanlarla dolu.

suçlu ya da değil bilemem orasını lakin feci halde gaza gelmiş. evvela çıktıktan sonra yakarım-yıkarım, keserim-atarım havaları kime? demezler mi adama hacelim sen kimsin? çıkar çıkmaz milleti mapusa yollayabilme gazını kim verdi sana içeride? bu havalar kime? kimi neyle tehdit ediyorsun?

memlekette insandan çok gazeteci var. onu nasıl yapıcaz?
sosyalist gazetecidir, mesleğinin ardına saklanıp kirli işler çevirmenin bedelini ödedi, aklandığı felanda yok, dava devam edecek... bunların tek bildiği slogan atmak, 3 kişiyle devrimde de yaparlar poliste hakimde savcıda tutuklarlar, sonra kızıyorsunuz solcuların kafası güzel deyince.
cezaevinden tahliyesinden sonra canlı yayında yaptığı cemaat ve ak parti ile ilgili sert açıklamaları medya tarafından ya yoksayılmış ya da sansürlenmiştir.

tahliye olan başka isimler "aman başım tekrar belaya girmesin" diye korkup susarken kendisi dışarıya adımını atar atmaz doğru bildiklerini söylemiştir.
kendini william wallace sanan çakma kahraman.
neyi ispatlamış? hiçbir şeyi.
ne bulmuş? gene hiçbir şey.
terör örgütü şüphesi ile içeri alınıp tahliye edilince her nedense bazı zavallı zümrelerce kahraman diye lanse edilmeye çalışılmış.

kendisine kumpas yapan hakimler varmış onlar içeri atılıcakmış hı? kimsin arkadaşım sen? sen mi tutup içeri atıcaksın hakimi? savcıyı? hemde kol gibi delilleri olduğu ve görevini yaptığı için? esas komik olan pkk sevdalılarının bu adam üzerinden kck yı övmesi. he canım kck nin teröristlerini de salarlar bekle sen.
hukuk ile alakasız bir şekilde, bülent arınç'ın başını çektiği hükümetin yargı organına baskısı sonucu nedim şener ile birlikte salıverilmiş halk düşmanı.

hapisten çıktığında ise içindeki kini, nefreti ve halk düşmanlığını hayasızca kustu. bir çok insana iftira attı. devletin polisini, savcısını, hakimini hapse sokmakla tehdit etti. sözleri küstahlıktan öte. tam olarak hangi kimlikle polisin, savcının, hakimin suçlu olduğunu iddia ediyorsun. yunan mitolojisindeki yargı tanrısı senmisin.

senin ağababalarının geçmişte bu halkın evlatlarına yaptıkları gibi, hapiste sana bok yedirmedikleri, beş yıldızlı otel kıvamında ağırladıkları için mi bu devlete öfken. şu an dışardasın, atıp tutuyorsun ya, bu hükümete yazık olsun.
neden tutuklandı ve neden salıverildi anlayabilmek çok zor. ama çıkışta sağa sola tehditler savurarak yeni bir savaşı başlatmıştır kendisi. bundan sonra pkk-kck ile marjinal sol daha çok içiçe olacaktır. polise karşı bir savaş başlatmıştır kötü yapmıştır bence. çünkü tetiği ilk çeken o olmuştur.
Gazeteci nasıl darbe yapar diyenler, genel kurmay'in akp kapatma davasındal irtica.org`un delil olmasi olayını da görmezler. Pkk ve kck'ya da göz kırpmıştır ayrıca son açıklamalarıyla.
kendisi ile ilgili ilginçler girdabı olan kimse.

kendisi ilginç; yurdumun savcısını,hakimini,emniyet güçlerini,belli toplumsal kesimi hedef alan açıklamalarıyla, kendini resmen ağzı ile faş etti.

kendisine canhıraş destek veren sözüm ona muhafazakarlar ilginç; destek vererek yaptıkları ''hizmet''lerinin karşılığını ballı börekli medya grup başkanlıkları ile taçlandırdılar.

kendisine destek veren batı ilginç; ingiltere de 6 gazeteci tevkif edildiğinde, amerika da israil i tenkit eden yığınla gazeteci medyadan aforoz edildiğinde,almanya da isviçre de israil i eleştirmenin tamamen yasak olmasında riske girmeyen basın özgürlüğü niçün bir anti batıcı(!) anti amerikancı(!) üstelik solcu söylemine sahip gazetecinin tevkif edilemesiyle türkiye de riske girmiştir.

kendisi ile ergenekon un davasının pr ı kaybedildi diyenler ilginç; ilginç zira aynı isimler 28 şubat sürecinin yargılanmasında mutlaka medya ayağının olması gerektiğini söylüyor. üstelik her nedense poyraz gibilerin tutuklanması düşünce özgürlüğüne zarar vermemiş oluyor, pr a zeval gelmiyor lakin isim şık,şener filan olunca pr a zeval geliyor.

