acaba bu soruyu kahkaha kıza sorsan oda rıdvan dilmene sorsa ne olur ne zaman milli oldun.
o kız candır can, daha da sözüm yok.
http://www.youtube.com/watch?v=dn2ckUlG56I
öyle iyiliksever gönlü güzel insanlar kaldı mı ki................
genel evde çalişan seks kölelerinin sevap point kasmasi gibin bişey.
-allah rızası için veriyorum yanlış anlama...
(bkz: insanlık ölmemiş)
geçen gece başıma gelen ilginç hadise. duştan çıktığımda karşımda kate upton çakması çıplak bir kadın gördüm. aramızda geçen kısa süreli cinsel münasebet ve akabinde duyulan alarm sesi. telefon alarmı evet. ama yine de fena değildi.
aptalliktir.
daha cok bekler o abazanlar ahahaha.
ilginç bir eylemdir. Helal olsun, adam hem namaz kılıyor hemde abazan bir erkeğe karı sikdirterek sevap işler görüyor.
Edit: ironi.
(bkz: cok edebi bir entry cok sanatsal elinde saglik)
özet geçilmesi gereken hadise.
(bkz: insan okuyacak bunu azıcık kısa yaz)
(bkz: yazarların başından geçen ibretlik olaylar)
vicdan ile vajina'nin paslaşması
-tam bir ana yüreği
-gerçek bir kardeş sevgisi gibi... incivari entry girmeye zorlayan başlık
tanım: am fakiri, cinsellik fukarasının çaresiz isteği.
bunu okuyana kadar zaten çoktan mala vurulmuştur.
günlük belirli periyodlarda dua alması olasıdır.
cennetten arsa parsellemektir.
... tam o sirada ingiltere kralicesi elizabeth cikagelir ve eger top 500 km hiza ulasirsa seni milli yapiyorum der.
(bkz: entryi okurken sık sık ara vermek)
(bkz: cool story bro)*
çok hayırlı bir hareket.
hayatında daha çıplak bir kadın bile görmemiş olan bir abazan erkek müsvettesine acıyıp da onu en cilalı hatun ile milli yapma hadisesidir denilebilir.

şimdi öncelikle saygılar sevgiler en güzel banka kredileri ve mevduat hesapları dileyerek kelamımıza geçelim şu ki;

aranızda olmadığım geçtiğimiz hafta hollandadan bana yatılı kalmaya gelen ve sultanahmet civarını, camiini görüp gezmek isteyen arkadaşım olan van kurten ile haydi bari kalkıp gidelim diyerek harekete geçtik, atladık son model tip lamborghini'ye bastık sahil yolundan açtık klasik müziğimizi de son ses devriye gezen polis otoları gibi yavaştan ağırdan başladık gitmeye, bu arada da hakir ve pis paçoz kızların arabayı görünce akan sularını izlerken sormayınız gül gül öldük po ha ha!,

neyse vardık en sonunda s.ahmet civarına nihayet, şimdi diyorum ki gelmesi kolayda ya bu arabayı nereye park edeceğim öyle ya!, iti var kopuğu var fakiri görmemişi var kıskananı elinde bıçakla gelip çizecek olanı da zaten hali hazırda sürüsüne bereket!, yok hani canım sıkılınca satın aldığım bir bina olsa hadi neyse gidip oraya bir güzel park edeyim ama yok işte dübürüne soktuğum yerinde bir park yeri!, neyse ki yarım saat turistlerin araba içine girmek için can attığı belli olan bakışları arasında zar zor bir yer bulduk ve park edip çıktık!.

indim arabadan sinirliyim de biraz!, hemencecik orada ve bize bakıp iç geçiren bir kekoya şşş hop gel lan buraya al bakayım hele şu bir kaç euro yu da arabayı çizdirme, eğer bir şey olursa dötünü satsan alamazsın diyerek koyulduk camii civarına doğru yürümeye!.

yürürken önünden geçtiğimiz ve bize hani arabana bizi de al erkeklerin şahı diye bakan gözlerin sahipleri olan fakir turistler vardı ya! hah işte o tipler bizi tanımış olacak ki yanımıza koşup imza filan isteseler de yüz vermeyip en son çareyi yüksek bir yerin üstüne çıkıp bunların üstlerine diğer cebimde duran çeyrek altınları filan atarak buldum!. öyle eğlendirip oyaladım ki kaçtık zar zor halde!. baktım bunlar kapışıyor yürü lan keko van kurten dedim!, neyse ki işte kurtulduk!, öyle böyle derken geldik camii ye ben girdim bir güzel şükür ve vakit namazımı kıldım çıktım.

