bugün

sürünmeye, ezilmeye mahkum bir ülkedir. Bilgi olmadan fikir olmaz felsefesinden habersiz şekilde kahve köşelerinden ülke yöneten halkı vardır. üstelik o halk okuyanla entelmi oldun layn diye dalga geçer. ondan sonrada küfreder kaderine biz niye böyle sürünüyoruz diye. beter olun amk! Edit : Ulan bunu bile eksileyen cikmis ya ! tanidik geldi herhalde birilerine.
bir de o kahvehanelere, kıraathane (okumaevi) derler ya bundan öte ironi yoktur.
zamanın nasıl değerlendirildiği hakkında ip uçları bulduğumuz ülke.
zamanın su gibi akıp gittiği ülkedir.
kütüphanede tavla, batak oynanmıyor benim bildiğim.
insanları sistem tarafından robotlaştırılmış ülkedir.
(bkz: yunanistan)
cevabı türkiye olmasın sakın şeklinde korku dolu bir ifadeyle dolu olan ülkedir.
kahvehane kültürü çok eski bi kültürdür, tabi şimdi o kültürden pek eser kalmamış olabilir ama insanların iletişime geçtiği bir meydandır kahvehane, kütüphane nedir! koymuşlar yığınla kitabı, kitabı al oku getir, fakir misiniz lan siz, internetten sipariş et git mağazadan al kitabı. yeminlen hiç utanmanız da yok.
okumaya verdiği değeri gösteren ülkedir. kahvehanelerde ki spor gazete okumaktan bahsetmediğim açıktır herhalde.
500000 tane de internet cafeyi eklemek lazım.
okuma zevkini vermedikten sonra öğrencilere, daha keskin farklara konu olabilecek kiyas.
(bkz: arz talep)
ama herkes herşeyi bilir o ülkede.
kanunen her kahvehanede kitaplık olmak zorundadır. demek ki ülkemizde 40.133 tane kütüphane var.
eğitim seviyesini farklı yollardan gösteren bir tablodur.
kendini dünya devi zanneden kahvehane insanlarıyla dolu ülkedir.
3 saatte suriyeye 2 saatte erminastana 10 saatte rusyaya girer bu ülke.
benim gibi kütüphane sever insanların zoruna giden durumdur. durum o kadar vahim ki adnan ötüken il halk kütüphanesinde yiyişmeye gelen liselilerden dolayı yer bulamadığım oluyor. olmaz böyle!
arz talebi uygunca karşılayan ülkedir, kimse kusra bakmamalıdır.
Benim ülkem deyince içime bir şey oturdu.
bu kütüphane azlığını kahvehanelerin fazlalığı ile orantılamamak lazım. amerikada kaç tane kütüphane olduğunu geçiyorum. sadece harvard üniversitesinin kütüphanesinde 15 milyon kitap var. ama orada ki, cafe bar, insanların boş boş vakit geçirebileceği yer sayısını kütüphanelerine oranlarsak başlıkta ki gibi sonuç çıkar aşşağı yukarı. bizim burada ki olay kahvehanelere giden adamların kitap okumaması, ama okula giden adam da kitap okumuyor, sinemaya giden adam da kitap okumuyor. bu ülkede kimse kitap okumuyor. bu ülkede kimse araştırmıyor. kahve de iki batak atan adamlar mı battı gözünüze mk.

not: bir kahve sahibi değilim.
türkiye değildir. hacettepe üniversitesi tarafından yayımlanan bir makaleye göre 1997 yılı itibarıyla türkiye'de sadece halk kütüphanesi (özel ve üniv kütüphaneleri hariç) olarak 1.310 adet kütüphane varmış.

http://www.bby.hacettepe....syalar/1705-3409-1-PB.pdf

edit: link
Kutuphane ile kahvehaneyi bir tuttugunu sayisal verilerle dogrulayan ve bizim; kendisi hakkinda kutuphaneye mi yoksa kahvehaneye mi gittigi dogrultusunda fikir sahibi olmamizi saglayan kisinin bilgi aktarimidir. Kendisinin bu konuda sozlukte bir cok destekcisi vardir. Kimse karsi bir fikir yahut fikri desteklemek icin bir iki satir yazmamistir. Tam bir kahvehane kulturu!
Yorumlara bakinca herkesin kutuphaneye gittigi, kahvehanenin onunden bile gecmedigi anlasilmaktadir. Bu durumda bahsedilen ulkenin turkiye olmadigi aciktir.
kişi başına 1.07 tane şahin slx düşen ülkedir.

bence çok görmeyin.