hakikat kanaatimce şudur;

ergenekon ve çevresinde ki soruşturmaların bürokrasi ayağında belli mesafeler alınmış olsa dahi ortaya çıkanlar devede kulak bile olamaz. olamaz zira böyle devasa yapının finansal kaynaklarının olması gerek. var mı hiç bir sermaye devi bu yapı ile ilintili.? yok...(!)

sakın dert tasa bazı kocaman sermaye sahiplerine ilişilmesin derdi olmasın.

solcu şık ve şener bunun bahanesi olmasın...

anti komünistim ama marx haksız değil bazı konularda...

her şey hikaye...

basın özgürlüğü teranelerinin altı kazınsa godaman sermaye sultası ortaya çıkar.

esas dokunanın yanacağı onlardır.

bir kişi general bile olsa 7 bin tl maaşlı bir devlet memurudur.

yani bir patronun yudumladığı a kalite viskisinin bir yudumu kadar bir mevlayı aylık olarak alan biridir.

iktidarlar değişir,vesayetler değişir,darbeler olur,post modern darbe olur,darbeciler tutuklanır,kudretli siyasetçiler büyük sermayeye diklenir, kudretli askerler sermaye guruplarının ideolojisini tasvip etmez ama nedense büyük sermaye hep büyür,hep büyür...

ilginç....
adamlığını ve delikanlılığı bi tarafa bırakacak olursak kanımca çıkışı hakkında ki en iyi yorum;

"tam bir savaşçı. bir nedim şener'e bakıyorum tahliye edildiğinde, çocuklar gibi mutlu, ağlamaklı, suratında böyle "sikerim siyasetini çoluğuma çocuğuma kavuştum lan" tarzı pırıl pırıl bir ifade var. bir ahmet şık'a bakıyorum, yüzünde donuk bir ifade, hafif agresif ama kendinden emin bir şekilde çıkar çıkmaz söylediği laflar "birader bak ben çıktım diye sevinmenin gereği yok, benim gibi 100lerce kişi cemaatçi bürokratlar, savcılar, polisler ve hakimlerden oluşan kendi ajandası olan illegal bir örgütlenmenin mağduru, bu eşkiyaların burada hapis yattığını görmeden mezara girmeyeceğim" (arkasından arkadaşları mı artık ne "abi tamam" diye susturmaya çalışıyorlar).

saçmaladığı kitap falan onu zaten geçeceksin. istihbarat-savcılık makamı-terör şube deki fethullah örgütlenmesi artık komplo teorisi değil, fact. isim isim, adres adres, balya balya, moğollar'ın tam kadrosu gibi aslı astarı bilinen adamlar. yazdığı kitap da bunların bir tekrarından ibaret. yemin ediyorum artık savcı&istihbaratçı&polis şakirtlerin, "1 seneden fazla içerde kaldı aklı başına gelmiştir çok konuşmaz" diye aralarında muhabbet ederken ahmet'in televizyonda çıkar çıkmaz verdiği röpörtajla yaşadıkları göt oluş, nazarımda bu topraklarda 21. yüzyılda yaşanmış en efsanevi göt oluşlarından biri olmaya adaydır."

(stargazer, 13.03.2012 05:13 ~ 05:14)
ekşi sözlük

budur üstad!
sinan aygün misali sus pus olmayacağı kesin adam.

adam kelimesini bilerek söylüyorum. ardına dönüp bakmayacak olanlardan değil çünkü kendisi.
postalcıların hayal dünyasına ışık tutan kişi.
artık olmayan terör örgütleri , yapılanmalar oluşturuyorlar kafalarına. fetullahçı terör örgütü nedir arkadaş? bir söz vardır hani delinin biri kuyuya bir taş atmış 40 akıllı çıkaramamış diye. bu da aynı hesap.

delinin biri seçim kaybetmekten hazımsızlığın dibine vuruyor , olmayan bir masal kahramanı sallıyor ortaya , ergenler de bunu gerçek sanıyor. yargıya , adalete küfretmeye başlıyorlar suç işliyorlar.

hayır 2 ile 2 yi bile toplayacak kapasitede olmayan kişilerin kendi kendilerine uydurdukları masal kahramanına bir de kendileri inanıp "teori değil artık gerçek bunu herkes biliyor" demezlermi? herkes dediği de kendisi ve postalcı ekibi toplasan 5 kişi etmez ama yazıyor yine belki bir inanan çıkar.

bu elemanların kuyuya attığı taş yüzünden bu kişi yargılanmıştıda. 2 kere beraat etti. hazımsızlık büyük azizim.
kendi çakma kahramanları tahliye edilince william wallace.
fetullah gülen beraat edince vay hain.

