bugün

(bkz: adana da sıradan bir gün)
Kadının mal varlığı olarak görülmesi...

Öncelikle kocası borçlu diye 'el koyma' hakkını kendinde görmüş adam.

Yani birincisi kadını kocasına tamamiyle ait bir varlık olarak görüyor.
ikincisi kocasına ait olmasından öte ona ait basit bir mal varlığı olarak algılıyor.

'bana borcun var, karının bedeni ile öde'

Bakınız bu yeni veya nadir bir şey değil. Küçük emrah isimli lanet serinin de şahitlik ettiği gibi ülkede asırlardır olan halen süregelen ve ülkemize de özel olmayan bir durum.

Kadının varlığının sürekli bir erkek akrabasının varlığına armağan edilmesi ve o erkeğin kadının sahibi olarak görülmesi mide bulandırıcı bir durum.

Kadının öz iradesi, beyni, kişiliği, öz varoluşu yokmuş gibi...

Suudi Arabistan yasalarını çok fazla anımsattığından sorunun kökenini sanırım söylemem bu defa gereksiz.

"kadın kocasının, yoksa babasının veya erkek kardeşinin izni olmadan çalışamaz, araba kullanamaz, okuyamaz"....