bugün
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım12
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı35
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler19
- sözlük kızlarının don renkleri20
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- kanınıza rengini verir misiniz15
- anın görüntüsü17
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş12
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
Abdullah Ibni Ebû Bekir es-Siddîk radiyallahu anh Rasûllullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin Mekke’den Medine’ye hicreti sirasinda Sevr Magarasinda istihbarat görevlisi bir yigit... Ilk müslümanlardan... Zekî, kabiliyetli, becerikli, cesur genç bir sahâbî...
O, Mekke’de dogdu. Babasi Hz. Ebû Bekir (r.a)’in davetiyle küçük yasta Islâm’la sereflendi. Annesi Kaatile binti Abdiluzza’dir. Esma radiyallahu anhâ ile öz, Aise radiyallahu anhâ annemizle baba bir kardesdir.
O, çok anlayisli, zekî ve becerikli bir gençti. Iki Cihan Günesi efendimizin Medine’ye hicretleri sirasinda büyük hizmetler yapti. Sevr Magarasinda bulunduklari üç gün boyunca Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz ile babasi Hz. Ebû Bekir (r.a)’in istihbarat hizmetlerini üstlendi. Babasinin direktiflerini harfiyyen yerine getirdi. Kimseye bir sey hissettirmedi. Sirrini saklamasini bildi. Her gece Sevr Magarasina gelir, gündüz sehirde olan bitenleri anlatirdi. Seher vakti olunca yanlarindan ayrilir, sabah halkin arasina katilirdi.
Gündüzleri, Mekke’de Kureysliler arasinda bulunur, toplantilari takip ederdi, Efendimiz aleyhinde konusulan sözleri toplar ve onun hakkinda alinan kararlari arastirip ögrenirdi. Müsriklerin kurmak istedikleri hile ve tuzaklari duydugunda onlari iyice inceleyip anlamaga çalisirdi. O bilgileri zihninde saglam bir sekilde muhafaza ederdi. Aksam karanligi etrafi kaplayinca, gizlice Sevr Magarasina giderdi. Sehirde olup biten hadiseleri, konusulanlari, tuzaklari Efendimize tek tek haber verir, heyecanla aktarirdi. Geceyi magarada geçirdikten sonra, alaca karanlikta yine kimseye görünmeden tekrar Mekke’ye dönerdi.
Abdullah çocuk denecek yasta idi. Fakat son derece önemli bir görev yapmaktaydi. Bu tehlikeli vazifeyi yerine getirme konusunda hiç tereddüt etmedi. Çok cesurca hareket etti. Istihbarat isini basariyla tamamladi. Babasinin evde kalan bes bin dirhem parasini da alip getirdi. Onun bu hizmeti adinin Islâm Tarihine geçmesine sebeb oldu. Hz. Âise (r.anha) üvey kardesinin bu son derece tehlikeli isteki basarisini takdir eder ve muvaffakiyyetini onun cesaretli, akilli ve becerikli olusuyla açiklardi.
Abdullah Ibni Ebû Bekir (r.a), Fahr-i Kâinat (s.a) efendimizin saglik sihhat ve emniyet içinde Medine-i Münevvere’ye ulastigini ögrenince âilesiyle birlikte kendisi de hicret etti. Sevgili Peygamberimiz onu Ali Ibni Ebi Tâlib ile ahiret kardesi ilânetti. Abdullah, asere-i mübessereden Said Ibni Zeyd (r.a)’in kiz kardesi Âtike ile evli idi. Abdullah Ibni Ebi Bekir (r.a) Mekke fethinde bulundu. Sonra Huneyn Gazvesine katildi. Huneyn’den kaçan Sakif ve Hevâzinliler’in toplanmalarina mani olmak istedi. Onlarin siginip saklandiklari Tâif kalesini muhasara etti. Burada kahramanca çarpisti. Kendisine bir ok isabet etti ve siddetli yaralandi. Medine-i Münevvere’ye yarali olarak döndü. Bir süre sonra iyilesti gibi oldu. Fakat daha sonra bu yara tekrar açilmaga basladi.
