bugün

Resûlullahın amcası Abbâsın oğlu olup, çok âlim idi. Annesi Lübâde, Hâlid bin Velîdin teyzesi idi. Hicretden üç yıl önce Mekkede doğdu. Çok hadîs-i şerîf bilirdi. Halîfe Ömerin müşkillerini çözerdi. Sıffînde imâm-ı Alînin kumandanlarından idi. Abdüllah bin Zübeyrin hilâfetini kabûl etmedi. Tefsîrde çok ileri idi. Müfessirlerin şâhıdır. 68 yılında, Tâifde vefât etdi. Uzun boylu, beyâz, güzel idi. Ömrünün sonlarında göremez oldu. Abbâsî halîfeleri, bunun soyundandır
Peygamber efendimizin amcasının oğlu. Tefsir ilimde yükselmiştir. Hz. Hüseyin'in Kufe'ye gitmesine karşı çıkmış ve Hz. Hüseyin'in şehadetinde üzüntüsünden dolayı gözlerini kaybetmiştir.
kur an tercümanıdır.
(bkz: abdullah b abbas)
hz. abbas'ın oğlu, hazret-i ali'nin basra valisi.
görsel
efendimizin amcasının oğludur. tefsir ilminin babasıdır,bir rivayate abdestte göz içlerini yıkamaya devam ettiğinden dolayı görme duyusunu kaybetmiştir.
Bir adam gelerek, ibnu Abbas (ra)'a "Ben Kur'an'da bazı ayetler görüyorum onlar bana aralarında ihtilaflı geliyor" dedi. ibnu Abbas (ra): "Nelermiş onlar?" diye sorunca adam şu ayetleri okudu: "Sur'a üflendiği zaman, aralarında o gün (böbürlenecekleri) soyları sopları olmadığı gibi, (birbirlerinin halini) de soramazlar" (Mü'minun, 101). Halbuki şu ayet de var: "Birbirlerine dönüp soruşurlar" (Saffat, 27). Bir ayette şöyle denir: "O gün inkar edip peygambere baş kaldırmış olanlar, yerle bir olmayı ne kadar isterler ve Allah'tan bir söz gizleyemezler" (Nisa, 42). Halbuki şu ayet var: "Sonra, Rabbimiz Allah'a and olsun ki bizler puta tapanlar değildik, demekten başka çare bulamazlar" (En'am, 23). Naziat suresinde: "Ey inkarcılar! Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir. Gecesini karanlık yapmış, gündüzümü aydınlatmıştır. Ardından yeri düzenlemiştir" (27-30) buyuruyor. Burada göğün yaratılışı yerin yaratılışından öncedir. Halbuki şu ayette yerin yaratılışı göğün yaratılışından öncedir: "Ey Muhammed onlara de ki: "Siz yeri iki günde yaratanı mı inkar ediyor ve O'na eşler koşuyorsunuz! O alemlerin Habbedir. O yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi, onu bereketli kıldı. Arayanlar için yeryüzünde gıdalarım normal olarak dört gün (dört mevsim) içinde yetiştirmesi kanununu koydu. Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne "isteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin"dedi, ikisi de: "isteyerek geldik" dediler (Fussilet, 9-11). Kur'an'da: "Allah affedici, merhametli oldu", "Allah aziz ve hakim oldu", "Allah işitici ve görücü oldu" denmektedir. Sanki, Allah eskiden böyle olmuş bitmiş gibi ifade edilmektedir." ibnu Abbas (ra) şu cevabı verdi: "Sur'a ilk üflemede onların aralarında hiçbir bağ olamaz, Allah'ın diledikleri dışında herkes gökte olsun yerde olsun bu ilk üflemede baygın düşer, işte bu baygınlık anında bağ da yok, hal hatır sorma da yok. Sonra ikinci üfleme var. Bu üflemede birbirlerine gelip soruşurlar." ibnu Abbas devam etti: ".,,Rabbimiz Allah'a and olsun ki biz puta tapanlar değildik" ayeti ile; "..Allah'tan bir şey gizleyemezler" ayetine gelince: "Allah Teala ihlas sahiplerinin günahlarını affeder. Bunun üzerine müşrikler: "Gelin biz de: "Müşrik değildik" diyelim" derler. Allah da onların ağızlarını mühürler. Vücudlarındaki her bir uzuv yaptığı işleri söyler. O sırada, Allah'ın hiçbir sözü gizlemediği bilinir. O'nun yanında: "inkar edenler: "Keşke Müslüman olsaydık" temennisinde bulunacaklardır" (Hicr, 2). Diğer soruna gelince: Allah yeri iki günde yarattı. Sonra göğe yöneldi, başka iki günde de onu yedi kat olarak tanzim etti, sonra diğer iki günde arzı düzenledi yani yaydı, arzdan su ve otlak çıkardı. Arzda dağlar, ağaçlar, tepeler ve arzla sema arasında bulunan şeyleri yarattı. Bunu Cenab-ı Hakk: "Ardından yeri düzenlemiştir" (Naziat, 30) kelam-ı şerifleriyle ifade buyurmaktadır. Böylece arz ve içindekiler dört günde yaratılmış olmaktadır. Semavat da iki günde yaratılmış olmaktadır. "Allah affedici, merhametli oldu" kelamına gelince, Allah kendisini bu şekilde isimlemiştir, yani O hep böyle olmuştur ve böyle olacaktır. Allah her ne irade buyurdu ise irade buyurduğu şey mutlaka olmuştur. Yazık sana, Kur'an (ayetleri) sana ihtilaflı gelmemeli. Çünkü onun tamamı Aziz ve Celil olan Allah'tandır."

Kaynak: {Said ibnu Cübeyr} [buhari tefsiri]
radiyallahuanh.
bir çok hadisi şerif nakletmiştir. söylediklerinin tamamına itibar ederiz biz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar