bugün

nokta dergisinin kasım ayı sayısından bir haber.

bir grup lise öğrencisinin- ki kendileri 16 yaşında- 12 eylül darbesinin anatomisini ortaya çıkarmak üzere yaptıkları araştırmadan bahsediyorlar. çok ilginç tespitleri bulunmakta. bu çocuklar süleyman demirel, kenan evren ve bülent ecevit ile görüşmüşler, röportaj yapmışlar. hatta bülent ecevit'in son söyleşisi imiş bu!

haberden bazı satırlar:

--spoiler--
'neden 12 eylül?' sorumuza cevapları ise şöyle: 'bu konuyu ailelerimize sorduğumuzda doğru dürüst cevap alamıyorduk. okuldaki müfredatımızda da 12 eylül yer almadığı için bunu araştırmak istedik. birincil kaynaklara ulaşıp konuşmayı düşündük'
--spoiler--

--spoiler--
siyasilerden sonra işkence madurlarıyla, işkencecilerle ve sanatçılarla görüşüp projeyi genişletmek istiyorlar. bugüne kadar onları en şaşırtan olay, kenan evren'i ziyaret ettiklerinde tepeden tırnağa aranmaları olmuş. kenan evren'in darbeden asla pişmanlık duymadığını açık seçik söylemelerine şaşırmışlar. süleyman demirel'in tam bir siyasetçi gibi cevap vermesini hiç ama hiç yadırgamamışlar.
--spoiler--

--spoiler--
eve girdiklerinde bir askerle karşı karşıya olduklarını hemen hissetmişler: 'araştırmadan önce asker olduğunu söylüyorlardı; evine gittiğimizde elini öptürünce ve sıkı aramalardan geçince kim olduğunu daha iyi anladık' üstlerinin çok sıkı şekilde aranmasına ve getirdikleri hediyelerin bile uzmanlarca incelenmesi canlarını sıkmış.

kenan evren'e acımışlar çünkü onlara evden istediği zaman çıkamadığından dert yanmış. sinemaya gidip film izlemek istediğini ama koruma ordusundan ve tedbirlerden dolayı bunu yapamadığını özellikle belirtmiş. görüşmede evren'in korkusu çocukların dikkatinden kaçmamış: 'sürekli şüpheciydi ve bir tıkırtı oldu mu hemen etrafa bakıyordu.' diye anlatıyorlar. fatma 'o korkuyla yaşamaktansa hiç yaşamamak daha iyi.' diyor. 'peki neden korkuyor?' dediğimizde ise büşra; 'sanırım 12 mart döneminin başbakanı nihat erim gibi öldürülmekten korkuyor.' diye yanıtlıyor. deniz de 'bu kadar olaydan sonra korkması normal' diye ekliyor.
--spoiler--

--spoiler--
söyleşi sırasında ecevit'in özellikle 12 eylül dönemindeki hamzaköy günlerini sorduklarında gözlerinin dolduğunu ve 'çocuklar siz onları da mı biliyorsunuz?' dediğini hatılıyorlar. ecevit'in çalışma masası ve kütüphanesi hepsini çok etkilemiş, ama aynı etkiyi demirel'in evinde bulamamışlar. fatma 'o yorgun ve yaşlı haline rağmen sürekli çalıştığı belliydi. masa adeta bağırıyordu.' diye özetliyor.
--spoiler--

mutlaka okunması gereken bir haber ümran, deniz, büşra ve fatma'nın gözlemleri! *
tarık akan'la da bu konuda röportaj yapmışlardır.
(bkz: 11 eylul u biliyorum ama 12 eylul u bilmiyorum)
ülkücüler sürekli solcuları öldürdüğü için darbe olduğuna inanırlar. hükümet kargaşayı engelleyememiştir çünkü solcuların ölmesini istemiştir pis sağcılar. hatta oh ne güzel oldu diye göbek bile atmışlardır.
okullarina acilmasi uc gun var, okul alisverisi yaparlar.

(bkz: kisi kendinden bilir isi)

edit: valla bak. kac yil boyle yasadim, yalanim yok. sonra ogrendim. bunu niye kotuluyorsunki? anamin karnindan cikarken 12 eylulu mu bilmeliydim?