baktım bu bizimkide oranın buranın resimlerini çeke dururken deminki izdihamdan fransadan getirttiğim pabuçlarım kirlenmiş olduğunu gördüm, şans bu ya bir fakir boyacıda oradan geçiyor işte!, hoooop kendisini adam sanan fakir boyacı gelsene bakayım sünepe buraya diyerek çağırdım.

geldi, -buyur prens hazretleri dedi, boya bakayım oğlum ne buyuracam sen kim ben kim sohbete mi çağırdım sanki denyo diyerek işine bakmasını söyledim. neyse bu boyuyorken bizim arkadaş geldi, eline de almış bira mal allahın fakir hollandalısı işte neyse diyerek içmeye başlayınca biraz garip oldum o an bir duygusallık çöktü, senede bir de olsa acırım bazen insanlara!, duygusallığımın sebebi de demin üzdüğüm malum boyacı fakirdi, ulan dedim neyse hadi şunun gönlünü alayım konuşayım da bari hayatında unutamayacağı bir zaman yaşasın zübük diye!, hoyt lan boyacı embesil yaşın kaç?, -18 padişahım!,.. iyiymiş mala vurdun mu lan hiç?, -abi amele değilim ki?, lan denyo yani karı kız işleri nasıl?, utandı bu!, şş kaldır kafanı da söyle vurmadıysan seni benim geçenlerde venezueladan getirttiğim samanta ile bir odaya kapayayım istersen he?, bu paşalığımı da hem unutmazsın hemde bana o gıllicik ve pis kokan ağzınla da arada sırada dua edersin tamam mı canım!, dedim. abooo baktım yüzünde vajinalar açarcasına bir sevinç bir temenna!, - tamam tamam anlaşıldı diyerek çıkardım telefonu aradım bizim deyyuz uçak şöforünü!, dedim alo uçağı kap git samantayı bir daha getir!, - olur efendi hazretleri dedi ve kapattım.

neyse ne işte uzatmıyım, işin özü şu ki, adını bile sormaya tenezzül etmediğim pisimsi bir adet boyacının sırf o gün insaniyetliğimin tutuğu için gönlünü alma meziyetimi aslında yadırgasam da neyse dedim yahu bir kereden bir şey olmaz oda bir gün yüzü görsün diye iç geçirerek kalktım buna samantayı getirttim. ki ileride mutlu bir günü olsun keriz keko kardeşimizin diye!.

ve tüm bakışları üzerime topladığım o yoksul ve pilimpoşların oturduğu banktan şöyle bir güzel zengin kalkışı yaparak, haydi lan pis yoksullar madem öyle biz gidene kadar da samanta denilen venezuelalı escort aç köpeği de gelir zaten hafiften yola çıkalım diyerek lamborghini adı verilen arabama doğru ilerledik.

sahil boyundan bu sefer arabanın gazına tam tesisatlı olarak hızlı basarak 3 dakikada artık gelmiştik eve, pardon yav 4 katlı villaya!, samanta denilen kevaşe aç karı da tüm seksiliği ile beni beklerken görür görmez üzerime zıpladı!. hop hop aç biilaç insan bir dakika ben değil no no bu sefer 5 atmıyacağım 25 cm liğimi konuşturmayacağım hem ben bir diktiğimi bir daha mikmem ki lan şebek mal!, diyerek kucağımdan ittim!. bizim fakir karıyı görür görmez büyülenmiş gibi olduğundan gittim bir şişe rakıyı yüzüne döküp, hadi bunu al yukarıya çıkın da ne bok yerseniz yiyin!. dedim.

velhasılı, göreceksiniz bizim aç fakir nasıl inliyor!. boyacı olmuş ama daha venezuelalı hatun abla bile çikememiş yuuh!, caba top mudur diye de aklımdan geçmedi değil ara sıra, ama neyse artık kendisini ispatladı aslan be o aslan fakir!.ne diyoruz son olarak her zamanki gibi hayırlısı olsun. güzel yarınlar. mutluluklarla..