bugün

19 Ocak Perşembe günü, Taksim'den Hrant Dink'in 5 yıl önce öldürüldüğü Agos Gazetesi önüne yapılacak yürüyüşte TKP olarak yer alacağız. Saat 12:30'da istiklal Caddesi üzerindeki TKP Beyoğlu ilçe Örgütü binasının önünde toplanarak Taksim'e yürüyecek ve yürüyüş koluna katılacağız.

Türkiye Komünist Partisi
Genel Merkez
türk askeri şehit olurken ses çıkarmayan tkp, hrant için agos'a yürür. hoş bir aktivite hümanist komünistlerin ermeni hezeyanı.
teröriste gerilla diyen hümanist sürüsü yürüyecekmiş. yürüsünler bakalım...

yakında ne yüreyecek yolları kalacak, ne gömülecek bir toprakları...
50.000.000 insanın ölümüne sebep olan ideoloji ile her türlü insan ölümüne karşı çıkmak nasıl bir aklın ürünüdür varın siz düşünün. bu insanlarla tanıştığınızda sevgi kelebeği olduğunu düşünürsünüz. sonra dişlerini sıkarak anarşizm nutku attıklarında gerçeği görürsünüz. türk askeri doğuda işgalcidir diyen amerikan mandacılarının sert çocukları. lideriniz alman tankı bmw kullanıyor.
10 kasımda anıtkabire gitmeyenlerin gideceği yürüyüş.
"hayattaki yegane üstünlüğüm türk olmaktır" diyen başbuğ mustafa kemal atatürk'ün izinde olduğunu söyleyen, ama atatürk kimdir birhaber olan insanlar tabiki bizim düsüncemizi ve fikriyatımızı sorgular "faşist höea" diye çemkirir. "türk ordusu yenilgiye uğradi" demek nasıl bir cehalettir bilinmez. elinizde tüfek olsun, cebinizde yeteri kadar mermi, arkanızdan hiç görmediğiniz düsman tarafından vurulduğunuzda bu yenilgi ise tsk yenilmiştir. türk'ün çerisini kahpe kurşunlarınızla bitiremezsiniz!
hrant dink "ne mutlu türk'üm" diyememiştir. üstüne türklüğe hakaret etmiş başbuğ atatürk'ün "gençliğe hitabe" si ile dalga geçmiş. ermeninin asil kanı ile kurulacak büyük ermenistan hülyaları ile gazete köşelerinde saçmalamıştır. ben "atatürkçüyüm" diyen çocukların bunları bilmemesi ve 1,2,3,4 diye madde sayması güzeldir. münazara terk.
aldığım "eksi"lere bakılırsa sözlük faşolarını epey rahatsız etmişe benziyor. bense mutlu oluyorum rahatsız olduklarında. türk milliyetçisi bu faşoların karşısına başka bir ulus milliyetçiliğinin argümanları ile çıkıldığında neticede bu içinden çıkılamaz ve gerici bir polemiğe dönecek. böyle yapsaydım faşolarla karşılıklı olarak rahatsız olurduk.
oysa faşizmin, yani egemen ulus adına burjuvazinin çıkarlarının savunusu olan milliyetçiliğin panzehirinin salt anti-faşizm değil, sosyalizm olduğuna inanıyorum. birbirini besleyen milliyetçiliklerin halkları bölüp düşmanlaştırdığı, tarihte sınırsız örneğiyle ortada. bunların bir arada eşit ulusal hak ve özgürlüklerle yaşayabilmesinin de ancak sosyalist bir düzenle mümkün olabileceği ortada.

türkiye komünist partisi o kadar şehit cenazeleri geldiğinde yeterli duyarlılığı göstermiyormuş. "şehitler ölmez vatan bölünmez!" diye slogan atıp tekbirlerle tabutları omuzlayacak komünistler lazım bu vampirlere. bundan aşağısı kurtarmaz.
öyle bir akıl ki bu, türkiye durup dururken diyelim zimbabwe'ye savaş ilan etse ve orada yüzlerce askerimiz savaşta yaşamını yitirse, bu akıl yine o ölümleri kutsayıp "şehit" ilan edecek ve dönüp yine komünistlere saldıracaktır "şehitlere sahip çıkmıyorlar" diye.

devleti kime, hangi sınıfa hizmet ettiği hiç bir şartta sorgulanmaksızın, sadece bekası için savaşılacak, "düşman" dediklerine saldırılacak bir "kutsal varlık" gibi gören bir gerici zihniyetle karşı karşıyayız.
bu ülke devletinin kapitalist yapısından kaynaklanan, toplumu tektipleştirmeye ve kontrol altına almaya yönelik türkleştirme ve sünnileştirme politikaları neticesinde ülkemiz halkları hiç bir dönem "sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış bir kitle" olamadı. nitekim devletin bu sınıfsal karakteri nedeniyle yaşanan ayrımlara tabi tutulanlar arasında nüfusları ve belli bir siyasi geçmişleri olması itibariyle en "yutulmaz lokma" olan kürtler de en güçlü itirazı yaptılar. ulusal hak ve özgürlükleri için 80'lerde en ileri seviyede siyasi ve askeri mücadeleye başladılar.

bir faşistin olaylara burjuva dünya görüşüyle değil de sınıfsal bakabilme yetisinin olması elbette beklenemez. o egemen ideolojinin, egemen sınıfın çıkarlarını ulusal çıkarmış gibi savunmaya ve insanlara karşı silah gibi kullanmaya şartlanmıştır. böyle olduğu için de türkiye komünist partisi'nin "elin ermeni"si için "hümanist" yürüyüşler düzenlemesi canını sıkar bir faşistin.
kafayı görüyor musunuz sözlük? işi savaşmak olanlarla, yani eli silahlı adamlarla, işi sadece yazmak ve konuşmak olan, türkiyeli bir ermeni aydının katlini kıyaslayabiliyor bu kafa.