hoş gerçi bir postalcının iki yüzlülüğünü ispatlayan tek hadise bu değil. haftada 100 kere yapıyorlar bunu. iyi de oluyor. unutturmuyorlar kendilerini.
öncelikle nedim şener ile asla bir tutulmaması gereken kişi.
nedim şener oda tv ye yakınlığı olan, uğur dündar, yılmaz özdil gibilerinin kankası olan bir adamdır, ergenekonla ilişkilendirmek biraz daha olasıdır (eğer varsa). ahmet şık'ı arat dink'e güldal mumcu'ya rahmetli metin göktepe'ye ve ailesine sormak gerekir. ergenekon'dan değil alınsa alınsa kckdan alınır. tanımadığı etmediği adamlarla 375 gün yatmıştır.

dahası çıktıktan sonra yine aldığı hiçbir destek yoktur, ve cesareti büyükleri korkutmaktadır. bundan dolayı nedim şener her programa çıkarken ahmet şık'ı çağırmaya akp karşıtı olan sermaye sahiplerinin de yüreği yoktur.
tahliyesi esnasında daha cezaevi çıkışında söylediği sözler yüzünden hakkında tekrar soruşturma açılmış gazeteci.

bdp'lilerin onca tahrik ve hakaret içeren sözlerini duymazdan gelen savcıların ahmet şık' için tekrar harekete geçtiğini görüyoruz efendim.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25331660

http://video.ntvmsnbc.com...met-sik-tahliye-oldu.html
türkiye'yi avrupa birliği parlementosunda liberallere şikayet etmiştir.evet.

nasıl devrimci nasıl vatansever bir gazeteci peh peh.
diğer bir arkadaşı nedim şener'de ilk olarak abd büyükelçiliği'ne teşekküre gitmişti.

(bkz: nedim şener in abd büyükelçiliğini ziyareti)
birisi kendisine yargıda ve poliste örgütlü "iyilik hareketi"yle liberallerin sözlerine atıf yaparak, liberallere şikayet ederek mücadele edilemeyeceğini söylemeli.
emperyalizme karşıdır, bağımsızlık ister ve gider kendi yaşadığı ülkeyi,kendi ülkesini emperyalist ülkelere şikayet eder. bu ne perhiz bu ne biçim lahana turşusudur.
görsel
pusu devletin yeni sahipleri isimli kitabı bugün satışa çıkmıştır.

--spoiler--
Türkiye'nin en kapsamlı davası, ülkenin üzerindeki darbe gölgesinin kaldırılması ve ülkenin demokratikleştirilmesi için bir umut olarak başlamıştı.

Bu dava ile ilgili bir kitap yazan gazeteci durumun hiç de böyle olmadığını, dalga dalga gelen operasyonların gölgesinde derin devleti ele geçirme savaşının yaşandığını farketti.

Yaşananlar, anlatıldığı gibi düne değil bugüne ait bir hesaplaşmaydı. Yaratılanın sivilleşme ve demokratikleşme illüzyonundan öte bir şey olmadığını gösterecek yeni bir kitap yazmaya karar verdi.

Bir cemaatin 12 Eylül darbesinden sonra devlet içinde nasıl örgütlendiğini, polis teşkilatını nasıl ele geçirdiğini, karşı çıkanların komplolarla nasıl tasfiye edildiğini, kapalı kapılar ardında birilerinin nasıl 'delil yarattığını' yazmaya başladı.

Ama kısa süre sonra kurulan bir pusu, hayata geçirilen bir komployla kitabında anlattığı akıl almaz oyunlardan birinin içinde buluverdi kendini.

Gazeteci Ahmet Şık Silivri Cezaevi'nde yazmaya devam etti ve PUSU'yu anlattı:

'imamın Ordusu'nu yazmaya nasıl ve neden karar verdi?
'Örgüt arkadaşları'yla emniyette ve cezaevi ring araçlarında nasıl tanıştı?
Gözaltında, Metris ve Silivri Cezaevi'nde neler yaşadı?
Özel yetkili gazeteciler nasıl ve neden saldırdı?
AKP ve cemaatin yeni medyası nasıl dizayn edildi?
Ergenekon operasyonları konusunda ne düşünüyor?
'imamın Ordusu'nu yazarken hangi belgenin peşindeydi?
Bu belge onu neden hedef yaptı?
Onu bu belgeyi bulup yayınlamaktan vazgeçirebildiler mi?"
--spoiler--
Ahmet Şık: Cezaevi Çıkışında Söylediklerimle Başbakan'ın Söylemi Arasında Bir Fark Yok
http://www.baskahaber.org...snda-soylediklerimle.html
taraf gazetesi'ne ve yazarlarına sağlam ayar vermiş son yazısında.

http://www.baskahaber.org...endi-cocuklarn-yiyor.html
ahmet şık nedim rüküş diye espiri yapılması müsait insandır kendileri.