Hz. Ebû Bekir (r.a)’in hilafetinin baslarinda idi. Hicretin onbirinci senesinin Sevval ayinda açilan bu yara bir daha kapanmadi. Iyilestirme imkâni bulunamadi. Büyüdü ve derinlesti. Nihayet Abdullah’in sehadetine sebeb oldu. Cenaze namazini babasi Hz. Ebû Bekir (r.a) kildirdi. Kabrine de Hz. Ömer (r.a) ile kardesi Abdurrahman Ibni Ebi Bekir (r.a) yerlestirdi. Taif sehidlerinden sayildi.
Onun vefatindan bir müddet sonra Hz. Ebû Bekir (r.a)’a Sakif heyeti geldi. O sirada Abdullah’in ölümüne sebeb olan ok yaninda idi. Heyettekilere: “Içinizde bu oku taniyaniniz var mi?” diye sordu. Sa’d Ibni Ubeyd: “Bu oku ben yonttum. Ucunu ben sivrilttim. Tüyünü ben taktim. Bunu atan da benim” dedi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir (r.a) büyük bir metanetle: “Bu ok, Abdullah’i sehid eden oktur. Senin elinle ona sehidlik serbetini içiren, onun eliyle seni öldürtmeyen Allah’a hamdolsun. Allah’in himayesi genistir.” diyerek yüreginin izdirabini nâzik bir uslûbla dile getirdi
Ne metanet!... Ne teslimiyet!.. Ne nezâket!.. Ne vakur bir hareket!.. Lidere böylesi hareket gerek... Zulum ve esâret âcizlik olsa gerek... Af ve musamaha en güzel meziyet!... Allah’im bizlere de hep güzel meziyetler nasib et!... Amin.
Abdullah Ibni Ebi Bekir (r.a)’dan bir hadis-i serif nakledildigi rivayet edilir. O da Mute harbinde Islâm ordusu kumandanlarinin sehid oluslarini Rasûlullah (s.a)’in Medine’de Mescid-i Nebevi’de haber verisine dairdir. Efendimizin bu mucizesini haber vermesiyle rivayeti kitaplara geçmistir. Cenab-i Hak’tan sefaatlerini niyaz ederiz. Amin.
Mustafa Eris
Kaynak: Altinoluk dergisi
by Muhammed Faruk
http://www.enfal.de/ecdad93.htm
O, Mekke’de dogdu. Babasi Hz. Ebû Bekir (r.a)’in davetiyle küçük yasta Islâm’la sereflendi. Annesi Kaatile binti Abdiluzza’dir. Esma radiyallahu anhâ ile öz, Aise radiyallahu anhâ annemizle baba bir kardesdir.
O, çok anlayisli, zekî ve becerikli bir gençti. Iki Cihan Günesi efendimizin Medine’ye hicretleri sirasinda büyük hizmetler yapti. Sevr Magarasinda bulunduklari üç gün boyunca Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz ile babasi Hz. Ebû Bekir (r.a)’in istihbarat hizmetlerini üstlendi. Babasinin direktiflerini harfiyyen yerine getirdi. Kimseye bir sey hissettirmedi. Sirrini saklamasini bildi. Her gece Sevr Magarasina gelir, gündüz sehirde olan bitenleri anlatirdi. Seher vakti olunca yanlarindan ayrilir, sabah halkin arasina katilirdi.
Gündüzleri, Mekke’de Kureysliler arasinda bulunur, toplantilari takip ederdi, Efendimiz aleyhinde konusulan sözleri toplar ve onun hakkinda alinan kararlari arastirip ögrenirdi. Müsriklerin kurmak istedikleri hile ve tuzaklari duydugunda onlari iyice inceleyip anlamaga çalisirdi. O bilgileri zihninde saglam bir sekilde muhafaza ederdi. Aksam karanligi etrafi kaplayinca, gizlice Sevr Magarasina giderdi. Sehirde olup biten hadiseleri, konusulanlari, tuzaklari Efendimize tek tek haber verir, heyecanla aktarirdi. Geceyi magarada geçirdikten sonra, alaca karanlikta yine kimseye görünmeden tekrar Mekke’ye dönerdi.
