bugün

orjinal yazılışı ahmedê xanî şeklindedir.

büyük bir alim ve filozofdur. suriye medreselerinde antik yunan felsefesini, mezopotamya ve iran medreselerinde de tasavvuf, astronomi, şiir ve sanat tekniğini öğrenmiştir. bunun yanında, buralarda feqiye teyrana, ehmedi ciziriye, hipokrat’a, platon’u, aristo’yu farabi’yi, şahabettin sühreverdi’yi, muhyiddin i arabiyi, ali heririyi, firdevsi’yi, ömer hayyam’ı, nizami’yi ve bir çok ilim adamlarını öğrenmiştir.

firdevsi iranlılar, eflatun yunanlılar, rustavelli gürciler için ne derece anlamlıysa xani'de kürtler için o derecede onurdur.

xanî’nin en önemli yönü, yurtsever ve halkçı oluşudur. birçok aşirete bölünmüşlük kendisi için en temel sorundur. denilebilinir ki, tüm düşüncelerinde ana tema budur. bu nedenle kürtlerin birliği, kürtlerin diğer halklar gibi özgür yaşaması, kürt kültürü ve dilinin özgürce gelişmesi için feryat eder. tüm bunları sağlamanın yolunun çağdaş bir millet olmaktan geçtiğine inanır.

kürtlerin aslında hiçbir yönü ile komşu halklardan geri olmadığını yalnızca birlik ve iyi yöneticilerden yoksun olduğunu savunur. bu nedenle şiirlerinde komşu halkların sanatıyla dilleriyle yarışır ve bununla kürtlerin sahip olduğu yeri dile getirir. ancak xani’de başka halkları karşısına alan bir milliyetçiliğe rastlanmaz. tam tersine xani hep eşitliği gösterir. komşu halkların kültürel, tarihsel, dinsel yakınlıklarını kardeşlik olarak görür.
döneminin mevlanası olarak lanse edilen büyük alimlerindendir. ishakpaşa sarayında öğretmenlik yapmıştır.