Abdullah çocuk denecek yasta idi. Fakat son derece önemli bir görev yapmaktaydi. Bu tehlikeli vazifeyi yerine getirme konusunda hiç tereddüt etmedi. Çok cesurca hareket etti. Istihbarat isini basariyla tamamladi. Babasinin evde kalan bes bin dirhem parasini da alip getirdi. Onun bu hizmeti adinin Islâm Tarihine geçmesine sebeb oldu. Hz. Âise (r.anha) üvey kardesinin bu son derece tehlikeli isteki basarisini takdir eder ve muvaffakiyyetini onun cesaretli, akilli ve becerikli olusuyla açiklardi.
Abdullah Ibni Ebû Bekir (r.a), Fahr-i Kâinat (s.a) efendimizin saglik sihhat ve emniyet içinde Medine-i Münevvere’ye ulastigini ögrenince âilesiyle birlikte kendisi de hicret etti. Sevgili Peygamberimiz onu Ali Ibni Ebi Tâlib ile ahiret kardesi ilânetti. Abdullah, asere-i mübessereden Said Ibni Zeyd (r.a)’in kiz kardesi Âtike ile evli idi. Abdullah Ibni Ebi Bekir (r.a) Mekke fethinde bulundu. Sonra Huneyn Gazvesine katildi. Huneyn’den kaçan Sakif ve Hevâzinliler’in toplanmalarina mani olmak istedi. Onlarin siginip saklandiklari Tâif kalesini muhasara etti. Burada kahramanca çarpisti. Kendisine bir ok isabet etti ve siddetli yaralandi. Medine-i Münevvere’ye yarali olarak döndü. Bir süre sonra iyilesti gibi oldu. Fakat daha sonra bu yara tekrar açilmaga basladi.
Hz. Ebû Bekir (r.a)’in hilafetinin baslarinda idi. Hicretin onbirinci senesinin Sevval ayinda açilan bu yara bir daha kapanmadi. Iyilestirme imkâni bulunamadi. Büyüdü ve derinlesti. Nihayet Abdullah’in sehadetine sebeb oldu. Cenaze namazini babasi Hz. Ebû Bekir (r.a) kildirdi. Kabrine de Hz. Ömer (r.a) ile kardesi Abdurrahman Ibni Ebi Bekir (r.a) yerlestirdi. Taif sehidlerinden sayildi.
Onun vefatindan bir müddet sonra Hz. Ebû Bekir (r.a)’a Sakif heyeti geldi. O sirada Abdullah’in ölümüne sebeb olan ok yaninda idi. Heyettekilere: “Içinizde bu oku taniyaniniz var mi?” diye sordu. Sa’d Ibni Ubeyd: “Bu oku ben yonttum. Ucunu ben sivrilttim. Tüyünü ben taktim. Bunu atan da benim” dedi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir (r.a) büyük bir metanetle: “Bu ok, Abdullah’i sehid eden oktur. Senin elinle ona sehidlik serbetini içiren, onun eliyle seni öldürtmeyen Allah’a hamdolsun. Allah’in himayesi genistir.” diyerek yüreginin izdirabini nâzik bir uslûbla dile getirdi
Ne metanet!... Ne teslimiyet!.. Ne nezâket!.. Ne vakur bir hareket!.. Lidere böylesi hareket gerek... Zulum ve esâret âcizlik olsa gerek... Af ve musamaha en güzel meziyet!... Allah’im bizlere de hep güzel meziyetler nasib et!... Amin.
Abdullah Ibni Ebi Bekir (r.a)’dan bir hadis-i serif nakledildigi rivayet edilir. O da Mute harbinde Islâm ordusu kumandanlarinin sehid oluslarini Rasûlullah (s.a)’in Medine’de Mescid-i Nebevi’de haber verisine dairdir. Efendimizin bu mucizesini haber vermesiyle rivayeti kitaplara geçmistir. Cenab-i Hak’tan sefaatlerini niyaz ederiz. Amin.
Mustafa Eris
Kaynak: Altinoluk dergisi
by Muhammed Faruk
http://www.enfal.de/ecdad93.htm
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar